• DOLAR 32.496
  • EURO 34.96
  • ALTIN 2434.391
  • ...
Yeniden Şekillenen İslam Dünyasında Batı`nın Yeri Yok
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 
Mehmet Özcan / Analiz / Doğruhaber

Yeni bir sürece giriyoruz. Arap dünyasında yaşanan son gelişmeler, geldiğimiz bugünlerde yeni bir sürece girildiğini çok iyi ifade ediyor. Öyle bir süreç ki, bu süreci ne Amerika, ne Avrupa, ne de siynost israil kontrol edemiyor. Evet, kontrol etmek için çok çabalıyorlar ancak buna artık güçleri yetmiyor demek herhalde yanlış olmaz.

Bunun birçok nedeni vardır ancak birkaç sebebine değinecek olursak; en başlıca sebebi ekonomik kriz. Öyle ki Amerika kriz nedeniyle orduyu küçültmeyi bile yeni bir strateji olarak duyurdu dünyaya. Ki “süper güç”ünden bir şey kaybetmediği anlaşılsın diye, ama nafile. Dünyadaki güç dengeleri değişiyor maalesef. Şunu da ifade etmeyi ihmal etmedi işgalci Amerika; Bu yeni strateji ile ajan ve casuslarımız operasyonel çalışmalara daha çok imza atacak ve insansız hava araçlarıyla nokta operasyonlar düzenlenecek. Yani, ülkeleri işgal etmek şu an için rafa kaldırıldı. Kim ne derse desin Amerika bu yeni stratejiyi beğendiğinden değil gücü tükendiğinden benimsemek zorunda kaldı. Yoksa işin ucunda karizmayı çizdirmek de var.

BATI, DEĞİŞİMİN NE ÖNÜNDE NE ARKASINDA DURABİLDİ

Irak ve Afganistan’da bıraktığı yıkım ve katliamların yanı sıra aldığı darbe Amerika’ya şu an için diz çöktürmüşe benziyor. Bundan dolayıdır ki Arap dünyasında başlayan değişimin ne önünde ne de arkasında durabildi. Amerika her ne kadar işin arkasında kendi olduğu izlenimi vermek istese de İslam dünyasının uyanan Müslüman halklarının sesi daha baskın çıkmaya başladı. Ve süreci Amerika ile yardakçıları değil, artık bizzat Müslüman halklar yönetmeye başladı. Tunus’taki seçimlerin galibi Nahda Hareketi oldu. Mısır’da İhvan, üç aşamalı seçimin üç aşamasını da önde bitirdi. Libya’da şu an ülkenin kontrolü Müslüman kesimin elinde.

SURİYE’NİN KARMAŞIK YAPISI BÖLGE İÇİN BÜYÜK ENDİŞE

Değişimin devam edebileceği başka bölgeler de var Yemen, Fas, Cezayir, Ürdün, Bahreyn gibi. Suriye’nin durumu ise hâla çok karışık. Bir taraftan Esad rejiminin yaptığı katliamlar dururken, diğer yandan gitmesi gereken rejimin yerine geçebilecek ve israil’e barikat olabilecek yeni bir gücün, olmaması başta İran, Lübnan olmak üzere Türkiye’nin de dahil olduğu bölge ülkelerini büyük tedirginliğe sevk ediyor.

SURİYE İHVANI TAVRINI NETLEŞTİRMELİ, CESUR ADIMLAR ATMALI

Suriye İhvan’ı şu ana kadar diğer öne çıkan bazı rejim muhaliflerinin Amerika, israil veya Avrupa’ya yakın durmaları karşısında açıkçası rejime karşı muhaliflerüstü net bir tavır ortaya koyabilmiş değil. Sürekli arka planda kalan bir profil çizmiştir. Oysa Suriye İhvanı, rejime karşı daha net bir tavır ortaya koymuş olsa ve dışlayıcı üslubundan vazgeçip Şii’siyle Sünni’siyle kucaklaşsa ve karşılığını da görse, saflar birleşir; güçler birleşir ve düğüm çözülür inşallah… Aksi halde Suriye’nin düşmesi durumunda bölgenin israil ve Amerika lehine yön değiştirmesi kaçınılmaz görünüyor.

BÖLGE “İSLAM BİRLİĞİ” NE DOĞRU GİDİYOR

Peki bundan sonra ne olacak dersiniz? Görünen o ki; Mısır’da, Tunus’ta ve Libya’da İhvan kaynaklı ancak tüm halkları kucaklayan Müslümanların işbaşına gelmesiyle bölgenin ilk etapta kalkınması, ardından da dostlukların kurulup İslam dünyasının birleşmesi yönünde adımların atılması kuvvetle muhtemeldir.

Bu birleşmeye Irak, Suriye, Yemen ve değişimin yaşanacağı birçok İslam beldesinin yanı sıra Türkiye ve İran da dahil olacaktır. Geleceği Allah bilir ancak son durum, İslam ülkelerinin işgallerden, zalim diktatörler ve işbirlikçi yöneticilerden kurtularak “İslam Birliği” adı altında bir ümmet olmaya doğru gittiğini gösterirken, bu durum israil’in bölgede yalnız kalmasına, Amerika’nın etkisizleşmesine ve Avrupa Birliği’nin çökmesiyle sonuçlanacaktır inşallah…
 

Bu haberler de ilginizi çekebilir