• DOLAR 32.544
  • EURO 34.995
  • ALTIN 2424.583
  • ...
Küçük düşüren özentilik
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

DOĞRUHABER/KADIN-AİLE

BİSMİ HU

İnsanların çoğu, kendileri değil başkalarıdır; düşünceleri başkalarının düşünceleridir; yaşamları başkalarını taklittir ve tutkuları ise alıntılardır. `Oscar Wilde`

Her şeyin özentilik üzere kurulduğu şu zamanda, Müslüman birey herkesten farklı olduğunu hem düşüncesi hem hareketi ve tarzıyla ortaya koymalıdır.

Şu mankenin giydiği şu kıyafeti almadığında dünyası başına yıkılan. Kendi örfünde ve geleneğinde olmayan sunum ve ev düzeni oluşturmaya çalışan. Reklamı yapılan ve arkadaşları, çevresi tarafından kullanılan eşya kendisinde olmadığında hayatının zindana döndüğünü ve ne yapıp edip onu alması o tarz takılması ve denileni demesi, yapılanı yapması, alınanı alması gerektiğini düşünen bir millet olduk.

Arkadaşı bilmem hangi marka telefonu kullanırken kendisi, bu geçen sezon moda olan telefonla kalamaz. Komşusu yeni çıkan ev aletlerinden almış, kendisi almadan yapamaz, evine kimseyi kabul edemez. Çevresindeki insanlar şu tarz ve marka giyiniyor kendisi bu tarz giyinmezse insan içine çıkamaz.

Şu alışveriş merkezinden, bu markada yeni sezon çantası olmazsa, hayatı rayında ilerlemez ve mutlu olamaz. Çünkü herkeste var ondan eksik mi kalsın?

Sırf özenti olsun diye, insanlar gittiği için kafeye giden, sırf özenti ile giyinen, en ufak bir şeyi dahi, kendine özgü olmayan genç bir bireyden ne kadar özgün bir davet, ne kadar çaba ya da kaliteli bir kişilik beklenebilir?

Belki bu giyim kuşam en basitidir. Artık insanlar konuşma tarzı hatta fotoğraf çekilirken bile birilerine benzeme çabasında. Gülüşü, hareketleri, konuşması, espirisi, fikirleri, oturup kalkması velhasıl her şeyi. Kendi medeniyetini unutmuş, sahtecilik ve özentilik üzere kurulmuş bir hayat. Şimdi bir genç kıza böyle giyinmen yanlış veya şunu kullanman şöyle davranman yanlış dediğinizde ilk cevap “ama herkes böyle” işte sen herkes değilsin. Sen Müslüman bir birey ve vazifeleri olan bir bireysin. Modayla kapitalist sistemle ve sana örnek gösterilen mankenlerle, oyuncularla kafa yorana kadar senin elinden bütün değerlerin alınıyor. Evine nasıl misafir ağırlanır. İkramların nasıl olmalı, giydiğin kıyafet, kullandığın parfüm hangi marka, nereden olmalı buna kadar karışırken ve sen bunlarla meşgulken. Elinden bütün inancın, değerlerin, yapman gerekenler alınıyor. Artık sen amaçsız, çizgisiz ve ne yapacağını şaşırmış bir insan olup çıkıyorsun, çünkü her yeni çıkan şeye yetişemiyor, o mankenin şu oyuncunun kullandığına ulaşamıyor ve en son mutsuz hiçbir şeyden mutlu olmayan bir insan olup çıkıyorsun.

Çünkü her yeni çıkan ve herkeste olan şeye ulaşana kadar çaba sarf ediyor, çoğu şeyden kısıyorsun sonra, ona ulaştıktan sonra yeni bir şey çıkıyor yine herkeste oluyor ve sende, yine sende de olması gerektiğini düşünüp önceki aldığın eşyadan mutsuz, yan komşunun aldığını almak için kafa yorar hale geliyorsun.

Bırakalım artık insanlar ne takmış, ne giymiş nasıl misafir ağırlamış, hangi çantayı nasıl bir ferace, nasıl bir marka eşarp kullandığını, kendimize, kendimiz olmak için bir dönüş yapalım. Kendi medeniyetimize, İslam medeniyetine geri dönüş yapalım. İnsanlar ne almış ne kullanıyor en son çıkan hangi ürün, diye kafa yormayı ve bu özentilikle mutsuz olmayı bırakalım. / Rumeysa SÜLÜN

ÇOCUĞUNUZ YALAN MI SÖYLÜYOR?

Eminim ki siz yalandan nefret ediyorsunuzdur. Defalarca çocuğunuzu yalan söylememesi için tembihlemiş, bunun kötü bir şey olduğunu anlatmışsınızdır. Çocuğunuzun yalana sarılma sebebi nedir önce ona bakmalısınız. Çocuğunuz beş yaş altında ise ve yalan söylüyorsa amacı kesinlikle sizi aldatmak değildir.

Yeterince sevgi alamıyorsa ve gördüğü sevgiden emin olamıyorsa çocuğunuz, dikkatinizi çekmek için yalan söyleyebilir. Bu durumda çocuğunuza doğru söylemeyi aşılamayı kenara bırakıp öncelikli olarak neden yalana başvurduğunu öğrenmelisiniz.

Sıklıkla yalan söyleyen bir çocuğunuz varsa önce onun yanında söylediğiniz yalanların iç hesaplaşmasını yapmalısınız. Çocuğunuza bir komşunuz sizi sorduğunda uyumadığınız halde uyuyor dedirtmişseniz, çocuğum neden yalan söylüyor demenizin pek de anlamı olmaz.

