• DOLAR 32.507
  • EURO 34.984
  • ALTIN 2430.688
  • ...
Mütedeyyin İnsanlara Hukuk Tersine İşletilmektedir
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 
http://www.dogruhaber.com.tr/image/haber/2011/08/08/Resim_1312791540.jpg
DİYARBAKIR- Hizbullah hükümlüsü İhsan Baran`ın, vefat eden annesi Rana Baran`ın, cenazesine gitme talebi önceki gün reddedildi. Mustazaf Der Genel Başkanı Yılmaz, Bayburt`ta hükümlü olan İhsan Baran`ın annesi Rana Baran`ın cenazesine gitme talebi üzerinde bir değerlendirme yaparak; " Bu yapılan hukuki açıdan skandal diyebileceğimiz bir olaydır. Hukuk herkese eşit uygulanır hukuk önünde herkes eşittir ve bu konuda yasaların uygulayıcısı olan insanlarda adaletle hüküm etmek zorundadırlar. En azından kendi yasalarındaki önlerindeki yasada yazılanı adilane bir şekilde eşit bir şekilde uygulamakla yükümlüdürler." dedi.
 
Verilen Karar Hukuki Değil, İnsani Değil Vicdani Değildir
Yılmaz ret kararını değerlendirmeye şöyle devam etti:"Rana teyzemizin vefatında beklerdik ki, bu konuda hukuk işlesin. Gerçi o konuda taleplerde bulunuldu, dilekçeler verildi. Yetkililerden cezaevinde bulunan ve bugüne kadar da hiçbir disiplin suçunu işlememiş olan, cezaevi tutumuyla iyi hali olan her halinde gözlenen ve 90`lı yıllarda cezaevinde gördüğü işkencelerden dolayı şu anda bir kısım problemleri bulunan İhsan Baran`ın en azından annesinin mezarına gelip taziyesinde bulunma yetkisi vardı. İnfaz kanunu bu konuda açıktır. Dolaysıyla açık olan bir konuda yorum yoluyla ya da idarecilerin keyfi uygulamasıyla burada bir engelleme yapılmıştır. Bu hukuki değil, insani değil vicdani değildir."
 
Mütedeyyin İnsanlara Hukuk Tersine İşletilmektedir
Hukuk herkese eşit uygulanır diyen Yılmaz değerlendirmesini şöyle sürdürdü: " Burada gördük ki İstanbul`da Ankara`da bazı olaylarda bir kısım insanlar için izinler verilebiliyor. Devlette yakın olan daha doğrusu devletin kendisine yakın gördüğü derin yapılarla ilişkili olan bazı insanlar için bu yerine getiriliyor ve hukuki hatta gerekirse en üst yetkili hükümet veya devlet erkânı bile bu konuda bunun bir yasal hak olduğunu ve gitmesi gerektiği yönünde görüş beyan edebiliyorlar, yardımcı olabiliyorlar. Ama maalesef Hizbullah dosyalarında özellikle mütedeyyin insanların taraf olduğu bu gibi durumlarda hukuk tersine işletilmektedir ve temel haklarından yoksun bırakılabilmektedir. Tedavi görmeleri dahi büyük bir problem olabilmektedir, cezaevinde bulunan bu insanların. Daha önce benzer olayları gördüğümüz için cezaevlerinde tedavi edilemediği için kanser hastası olupta vefat eden tahliye edilmeyen insanlara şahit olduğumuzdan dolayı bu olayda da fazla bir beklentimiz yoktur şahsen, yani izin verilebileceği yönünde bir beklentimiz yoktur. Gönül isterdi ki yetkililer tavırlarıyla bu beklentilerimizin zıddını yapsaydı da biz mahcup olsaydık."
 
