• DOLAR 32.572
  • EURO 34.898
  • ALTIN 2426.718
  • ...
Edep Ya Hû!
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Orhan ÖZSOY / doğruhaber

Kadim zamanlarda medreselerin, tekkelerin, dergahların girişine yazılan bir cümle var idi. “Edep Ya Hu!” Bu cümle tüm ilimlerin, derslerin öncesinde talebelere öğretilirdi. Kişi evvela bu cümleyi idrak eder, edep kelimesini içselleştirdikten sonra başlardı ilim - irfan yolculuğuna.

Sözün güzeli edebi olan, insanın güzeli edepli olanıdır. Sözün güzeli insanın güzelinden dökülür. Mücevher hazine içinde olur. Edebiyat insanı edepli yapar. İnsana sözü güzelinden söylemeyi öğretir. Edebin de insanı edip kıldığı vakidir. Kendi hâlinde bir Yunus vardır 13. Yüzyılda. Garip bir derviştir Yunus; hırkası yama, gönlü ise Hâk`tan yana… Bir bakarsınız öyle şiirler dökülmüştür ki dilinden; kendi döneminin en büyük şairlerinden oluvermiştir. Yunus`a bu şiirleri söyleten sır edep ve muhabbet-i İlahi`dir. Yunus ki; ömrü hocasının ocağına odun taşımak ile geçmiştir. Hocası bir gün kırıp getirdiği odunlara bakarken içlerinde hiç eğri, uzun, kısa odun olmadığını görür. Tüm odunlar belli bir ölçüde kırılmış, düz ve doğrudur. Hocası ormanda hiç eğri odun olup olmadığını sorar. Yunus hocasının kapısından odunun dahi eğrisini geçirmeye edep eder. İşbu edeptir Yunus`u edip kılan…

Edep, Hakka gönül verenlerin ahlakıdır. Onlar Murad-ı İlahi`den gayrı muradat dilemeye edep ederler. Gönlü Hak`ta olanlar korku ehli değil; edep ehlidir. Onlar için kulluk; korkunun değil, sevginin eseridir. Günahtan sakınmaları korkudan değil edeptendir. Onlar Cenab-ı Allah`ın yasak ettiği bir amelde bulunmaya utanırlar.

Edep inceliktir, zarafettir. Kabalık, insanları kırıcı davranışlar edebe uygun değildir. Edepli insan yıkıcılıktan ırak; yapıcı, onarıcı, mamur edicidir. Bir kalbi kırmak, tahrip etmek, bir gönlü yerle bir etmek kolaydır. Marifet; Kırgın bir gönle merhem sürebilmek; Hz. Musa (as) gibi belki de altında hazineler bulunan yıkık bir duvarı tamir edebilmektir.

Edep haddini bilmektir. Rabbimiz kitabında “Yeryüzünde büyüklenerek yürümeyin.” buyurmaktadır. Hafız`ın dediği gibi, “Güneşin dahi bir zerre olduğu bu kainatta kendini büyük görmek edebe uygun bir şey değil.” Edepli insan tekebbür etmez, insanlara karşı tevazu ve mahviyyet sahibidir. Marifet ehli “Kendini bilen Rabbini bilir” derken kendini bilmekten maksat; hiç şüphesiz edeptir. Mevlana hazretlerine bir gün sorarlar: “O kadar okursun, o kadar yazarsın. Peki ne bilirsin?” Mevlana hazretleri: “Haddimi bilirim” der.

Edep kişinin gönül aynasıdır. Edep sahibi imsenin gönlü sırçadır. Aynası berrak ve temizdir. Bu nedenle edep sahibinde kişi kendi varlığını görebilir. Müşahede edebilir. Çünkü ayna herşeye ve herkese karşı adil bir nesnedir. Ne varsa o görünür aynada, ne eksik; ne fazla…

 

Bu haberler de ilginizi çekebilir