Her yıl kış mevsiminde özelliklede doğu illerin de etkisini gösteren kar yağışı, başta kırsal bölgelerde olmak üzere birçok alanda hayatı olumsuz etkileyebiliyor. Köy yollarının kapandığı, ulaşımın ve iletişimin kesintiye uğradığı zaman diliminde kimi zaman okullarda da eğitime ara verilmek zorunda kalınıyor.

Yoğun kar yağışı bir taraftan toprağı bahar ayları için beslerken, diğer taraftan karın toprağı ve bitki örtüsünü sarmalaması nedeniyle doğada yaşayan çeşitli hayvan türleri de yiyecek bulmakta zorlanıyor.

Genel anlamda karın, hayatı olumsuz etkilediği görülse de özellikle kar tanelerinden yansıyan mucizevi görüntüler ise farklı hikmetler barındırıyor.

Kar yağmasıyla etrafı kaplayan bembeyaz örtü, gözleri kamaştırdığı gibi, kar tanelerinin her birinden yansıyan görüntüler de farklı güzellikler yansıtıyor. Kar kristallerinin birbirinden ne denli farklı ve ilgi çekici olduğu fotoğraf karelerine de yansıyor.

Kar, milyonlarca kar kristalinin bir araya gelmesiyle oluşuyor. Kar kristalleri, atmosferin soğuk katmanlarında meydana geliyor. Bulutları oluşturan minik su taneleri hava sıcaklığının eksi 4 ila eksi 20 arasında seyretmesiyle oluşan soğuk hava ile temas edince ince buz parçalarına dönüşüyor. Ardından kar kristallerinin yeryüzüne doğru yolculuğu başlıyor.

Kar kristalleri sadece 0,1 mm. büyüklüğünde ve hepsi altıgen şeklinde oluyor. Bilim adamları mucizevi altıgen formunun su moleküllerinin yapısından kaynaklandığını söylüyor.

Bulutların içindeki su buharı soğuk havada hızlı bir şekilde kar kristallerine dönüşürken, büyüyor ve çeşitleniyorlar. Hava sıcaklığına, rüzgârın durumuna ve havadaki nem oranına bağlı olarak kar kristallerinden sonsuz sayıda şekiller meydana geliyor.

Yıldızları andıran kar tanesi şekli, kar taneleri arasında en sık görüleni. Çok sayıda altıgen kristal bir araya gelerek tek bir kar tanesini oluşturuyor. Buz kristallerinin buluttan çıkıp yere düşene kadar geçen süre ise yaklaşık bir saat. Yüksek sıcaklıklarda, eksi 5 derecenin üzerinde ve yüksek nem oranında, daha büyük kar taneleri oluşuyor. Düşük sıcaklıklar ve kuru havada ise kar taneleri buz parçacıkları şeklinde yağıyor.

Kar yağışıyla beraber gençlerin ve çocukların vazgeçilmezi olan kardan adam eğlencesi de her zaman yaşanmaya biliyor. Yağan her kardan, kardan adam yapılamıyor. Sadece daha nemli olan ve büyük taneli olarak yağan kar, kardan adam yapmaya elverişli oluyor. Küçük taneli kar ise dondurucu havaya işaret ediyor. Bu türdeki kar taneleri kuru olup, pudra gibi oluyor. Pırlanta kar diye de adlandırılan bu kar, çok daha uzun süre erimeden kalabiliyor. Bu kar türü, buzulların oluşmasında önemli etken oluyor.

Karın buzullara dönüşmesi için yıllarca erimeden kalması gerekiyor. Ancak uzun yıllar sonra eski kar, yeşil veya mavi renge dönüşerek buzulları oluşturuyor.

Bilim insanları, beyaz kar manzarasının bir yanılsamadan ibaret olduğunu söylüyor. Zira kar, aslında renksiz, şeffaf su damlalarından oluşuyor. Toprağa can, ruha dinginlik, gözleri ilzam eden kara beyaz görünümünü veren ise buz kristalleri; çok sayıda köşe, uç, düzlem sonsuz sayıda ayna gibi görev yapıyor ve beyaz güneş ışığını yansıtıyor.

Allah`ın sanatının yansımalarından olan kar kristalleri havadayken birbirine değmez. Ortalama ağırlığı 0,005 gram olan kar kristalleri hava akımına karşı dirençli olduklarından yavaş yavaş yere doğru inerler. Bu iniş sırasında kristaller birbirini ittiğinden yapışmaz ve özelliklerini koruyarak yeryüzüne düşerler. Fakat kristaller yeryüzüne yaklaştıkça rüzgârın da etkisiyle birbirine geçebilirler. İşte bu durumda yağan kara lapa lapa denir.

Meleklerce yeryüzüne indirildiğine inanılan karın inanılmaz döngüsü, içerisinde çokça hikmetler barındırıyor. (Olcay Ersoy - İLKHA)