• DOLAR 32.6
  • EURO 34.761
  • ALTIN 2496.77
  • ...
Efendimizin çektiği çileler
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

DOĞRUHABER / MUHAMMED YARARLI

“Elif Lam Mim. Yoksa İnsanlar Sadece Dilleriyle İman Ettik Deyip, Hiç İmtihan Edilmeyeceklerini mi Sandılar? And olsun ki Biz Onlardan Öncekileri de İmtihan Ettik, Böylece ALLAH Doğru Olanlarla Yalancı Olanları Ortaya Çıkaracak” (Ankebut, 1-3)

 Mekke`de sahabelerin işkenceler altında inledikleri günlerde Rasulullah (asm) mahzun mahzun Kâbe`yi tavaf ediyordu. İçlerinde Ebu cehil ve birçok müşrik liderin bulunduğu bir topluluk da Kâbe`de Hicr denilen yerde toplanmışlardı. Efendimiz (asm) onların yanından geçerken, topluluktan her biri O`na (asm) çok ağır hakaretlerde bulunup alay ettiler. Rasulullah (asm) bu durumdan çok rahatsız olup üzüldü. Öyle ki yüzünün rengi değişti. Ancak O (asm) hiçbir şey yapamıyordu. Yalnız başınaydı, ona yardım edecek hiç kimse yoktu. Hiçbir şey yapamadan, hiçbir şey söylemeden yanlarından geçip tavafına devam etti. Üzüntülerini ise kalbine gömdü. Rasulullah (asm) 2. ve 3. defa yanlarından geçince, müşriklerin hakaret ve alayları artarak devam etti. Bunun üzerine Rasulullah (asm) dayanamadı ve müşriklere yönelip dedi ki:

“Ey kureyş cemaati size gerçeği haber vereyim mi? Allah`a yemin olsun (ki benim hiçbir zaman yalan söylemediğimi biliyorsunuz) Allah`u Teâlâ benim sebebimle hepinizi helak edip, sizleri yok etmek için beni size gönderdi ” onlar Rasulullah`ın gerçekten yalan söylemediğini ve söylediğinin doğru çıkacağını bildikleri için, büyük bir dehşete kapıldılar. Sustular ve Rasulullah`a yumuşak davranmaya başladılar. Efendimiz`de oradan ayrıldı. Sonra kendi aralarında konuşup, Rasulullah`a yumuşak davrandıklarından dolayı pişman oldular. Yarın intikamlarını almak üzere anlaştılar. Ertesi gün Efendimiz (asm) yine Kâbe`yi tavafa gelince, orada bulunan müşrik topluluk hemen üzerine saldırarak:

“Putlarımızı ilahlarımızı kötüleyip, onlar hakkında şöyle şöyle söyleyen sen değil misin?” dediler. Rasulullah (asm):

“Evet, Allah`a yemin olsun ki o benim,” dedi.

 Bunun üzerine her birisi bir taraftan saldırdı ve vurmaya, hakaret etmeye başladılar Rasulullah yine yapayalnızdı ona yardım edecek hiç kimse yoktu. Sonra birisi Rasulullah`ın durumunu Hz. Ebu Bekir`e haber verip, çabuk arkadaşının yardımına koş dedi. Hz. Ebu Bekir hemen oraya koştu;

Ne yapıyorsunuz böyle, tek suçu Rabbim Allah`tır diyen bir insanı öldürecek misiniz, dedi ve müşriklere müdahale etti. Müşrikler Efendimiz (asm)`ı bırakıp Hazreti Ebu Bekir`e saldırmaya başladılar, saçlarından ve sakallarından çekiştiriyorlar, durmadan vuruyorlardı. Hazreti Ebu Bekir baygın bir şekilde yere düşünce de öldüğünü zannederek bırakıp gittiler…”

Evet, Rasulullah ve ashabı bu din için ne çileler çektiler. Ne kadar da yalnız kalmıştı Efendimiz (asm). Onlar İslam için bu kadar alay, hakaret, sıkıntı ve işkencelere katlanmışlar, ya biz. Biz de gerektiğinde çile çekmeye, sıkıntılara göğüs germeye hazır mıyız?

 

Bu haberler de ilginizi çekebilir