• DOLAR 32.502
  • EURO 34.968
  • ALTIN 2429.585
  • ...
HEYYALEL FELAH
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 
SADIK YILDIZ / DOĞRUHABER
 
Tarihler 29 Ocak 1932`yi gösteriyor. Yer Fatih Camii. Bin yıllık ezan okunuyor ama kimse ne dediğini anlamıyor. “Tanrı Uludur, Tanrı Uludur!” 
Kendi öz dili aslında halkın. Ama kimse anlamak, duymak ve inanmak istemiyor.
 
O günün emperyalist kafaları her şeyi çok detaylıca düşünmüş ve insanların karşı çıkacağını hesaba katarak muhalefet edeceklere de ciddi cezai müeyyide getirmişlerdi. Karşı çıkan oldu elbette, cezaevine giren de. Ama tam 18 yıl bu zulüm sürdü ve 18 yıl sonra insanlar ilk defa kendi öz diliyle Ezan-ı Muhammediye`yi dinleyince gözyaşlarına boğuldular. 
 
Ezan Türkçeleştirilirken bir ibaresine dokunulmamıştı. Heyyalel Felah!
 
Neden? 
 
Nedenini hala çözemedik aslında. 
 
Biz genelde namazı bir görev, bir angarya olarak ifa ettik. Kılmadığımız her vakit namazı öbür dünyada, altında ateş yanan kızgın sacın üzerinde kılacağımız korkusuyla kıldık. Bazen o kadar aceleye getirdik ki yaşlı ve gagası aşınmış bir horozun yerden dane toplamasına benzettik. 
Ama namazı felaha gitmek için kılmayı akletmedik. 
 
Oysa o gün din düşmanları akletmişti. Heyallel Felah`ın “Haydi Kurtuluşa!” manasına geldiğini bilmişlerdi. Ama biz bilmeyelim istediler. Bütün lafızlarını Türkçeleştirirken buna dokunmadılar. Biz de bilmedik.
 
Hala da yeterince bilmiyoruz. 
 
Günde beş vakit münadi “Haydi Kurtuluşa!” diyor, dönüp bakmıyoruz bile. Hani kendi sözü olsa neyse, Allah`ın vadini söylüyor ama biz anlamıyor ve dönüp teveccüh etmiyoruz. 
 
Biri indirim diye bağırınca ne olduğuna bakmadan oraya koşan bir sürüye döndük, ama kurtuluşa kulağımızı kapadık, duymuyoruz. 
 
Biri otuz yıl sonra kutu gibi bir daireyi sürünmeye eşdeğer taksitlerle vadediyor, koşuyoruz. Ama bir kıyam ve secdeye bahşedilen altından ırmaklar akan cennet saraylarına meyletmiyoruz. Sadece dostlar alışverişte görsün şeklinde kılıyoruz. Her an, o son kılınan rekât, ya da en son gidilen secde kabul olsa ereceği felahı düşünen kaç kişi kaldı, bilmiyorum. Onlardan biri ben değilim diye utanıyorum ve ağlıyorum…
 
Heyyalel Felah!
 
 

Bu haberler de ilginizi çekebilir