• DOLAR 32.51
  • EURO 34.783
  • ALTIN 2499.528
  • ...
Cenab-ı Allah Unutulur mu?
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Orhan Özsoy / Doğruhaber

Hayatın keşmekeşi, gürültüsü ve kalabalağı arasında sormak istediğimiz, aslında sormamız gereken sorulardan biri ile unutmakta olduğumuz ve hatırımızdan çıkarmamamız gereken bir şeye değinmemiz icab etmektedir. Günlük hayatımız içerisinde; okulda, evde, iş hayatında, sokakta, mahallede, Cenab-ı Allah`ı ne kadar hatırlıyoruz?

İşimizin başında Allah Azze ve Celle`yi anıyor muyuz? Sabah evden çıkarken, otobüs ve minibüse binerken, yemeğe başlarken, camiye girerken, ders başında, gün doğarken, akşam olurken, büyük bir hadise ile karşılaşırken Cenab-ı Allah`ı hatırlıyor muyuz? O`nu tesbih ediyormuyuz?

Hayatımızın her anında; sevinç ve kederlerimizde, tebessüm ve gözyaşımızda, bayram ve matem zamanlarımızda, Cenab-ı Allah hatırımızda mı? Yoksa sadece imtihanlar boyumuzu aştığında mı dergah-ı izzetine yüz sürüyoruz. Başığımızı eşiğine koyup af ve merhamet diliyoruz. Lütuf ve inayet bekliyoruz. El açıp dua ediyoruz.

Elbette kulun Rabbinden başka sığınacağı kimsesi, dergahından gayrı gideceği kapısı yoktur. Kul ise acziyetini dar gününde anlar. Dünya malı, makam, mevki, şöhret bunlar kişiyi gaflete düşürdüğü vakit, kulun acziyetini unutturur. Kul acziyetini unutunca kul olduğu hakikatini unutur. Kul olduğunu unutan; acziyetini yitiren kul, kendisini Cenab-ı Allah`tan müstağni görmeye başlar. İşte kırılma noktası kulun kendisini Cenab-ı Allah`tan müstağni görmesidir. İnsanın Cenab-ı Allah`tan uzaklaşma noktası burada gerçekleşir. Kulun hayatının kuşe-i nisyan olması, “Kendi yağında kavrulmak” olarak tarif edebileceğimiz ve kendisini yeterli gördüğü yerde başlar. Cenab-ı Allah`ı unutmak gibi büyük bir gafletin içine düşen insan ise bu nisyan ile kendini unuttuğunun idrakinde bile değildir.

Kendi nefsimizi hesaba çekilmeden hesaba çekenlerden olur, ruhumuza serilen gaflet perdelerini üzerimizden atarsak; biz de ayette ifade ilen, hani o Allah`ı unutan ve bu yüzden Allah`ın da kendilerine kendilerini unutturduğu kimseler gibi olup olmadığımızı anlayabiliriz ve tabi ki anlamak zorundayız. (Haşr: 19) Çünkü Cenab-ı Allah bu kimseleri kitab-ı mübininde fasıkların ta kendileri olarak nitelendirmiştir. Cenab-ı Allah`ı hayatın içinde, her yerde, her anda hatırdan çıkarmamak, her işe Allah Azze ve Celle`nin adıyla başlamak, Üstad Bediüzzaman hazretlerinin Sözler adlı eserinin başında “Bismillah” için, “Biz dahi başta ona başlarız.” dediği gibi, herşeyin başlangıcında Cenab- ı Allah`ın adıyla başlamak, onun adına başlamak ve dahi ona başlamak gerekir.

 

 

Bu haberler de ilginizi çekebilir