Çocuğunuzun yalan söylemesinin birçok sebebi olabilir. Sevildiğini, değer verildiğini hissetmediği zaman dikkat çekmek için hikâyeler uydurabilir. Eğer yanlış yapmışsa sorulardan ve cezalardan kaçmak için yalana sığınabilir. Bazen sadece ilgi çekmek için bilmediği bir şeyi biliyormuş gibi söyleyebilir. Çocuğunuz bazı zamanlarda da sırf heyecan olsun diye yalan söyleyebilir. Onunla gurur duymanız için okulda başarılı olmadığı halde olmuş gibi davranabilir.

Çocuğunuz yalana başvurduğunda izleyeceğiniz yolu çok iyi çizmelisiniz. Sizi taklit ederek büyür, bu yüzden iyi örnek olmalısınız. Ona koyduğunuz kurallar onun gücünü aşmamalı, bağımsızlığını kısıtlamamalı. İyi bir dinleyici olmalısınız, onun korkularını, sıkıntılarını, endişelerini dinlemelisiniz. Çocuğunuz çevresindekilerden birisine vurduğunda “vurdun mu?” diye sormamalısınız, muhtemelen cevabı yalan olacaktır. Onu kapana sıkıştırmamalısınız.

En önemlisi ise çocuğunuza “yalan söyleme” dememelisiniz “doğruyu söyle” demelisiniz ki yol göstermiş olasınız./ Sümeyye AKSOY

HUZURSUZ BACAK SENDROMU

 Huzursuz bacak sendromu otururken ve yatınca bacaklarda olağan dışı bir rahatsızlık hissi ile kendini gösteren genellikle hastalar tarafından tam olarak ifade edilemeyen ancak uyluk, bacak ve ayaklarda, hatta bazı hastalarda kollarda ürperme, kaşınma, ağrıma, yanma, karıncalanma olarak ifade edilen, bazı hastalarda ise kas krampı veya uyuşma ile karıştırılabilen bir hastalıktır. Bacaklardaki huzursuzluk hissi dinlenme zamanlarında genelde gece uyumadan önce ortaya çıkar. Hem kadınları hem de erkekleri etkiler. Belli bir başlama yaşı yok ama başladığı andan itibaren yaşla birlikte şiddeti artar. Huzursuz bacak sendromu uyku kalitesini bozar, gündüz uykululuk haline neden olur.  Hareket etme ile yakınmalar azalır. Bazı hastalarda önleyemedikleri bir hareket etme isteği oluşur.  Bacaklarını gerek yatakta hareket ettirmek gerekse birkaç adım yürümekle yakınmalar azalır. Uykuda bacak hareketleri sıktır. Bu sendromun tedavisi için alanında uzman hekimler ilaç tedavisi uygular.  Tedavide önemli olan nokta stres kaynağı herhangi bir durum varsa onu ortadan kaldırmak ve uyku kalitesini artırmak. Bacaktaki ağrı uzun süreli ve sabır gerektiren uygun bir fizik tedavi programı ile giderilebilir.  Ama ağrı tedavisinden ziyade ağrıya sebep olan kaynağa ulaşmak gerekir ve gerekirse psikolojik destek de alınabilir. / Sümeyra ÇİFTÇİ

BAYANLARIN ÇALIŞMA ORTAMI NASIL OLMALIDIR?

Hazırlayan / Rabia KÜLTER

Öncelikle bir bayanın zorunlu olmadıkça karma olan bir ortamda çalışmaması gerekmektedir. Çalışması durumunda ilk olarak mahremlik sınırları çerçevesinde iş ortamını belirlemelidir. Çalıştığı ortamda edebini ve iffetini kuşanmalıdır. Bayanların çalıştığı yerde karşılıklı bir saygı içeresinde birbirlerine karşı davranmaları gerekmektedir. Bayanların karşı cinse karşı bir edep ile davranıp çalıştığı ortamını kendi şahsiyeti sınırları içerisinde inşa etmelidir. / Ayşenur Sağat

Bayanların çalıştığı ortamda, rahat hareket edebilecekleri bir ortam oluşturulmalıdır.  Bayanın kendini iyi hissedebileceği, onun inancını rahat yaşayabileceği bir çevre ve arkadaşlarıyla beraber huzur içinde işini yapabileceği bir iş yeri önemlidir. Eğer karma bir ortamsa onun için en ideal olan bir ortam oluşturulmalı ve bayana karşı gerekli saygı gösterilmelidir.  Aynı zamanda bir bayan kendi iş yerinde inandığı şekilde ibadetlerini ve inancını gereği gibi yaşayabilmelidir. / Tuba Kaya

Dinimiz evin geçimini erkeğe vermiştir. Eğer kadın çalışmak zorunda kalırsa çalıştığı ortam buna müsait olmalıdır. İlk olarak kadının çalıştığı yer, tesettürüne riayet edebileceği bir yer olmalıdır.  Halvet dediğimiz, kadının mahremi olmayan bir erkekle aynı ortamda olacak şekilde olmamalıdır. Bayanın ciddiyetini ve vakarını koruyacak bir iş ortamı oluşturulmalıdır. Ayrıca kadının çalıştığı yer onun kendi şiarlarından taviz vereceği bir yer olmamalıdır. / Nezahat Külter

 

Bu haberler de ilginizi çekebilir