• DOLAR 32.607
  • EURO 34.745
  • ALTIN 2497.519
  • ...
Noel bizim değil! TAKLİT KİMLİKSİZLİKTİR
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

M. Sıddık Bilge - M. Hüseyin

Temel Yılbaşı kutlamalarının, İslam`daki yeri ve topluma verdiği zararlara değinen kanaat önderleri, âlimler ve akademisyenler, bu tür kutlamalar ile Müslüman toplumun yozlaştırılmak istendiğini bu nedenle Müslümanların değerlerine, kimliğine ve sembollerine sahip çıkması gerektiğini vurguladı. Yılbaşını kutlamaya ilişkin, İLKHA`ya konuşan kanaat önderlerinden Mustafa Durgun, Diyarbakır il Müftüsü Burhan İşliyen ve Dicle Üniversitesi Türk İslam Sanatları Anabilim Dalı Başkanı Yard. Doç. Dr. Oktay Bozan, önemli değerlendirmelerde bulundu.

‘GEÇEN ZAMANIN MUHASEBESİ YAPILMALI`

Yılbaşında Müslümanların kutlama yerine bir yılın nefis muhasebesini yapmasının daha uygun olacağını belirten Molla Mustafa Durgun, Allah`ı razı edecek bir hayat sürülmüşse şükür; aksi takdirde tevbe ve istiğfar edilmesi gerektiğini ifade etti. Yılbaşında gayrimüslimleri taklit etmenin İslam`da yerinin olmadığına dikkati çeken Durgun, “Hz. İsa Allah`ın Peygamberidir. Onun doğum gününe ehemmiyet göstermek daha çok bize düşer. Fakat gayrimüslimlerin kutladığı gibi değil. Gayrimüslimleri taklit etmek, Allah`a karşı isyan bayrağı açmaktır. Yılbaşını kutlamak, İslam`a aykırıdır ve büyük günahtır. Öte yandan bu haramlar Hz. İsa`nın doğum yıldönümünü bahane ederek işleniyor.” dedi.

Küfür âleminin, çeşitli bahanelerle Müslümanları İslam`dan uzaklaştırmak istediği söyleyen Durgun, Hz. Muhammed`in, “Kim bir kavmin adetlerini inanarak yaşarsa o da onlardandır.” hadisini hatırlatarak, başkalarına benzemenin doğru olamayacağının altını çizdi.

“MÜSLÜMAN TOPLUMU GAYRİMÜSLİMLERDEN AYIRAN SEMBOLLERİMİZ VARDIR”

Diyarbakır il Müftüsü Burhan İşliyen de, Müslümanlar için muhasebe dışında bir yılın bitip başka bir yılın başlamasının herhangi bir anlam ifade etmediğini kaydetti. Müslümanların, İslam dışı süslemeleri, işaretleri, sembolleri kendi iş yerleri ve evlerinde kullanmalarının büyük sorun olduğunu söyleyen İşliyen, “Maalesef, yılbaşına yaklaştıkça süslenmiş çam ağaçları, Noel baba figürleri kullanıldığını görmekteyiz. Bu tür kutlamalar dinen helal değildir. Müslümanların kendine has bazı ritüelleri ve söylemleri vardır. Safa ile Merve gibi sembollerimiz vardır. Kur`an-ı Kerim`de kesilen kurbanlar anlatılırken ‘Allah`ın şiarları` der. Müslüman toplumu, Müslüman olmayan toplumlardan ayıran sembollerimiz vardır.” ifadelerini kullanarak, kendi şiarlarımız dışında başkalarının argümanlarını kullanmaktan kaçınmak gerektiğini belirtti.

Müslümanların, Hristiyan ve Yahudi değerlerini sahiplenmesinin kabul edilemez olduğunu aktaran İşliyen, “Eğlencesinden üzüntüsüne kadar değerlerimize sahip çıkmazsak başkası bu değerleri doldurur, dönüştürür. Başka bir toplum ve başka bir ümmet haline gelmiş oluruz. İş işten de geçmiş olur. Her gün okuduğumuz Fatiha suresinde, bize dosdoğru yoldan gitmemiz, sapmışların yolundan sakınmamız gerektiği söyleniyor.” şeklinde konuştu.

“YILBAŞI KUTLANMASI TOPLUMLARIN BATILILAŞMA SÜRECİNDE BİR BASAMAKTIR”

Dicle Üniversitesi Türk İslam Sanatları Anabilim Dalı Başkanı Yardımcı Doç. Dr. Oktay Bozan, Hristiyanların kendi aralarında bile Hz. İsa`nın doğum günü noktasında ihtilafa düştüklerini, Batı Hristiyanları 25 Aralık gününü kutlarken, Doğu Hristiyanlarının 6 Ocak tarihini kutladıklarını belirtti. Bozan, Hz. İsa`nın doğum gününün maalesef tüm dünyada milli piyangoların ve çekilişlerin oynandığı, ürünlerin tüketildiği, içkilerin içildiği, fuhşiyatın yayıldığı bir güne dönüştüğünü söyledi.

Bozan, “20. yüzyıldan sonra İngiltere, Fransa, Almanya ve Amerika`nın sömürgelerinin genişlemesiyle beraber batının kültürü ve değerleri yaygınlaşmaya başlayınca bu gün de benimsenmeye başlandı. Burada bir özenti söz konusudur. Batılılaşma sürecinde toplumların yılbaşını kutlaması bir basamaktır. Yılbaşını kutlamak demek toplumların kimliğini, benliğini, niteliğini kaybetmesi demektir. Yılbaşı yozlaşmanın bir aşaması demektir.” değerlendirmesinde bulundu.

Bu haberler de ilginizi çekebilir