• DOLAR 32.369
  • EURO 34.975
  • ALTIN 2325.427
  • ...
İslam`a davet işini önemsemek
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

İSLAM`A DAVET İŞİNİ ÖNEMSEMEK

“Deki çalışın! Amellerinizi Allah da, Resulü de, müminler de görecektir. Sonra görülen ve görülmeyeni bilen Allah`a döndürüleceksiniz de O size yapmakta olduklarınızı haber verecektir.” (Tevbe=105)

Davet işi önemsenecek ve değer verilerek üzerinde düşünülerek yapılacak bir iştir. Gelişigüzel anlatımlarla ya da birilerinin gelip sizi bulmasıyla olacak bir iş değildir. Hangi kitleye hitap ettiğinin farkında olup neye ihtiyaçlarının olduğunun bilincinde olup ona göre hareket etmeli davetçi. Muhatap olduğu kişinin neye ihtiyacı olduğunu ve seviyesini bilip ona göre hazırlanmalı.

Sürekli araştırma yapmalı, işini önemsemeli çünkü yaptığı iş değerli ve kıymetli, bu bilinçte olmalı. Hazırlıksız ve sürekli anlatılan, insanların sürekli dinlediği ve bildiği konuları anlatmaktansa ihtiyacı fark edip bu konuda bilinçlenip bu konuda iyi bir donanıma sahip olmak için çalışıp, kitleye öyle hitap etmelidir. İş eğer önemsenirse yani boş vakitlerde yapılma algısından çıkarsa davet, o zaman önemseme ve yapılan işe değer verme de artar.          Rumeysa SÜLÜN

                                           RİSALE

Halık-ı Rahim, nev-i beşere (insanlara) verdiği nimetlerin mukabilinde şükür istiyor. İsraf ise şükre zıttır, nimete karşı hasaretli (zarar verici) bir istihfaftır (hafife alama). İktisat (tutumluluk) ise, nimete karşı ticaretli bir ihtiramdır (saygı gösterme) . Evet, iktisat hem şükr-ü manevi, hem nimetlerdeki rahmet-i ilahiyeye karşı bir hürmet, hem kati surette sebeb-i bereket, hem bedene perhiz gibi bir medar-ı sıhhat (sağlıklı olma kaynağı), hem manevi dilencilik zilletinden kurtaracak sebeb-i izzet, hem nimetler içindeki lezzeti hissetmesine ve zahiren lezzetsiz görünen nimetlerdeki lezzeti tatmasına kuvvetli bir sebeptir. İsraf ise, mezkûr (adı geçen) hikmetlere muhalif (zıt) olduğundan, vahim neticeleri vardır. (19.LEM`A /1. NÜKTE)

AÇIKLAMA: Allah (CC) Rahim sıfatı ile insanlara bolca nimetler vermektedir. Fakat bu nimetler karşısında şükür istiyor. İsraf şükür etmeye engel olan tek şeydir, tutumluluk ise nimetlere karşı gösterilen saygıdır. Tutumluluk, dünya ve ahiret sıhhatine, lezzetsiz görünen nimetlere lezzet katmasına sebeptir, israf ise bu lezzet ve sıhhatlere engeldir.  İrem SUDAN

 

TAKSİT TAKSİT TÜKENİYORUZ

İsraf günümüzde unutulan kavramlardan bir tanesi. Kelime manası ise makul olan sınırları aşmaktır. Bunu yeme, içme, giyinme, barınma gibi temel ihtiyaçlarımızın aşırıya kaçması olarak da yorumlayabilir. Peki, bu önüne geçemediğimiz doyumsuzluk hissi neden?

Bu günlerde bir takım medya araçları ile beynimize yerleşen bir algı var “ ne kadar lüks yaşarsan o kadar mutlu olursun” bunun sonucunda sahip olduklarımız yetmemeye başlar, marka takıntımız artar ve kazandığımızdan daha fazlasını harcamaya başlarız. Mutlu olmak adına yaptığımız bu bilinçsizce tüketim bir süre sonra bize mutluluk değil daha çok sıkıntı vermeye başlar.

Arzuladığımız o pahalı ürünler artık bize uzak olmasın diye kredi kartlarımız vardır. Artık alacağımız şeyin kendi öz fiyatından çok kaç taksitle alabileceğimiz önemlidir. Yapılan reklamlar sayesinde paramız olmasa da tatil yapabilmemiz hiç zor olmaz. Gelişen teknoloji ile telefonlarımızdan attığımız sms`ler sayesinde bankamız bize seve seve faizli kredilerinden gönderir. Zaten fahiş fiyatlarla aldığımız ürünlerin üstüne bir indirim etiketi gelip normal(!) fiyata düşsünler, o zaman değmeyin keyfimize hemen üç, beş tane almak isteriz. Onları nerede giyip nerede kullanacağımızın bir önemi yoktur. İnsanların aç olması bizim için bir şey teşkil etmez önümüze 5 öğün yemeğimiz gelsin yeter.

