Okumayan, okumayı bilmeyen birinin kendini geliştirmesi çok kısıtlı olmaktadır. Bu bilinçli olarak yapılan bir zulümdür. Toplumu ıslah etme gücüne sahip bayanlar bilinçli olarak cahil olmaya mahkûm edildi. Özellikle örtüsüne bürünen, örtüsüne sahip çıkan, İslami bir hayatı, tavizsiz bir hayatı şiar edinen bayanlar bilinçli olarak bu zulme, bu haksızlığa duçar edildi. Örtülerinden vazgeçmeyen bu tür bayanların okula gitmeyecekleri aşikârdı. Bu komplo yıllarca sürdürüldü ve büyük bir başarı elde edildi. Şu an özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerinde birçok bayan okumaktan, kendini geliştirmekten yoksun. Ama asıl sorun orda değil, asıl sorun cahil olmaya mahkûm edilmiş, hükmü verilmiş bu bayanların mücadelesiz yaşamları.

Kendilerini evde, kuran kurslarında veya başka alternatiflerle geliştirmekten aciz olmaları. Mahkum edildikleri bu yaşam biçimine boyun eğmeleri ve ortalığı, çocuklarını, çevreyi; İslami bilinçten yoksun, burnu havada, görünce hayâ ettiğimiz bayanlara bırakmaları. Bizler kendimizi yetiştirmediğimiz için toplumun gözünde hep cahil kaldık, hep bu bakışlara maruz kaldık, bunun en büyük sorumlusu da biziz. Zira çarşaflı bir arkadaşımın asansöre binip gideceği katın düğmesine basması oradakilerin tuhafına gitmiş olacak ki “Aa çarşaflı da asansör kullanmayı biliyormuş” gibi söylemlere maruz kalması, benim de girdiğim birçok ortamda kıyafetimden dolayı üniversite öğrencisi olduğuma inanmayan bakışlara ve söylemlere maruz kalmam, bizlerin toplumda hangi bakış açılarını yarattığımız anlaşılıyor.

Elbette bizleri bu duruma düşürenleri es geçmiyorum ama bizler bu ön yargıları kırabilirdik, aksini ispatlayabilirdik. Eğer kendini geliştiren, çok okuyan, arka planda kalmayan, bunu toplumda açıkça gösteren bayanlar olsaydık, aslında bizlerin daha bilinçli olduğunu her konuda bilgi ve beceri sahibi olabileceğimizi, okusak da okumasak da bunları başarabileceğimizi gösterseydik, bugün toplum çarşaflılara bu gözle bakmazdı.

Belirttiğim ve belirtmediğim daha birçok husustan dolayı dönüp hayatımıza yeniden bakmalı ve kendimizi yeniden inşa etmeliyiz. Sadece kıyafetimizle değil, ilmimizle, bilgi ve becerimizle de örnek olmalı, birçok konuda araştırmacı olmalıyız. Gerekirse bilgisayar ve bankamatikleri, teknolojik aletleri kullanmayı öğrenmeliyiz, çocuklarımızla ve toplumla olan aramızdaki uçurumu azaltmalıyız. Bizlere her konuda, hayatlarının her alanında örnek olan, kendilerini her konuda geliştiren Meryemleri, Asiyeleri, Ayşeleri, Haticeleri, Zeynepleri düşünüp, hayatlarını okuyup, kendi hayatımıza yansıtanlardan olmak ümidiyle…
 

HAFTANIN YAZISI
Ümmü Gülsüm Turan / Diyarbakır (Çermik) - Yaş: 20