Diğer `Rana Teyzeler` Sırada Bekliyor
Maalesef bir kez daha haklı çıktığını söyleyen Genel Başkan Yılmaz, "Sistemin sistem adına şu an yürütmede olan yetkililerin adamına göre muamele yaptığını gördük. Hukuki bir tavır sergilemedikleri, insani bir tavır sergilemedikleri tamamen sistemi korumak, devleti korumak mevcut yapıyı daha da pekiştirme adına sistem tarafından düşman kabul edilen öteki kabul edilen insanlara tekrar hukuk dışı muamelelerin reva görüldüğünü bir kez daha gördük. Cezaevinde bu insanların bir kısmı halen dahi cezaevinde sıkıntıları var ve istemedikleri halde ailelerinden uzağa sürgün edildiler. Bu sürgündür, farklı farklı cezaevlerine kardeşin biri Tokat`a biri Gümüşhane`de biri Batman`da biri Erzurum`da diyelim bu şekil böyle bir ayırıma gidilmiş. Babası Tokat`ta eşi Gümüşhane`de bu şekil böyle olan aileler vardır. Kimin görüşüne gitsin kimin görüşüne gitmesin? En azından bunları göz önünde bulundurup ona göre bu sevklerin yapılması gerekirken tamamen zulme dönüştürmek ve özellikle aileleri mağdur etme adına bu şekil sevkler yapıldı. Yetmedi yaşlı olan, hasta olan birçok kişi var şu an. Yıllardır çocuğunu göremeyen yatalak durumda olan anneler babalar var. Ve hala bunlar gidemiyor. Rana teyze yalnız değil şu an diğer `Rana Teyzeler` sırada bekliyor ve onlarda ölümcül hastalıklarla pençeleşiyorlar. Buna rağmen böyle bir hak verilmiyor."En azında diyorlar ki çocuklarımız bölgeye yakın bir cezaevine gelsin gidebileceğimiz bir mesafe olsun. Bu karda kışta yollar kapalı nereye gidecek bu insan nasıl gidecek o da ayrı bir sorun. Görünen manzara o ki bu tip durumlarda devlet tutuklu hükümlü kişiyi değil, aileyi de cezalandırma yolunu tercih ediyor ve bu yapılan muamele aileyi de cezalandırmaktır. Bu toptan cezalandırma sistemidir. Yani sadece normal hukuk sistemlerinde cezaların şahsiliği ilkesi vardır, maalesef Türkiye`de cezaların şahsiliği ilkesi yoktur, bütün aile komple cezalandırılıyor." dedi.
 
Bu Yasalar Sisteme Akredite Olan Şahıslar İçindir
Annesinin babasının mezarına dahi bir insan gidemiyorsa fatihasında bulunamıyorsa kanaatimce bundan daha büyük bir zulüm olamaz diyen Mustazaf Der Genel Başkanı Yılmaz yetkililere ise şu çağrıda bulundu: " Buna da yetkililerin biran önce bu konuda bir çözüm üretmeleri lazım. Bu durumdaki bütün hükümlü ve tutuklulara ölümcül hastalık durumunda olan aileleriyle görüşme imkânı sağlanmalı, ölümlerinde cenazeye gitme imkânı sağlanmalı mevcut yasayı bu yönde destekleyici açıklamalar veya düzenlemeler yapılmalıdır. Yasalar zaten buna müsait, yasalar izin veriyor. Ama uygulamada sıkıntı çıkarılıyor, bu olumsuz uygulamayı gidermelerini bekliyoruz."

Yılmaz son olarak karara dair değerlendirmesini şu ifadelerle bitirdi :"Düşüncemiz o ki bu yönde de bir çaba olmayacaktır. Olanlarda genelde akredite olan sistemin bir şekilde kabul ettiği ve sistemin sahibi olarak görünen insanlar için bu yasalar bu izinler, bu görüşler, geliş gidişler ama maalesef ötekileştirilen sistem karşıtı olarak kabul edilen insanlar için öyle görünüyor ki bu zulüm devam edecektir."
(Osman İçli-İLKHA)
 

Bu haberler de ilginizi çekebilir