Sahte mutluluğumuz sürekli devam etmez tabi, aldıkça almak, yedikçe yemek isteriz. Peki sonra? Aldığımız kıyafetler odamızı daraltmaya, yediğimiz yemekler sağlığımızı bozmaya, aldığımız krediler faiz faiz birikmeye başlar ve bizler de taksit taksit tükeniriz…   Rumeysa ÜLSEN

 

BU KIŞ BU SPORLAR YAPILIR

Vücudunuzu enerjik ve canlı tutmak için kış aylarında da sporu aksatmamanız gerekiyor. Kışın zinde kalmanızı sağlayacak bu sporlara mutlaka vakit ayırın. Kış aylarında spor yapmak hava koşullarından dolayı zor olsa da vücudunuzu enerjik ve canlı tutmak için sporu aksatmamak önemli. Hem metabolizmanızı hızlandırmak hem de sağlıklı bir bedene sahip olmak için yılın 12 ayı spora devam etmeniz gerekiyor. Sporu daha zevkli hale getirmek için hangi tarz sporları daha çok sevdiğinizi belirleyerek o yöne doğru ilerleyebilirsiniz.

Kış aylarında metabolizmanızı canlandıracak olan egzersiz önerileri şunlardır:

Pilates: Pilates kasları esneten ve vücudu forma sokan en iyi egzersiz türlerinden biri olarak gösteriliyor. Vücut duruşundan çeşitli omurga ve iskelet rahatsızlıklarına kadar pek çok derde deva olan pilatesi yapmanızda yarar var.

Spinning: Bisikletle pedal çevirme esasına dayanan spinning spordaki en gözde aktivitelerden. Spinning ile bir saatte 700 ile 800 kalori yakmak mümkün.

Koşu: Kim demiş kış aylarında koşulmaz diye? Kış aylarında uygun mekânlarda koşmak için kat kat giyinmek ve teri çeken kumaşlardan üretilmiş giysiler giymek yeterli. Açık alan koşuları için ellerinizi ve baş bölgenizi de koruyarak koşu sporunu daha konforlu hale getirebilirsiniz. Soğuk havada spor mu yapılır demeyin! Sağlıklı bir yaşam sürmek istiyorsak yıl boyunca spora ve hareketli bir yaşam biçimi oluşturmaya özen göstermeliyiz.          Sümeyra ÇİFTÇİ

YÜRÜTEÇ GERÇEKTEN YÜRÜTECEK Mİ?

Bebeğiniz emeklemeye başladı, yakında yürüyecek! Acaba yürüteç kullanırsanız daha mı çabuk yürür?  Elbette hayır. Toplum olarak miniklerimizin yürüteç sayesinde daha erken yürüyeceğini düşünüyoruz. Aksine belki de yürüteç sayesinde daha geç yürümeyi öğreneceklerdir. Sevgili anneler; insan yavrusunda yürümenin gerçekleşmesi için kas ve sinir sisteminin belli bir olgunluğa erişmesi gereklidir. Bu beklenilen doğal bir süreçtir. Bunu hızlandırmak genellikle pek mümkün olmaz. Dolayısıyla zaman, zaman, zaman! Miniklerinize henüz hak etmediği bir özgürlüğü vermemelisiniz. Eğer erkenden hareket serbestliği verirseniz, onların kendilerini yaralamalarına engel olamayabilirsiniz. Ayrıca yürüteç bebeğinizin kalça problemleri ve omurga eğrilikleri yaşamasına neden olabilir. Bu sebeple “tekerlekli” yürüteçler kesinlikle kullanılmamalıdır. Tekerleksiz olan “hoppala” ismi verilen tipler ise üzerinde yer alan oyuncaklar sayesinde bebeğinizin hoşça vakit geçirmesini sağlayabilir. Gün içerisinde kısa bir süre kullanılabilir. Bebeğiniz inşallah bir gün size koşarak gelecektir. Unutmayalım bütün güzel şeyler sabırdan sonra gelir…  Hicret YEŞİLBUDAK

İLERİ GÖRÜŞLÜ VE FERASETLİ ANNEMİZ

ÜMMÜ SELEME (r.anha)

Siz kendiniz için hayırdan başka şeye dua etmeyin. Çünkü melekler söylediklerinize “amin” derler.

 Ümmü seleme (r.anha) Annemiz`in Alemlerin efendisi eşlerin en hayırlısı (sav) ile evlenmeden önceki hayatına bir göz atalım..

Peygamber Efendimiz (sav) Ebu Seleme`nin dayısının oğluydu. Aralarındaki akrabalık ilişkileri güçlüydü. Efendimiz (sav) peygamberliğini ilan edince Ebu Seleme gelip iman etti. Ümmü Seleme de tereddüt etmeden İslam`ı seçti. Daru`l Erkam`ın ilk öğrencileri oldular.  

 Medine günleri onlar için sevgi ve muhabbet ile geçiyordu. Eşlerin birbirlerine olan bağlılıkları o kadar kuvvetliydi ki gelecek nesillere ışık tutan yol gösteren bir muhabbetle.. Ümmü Seleme eşine:

-        Gel seninle sözleşelim. Ne sen benden sonra evlen, ne de ben senden sonra evleneyim, diyordu.

