• DOLAR 32.513
  • EURO 34.951
  • ALTIN 2438.846
  • ...

Başbakan Binali Yıldırım`ın, 23 il için destek paketini içeren "Cazibe Merkezleri Programı"na ilişkin açıklamasını değerlendiren sanayiciler, Cazibe Merkezlerinin 23 ilden daha az olması gerektiğini, yapılan teşviklerin ise sahada görülmediğini dile getirdiler.

Başbakan Binali Yıldırım`ın açıklamalarını değerlendiren HAKİSAD Başkanı Ramazan Azboy ve DOGÜNSİFED Başkanı Şah İsmail Bedirhanoğlu, bölgede yatırımların yoğunlaşmasının önemine ve gerekliliğine vurgu yaptılar.

Hak Sanayiciler Derneği (HAKİSAD) Başkanı Ramazan Azboy, hükümetin açıkladığı 23 il için destek paketini içeren Cazibe Merkezlerinden bölgedeki illerin 5 ana merkez olarak tercih edilmesinin olumlu olarak gördüklerini söyledi.

Azboy, “Cazibe Merkezleri Programı hayata geçirilirken önemli olan insanların yatırım yapabilmesi, cazip ortamlarının oluşturması gerekmektedir. Cazibe Merkezlerinin içerisinde bazı illerin olması, o illerde sıkıntıların olmaması nedeniyle, yatırımların o tarafa kayacağı endişesini taşımaktayız. Elazığ, Malatya ve Erzurum`un bir cazibe merkezi olması tabi onlar için çok önemlidir. Ancak bu, mesela Diyarbakır için dezavantaj sağlayacaktır. Çünkü bazı noktalarda farklılıklar olacaktır.” dedi.

Yapılan teşviklerin sahada görülmediğine dikkat çeken Azboy, "Özellikle bu yatırımların dört ana başlık altına toplanması ve toplamındaki kriterler bizim için önem arz ediyor. Yatırımı desteklerken arsa tahsisi olması veya 20 bin metre kareye devletin destek sunması, faizsiz krediler buradaki ciddi yatırımcıların önünü açmakla beraber bizim bölgemizdeki en önemli sorunlardan biridir. Fakat bu teşvikleri ise sahada göremiyoruz. Bürokratik engellere takılmadan hızlı bir şekilde yapılmasını önemsiyoruz.” ifadelerini kullandı.

“Bölge ağır bir ekonomik sorunla karşı karşıya”

Doğu Güneydoğu Sanayici ve İşadamları Derneği Federasyonu (DOGÜNSİFED) Başkanı Şah İsmail Bedirhanoğlu ise bölgede yaşanan olayların ekonomide büyük tahribat yarattığını ifade etti.

Son bir yıldır bölgede ciddi bir çatışma süreci yaşandığını hatırlatan Bedirhanoğlu, “7 Haziran sonrası başlayan çatışma ve akabinde hendek ve barikatlar, operasyonlar, sokağa çıkma yasakları zaten sıkıntılı olan bölge ekonomisinde büyük tahribatlar meydana getirdi. Bölge ekonomisi ağır bir tabloyla karşı karşıya kaldı.  Bu ağır ekonominin hafifleşmesi noktasında Başbakan ve Bakanlarla birkaç kez görüşüp taleplerimiz sunma fırsatı bulduk." dedi.

Bedirhanoğlu, değerlendirmesinin devamında, Cazibe Merkezlerinin oluşturulmasının iki temel nedenden birinin yatırımları çekmek, diğerinin ise bölgenin işsizlik rakamlarını kabul edilebilir bir seviye çekmek olduğunu belirti.

Özellikle olayların yaşadığı bölgelerde ekonominin yerle bir olduğuna vurgu yapan Bedirhanoğlu, “İnsanların mağduriyetleri bilinenlerin ötesinde, bu açıdan alan bakımından ve iller bakımından daha daraltılsaydı başarı şansı çok daha yüksek olurdu.  Bu kadar Cazibe Merkezinin olmasını bir handikap olarak görüyorum. Onun dışında bölgedeki yatırımları teşvik edici cazip hale getirme noktasında arsa tahsisi yapılıyor, yatırım binasının inşaatını devlet üstleniyor, makine ve teçhizatta kredinin faizinin tamamını karşılıyor. Bunlar önemli destek ve önümüzdeki dönemlerde bölge ekonomisine ivme kazandıracağını düşünüyorum.” ifadelerini kullandı.

Güvenlik ve istikrarla ilgili olumsuz algıların da olduğuna dikkat çeken Bedirhanoğlu, “Dışarıdan gelen ve gelecek olan yatırımcı bakımından bu açıdan belki programın sonuç aşamasında bizlere sorulsaydı Cazibe Merkezlerini 23 değil de 13-15 il ile sınırlandırsaydık. Mağdur olmuş illerde yatırımlar biraz daha yoğunlaşsaydı programın gidişatı amaçlara daha fazla hizmet etmiş olurdu.” diye belirtti.

Yatırımların tüm sektörleri kapsamadığını da belirten Bedirhanoğlu, “Belli sektörlerde; yatırım yapı, imalat sanayi, yapı kimyasal sanayilerinde, tekstil, gıda,  mobilyaya, onun başlıkları önümüzdeki dönemde genelgelerle biraz daha netleşecek.” dedi.

Başbakan Binali Yıldırım, geçtiğimiz günlerde, Cazibe Merkezleri Programı Başlangıç Lansmanı'nda Doğu ve Güneydoğu illeri için verilecek teşvikler ve yatırımlar hakkında konuşarak, "23 il için müracaat sayısı 1200, toplam yatırım tutarı 19 milyar 600 milyon. Ön görülen istihdam 112 bin 400. Şu ana kadar ön talep toplama gelen teklifler bu düzeyde. Bunların üretim imalatla ilgili olanlar 13 milyar, diğer kısmı hizmet sektörüyle ilgili talepler. 24 Ocak itibariyle program başlıyor. Bugünkü toplantının amacı, artık uygulamanın başladığını ilan etmektir. Terörün yoğun bir şekilde milletimizin canını sıktığı bölgelerin geciken yatırımlarını başlatmak ve doğudan batıya göçü azaltmak. İkinci hedef ise bölgedeki kalkınma ile açığı ortadan kaldırmak. Türkiye'nin Doğu ve Güneydoğusu için yeni bir teşvik projesi başlatıyoruz." diye açıklamalarda bulunmuştu. (Emrah Deniz, M. Hüseyin Temel-İLKHA)