Ebu Seleme ise ona:

-        Sen benim sözümü dinle. Ben öldüğüm zaman sen evlen, tavsiyesinde bulundu. Ardından Ümmü Seleme için şu duayı yaptı.

“Allah'ım, Ümmü Seleme`ye benden sonra daha hayırlı ve onu hor görmeyecek incitmeyecek bir eş nasip et.”

Ümmü seleme`nin eşi Uhud savaşında en ön saflarda yer aldı.

Allah Rasulunu (sav) bir an olsun yalnız bırakmadı Onu  cansiperane korudu ve aldığı ok darbesiyle yaralandı. Bir müddet sonrada Rabbine kavuştu..

Efendimiz (sav) haber alınca cenazenin başına geldi.

-        Allah'ım! Ebu Seleme`yi affet. Derecesini hidayete erenler katına yükselt. Arkasında kalanlar içinde sen halef ol.  Bizi de onu da affet. Ey âlemlerin Rabbi! Ona kabri içinde genişlik ver. Orada onun nurunu çoğalt, buyurdu.

 Ümmü Seleme Efendimiz'e (sav):

-        Nasıl duada bulunayım, diye sordu.

Efendimiz (sav) ona:

-        Ey Rabbim! Beni ve onu affet. Bana onun ardından daha hayırlı birisini ihsan et, şeklinde dua et, diye buyurdu.

Ümmü Seleme ileri görüşlü, ferasetli ve istişarede üstün yetenekleri vardı. Samimi bir şekilde edilen dualar yerini bulmuştu.

    Eşlerin insanlık âleminin en hayırlısı Ümmü seleme`yi kendisine eş olarak aldı.

    Ümmü Seleme annemiz, Efendimiz'e (sav) eş olma bahtiyarlığına eriştiği gibi Dıhye suretine gelen Cebrail (as)`ı da görme bahtiyarlığına erişti.

Annemizin basireti, feraseti ve istişaredeki gücü bu şekilde tezahür ediyordu.

Hudeybiye antlaşması döneminde Peygamber Efendimiz  (sav) ashabına:

-        Kalkınız kurbanları kesiniz, buyurdu.

Şoku atlatamayan ashab, emri duymadı bile. Kimse kalkmadı. Efendimiz, emri üç defa tekrar etmelerine rağmen hayal kırıklığına uğrayan sahabeler taş gibi yerlerinde sabitlenmişlerdi.

Üzüntüyle çadırına dönen Resul-i Ekrem (sav):

-        Müslümanlar mahvoldular. Onlara kurbanlarını kesmelerini ve tıraş olmalarını emrettim; fakat emrimi yerine getirmediler, buyurdu.

Ümmü Seleme annemiz:

-        Ey Allah'ın Resulü! Antlaşma onların çok zoruna gitti. Çıksanız kimseyle bir kelime konuşmadan kurbanlığınızı kesseniz ve başınızı tıraş etseniz, dedi.

-        Önerisi üzerine Allah resulü (sav) çıktı. Yüksek sesle “bismillahi Allah`u ekber” diyerek kurbanlığını kesti ve başını traş etti. Efendimiz`i (sav) gören müminler de kalkıp kurbanlıklarını kestiler ve traş oldular. Öncülük yapıp eşiyle istişare yapan Annemizden Allah razı olsun. Bizleri de onun yolunu sürdürenlerden eylesin. Amin.     İrem GÜLTEKİN

PRATİK BİLGİLER

Eviniz güzel koksun istiyorsanız 2 veya 3 yemek kaşığı toz tarçını halınıza serpin. Ardından elektrik süpürgesiyle halıyı süpürün. Evde istemediğiniz kokular yok olacak! 

Bez üzerine az zeytinyağı dökün. Ardından mutfaktaki bütün paslanmaz çelik tencerelerinizi silmeye başlayın. Bu yöntem hem inatçı lekeleri çıkaracak hem de tencerelere parlaklık verecek. 

Fırındaki inatçı lekeleri temizlemek için bir sprey şişesinin içine soda ve sirke dökün. Ardından temizlemek istediğiniz fırın iç yüzeyine soda karışımını püskürterek bezle silin sonuca inanamayacaksınız... 

Süngerleri temizlemek oldukça zordur bu nedenle süngerler hemen çöpe giderler. Ancak bu masrafı durdurmanın bir yolu var. Evinizde mikrodalga fırınınız varsa su dolu kâsenin içine limon sıkın ardından süngeri bu suyun içine koyun. Daha sonra ıslak süngeri mikrodalganın içine koyun ve yüksek derecede 1 dakika ısıtın. Sünger temizlenecek.

Musluk içlerini temizlemek ve kireçleri yok etmek için sirke kullanabilirsiniz. Kireçleri yumuşatıp yok eden sirke aynı zamanda musluk üzerindeki su izlerini de yok edecek. Musluğa sirke dökün daha sonra pamuk ya da pamuklu bir bezle silin.

Bu haberler de ilginizi çekebilir