• DOLAR 32.499
  • EURO 34.788
  • ALTIN 2488.961
  • ...
ER - RAKİB
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

DOĞRUHABER

ESMA - UL HÜSNA

ER-RAKİB (C.C.) 

“Eşyayı murakabe eden ve bütün varlıklar üzerinde gözcü olan.”

Âlemde hiçbir zerre yoktur ki, Allahü Teâlâ onu murakabesi altında tutmasın, onun halini görmesin. Hiçbir şey ondan kaçamadığı gibi, hiçbir zerre de ondan gizlenemez. O, her lâhza şahid ve nazırdır.

O, iyilerin yaptıklarını da görür, zalimlerin zulmünü de. Zalimlere anında ceza vermemesi, onların halini bilmediğinden değil, cezayı tehir etmesindendir. Zalimler ve tağutlar hiçbir zaman Allah`ın pençe-i kahrından kaçıp kurtulamazlar.

Mademki her lâhza Allahü Teâlâ`nın murakabesi altındayız, her işimize, her hâlimize vâkıf, o zaman yanlış işler yapmamaya, nefsin ve hevanın ardınca akmamaya gayret göstermeliyiz. Çünkü nefs durmadan kötülüğü emreder. Yüce Yaradanımız ise bizim iyiliğimizi, cennetlere lâyık olmamızı ister.

Allah (Azze ve Celle), sadece yaptığımız işleri görücü değil, gönlümüzde gizli olanı da bilici, gözlerin ne maksatla baktığını da bilicidir. Hiçbir nefesimiz ve hiçbir hareketimiz ondan gizli kalmaz.

Allah`ın sevgili kullarından Sehl bin Abdullah Tüsterî Hazretleri şöyle hikâye ederler:

“Küçük yaşta geceleri uyumaz namaz kılardım, gündüzleri de oruca devam ediyordum. Dayım Muhammed Sevvar benim bu halimi gördü ve memnun oldu. Kendileri zamanın büyüklerindendi. O kadar ki, bendeki ibadet ve taat aşkı onu ağlattı.

Bir gün, huzuruna varıp:

“Ey âlem şeyhi, dedim, bana öyle haller oluyor ki, gönlüm karar tutmuyor. Ne yapmamı emir buyurursunuz?”

“Yâ Sehl, buyurdu, bu sırrı kimseye açma, bu yaşta herkese böylesi nasib olmaz. Daima Allah ile ol! Rabbini zikret!”

Sordum:

“O`nu nasıl zikredeyim?”

Buyurdular ki:

“Uykuya dalarken, uykudan uyanınca, otururken, yürürken hep şu kelimeleri söyle:

“Allah benimledir, Allah beni görür; Allah benim şâhidimdir.”

Onun emri üzere bu kelimelere devam etmekteydim. Bana öyle zevk, öyle neş`e veriyordu ki, çok kere cezbe tufanına yakalanıyordum. Aradan bir yıl geçmişti. Bir gün bana dediler ki:

“Ey oğlum! Sana öğrettiğim o kelimeleri sakın kabre kadar aklından çıkarma ve ona devamlı ol. Bir kimse Allahü Teâlâ ile beraber olursa, Yüce Allah onun bakıcısı ve şahididir. Artık o kimseden rabbine karşı bir isyan zuhur etmez.”

Bu misâlde de görüldüğü gibi kul rabbini bu türlü anarsa, Rabbi de onun gönlünde cennet pınarlarını coşturur ve onu şeytanların eline bırakmaz.

 

Bu haberler de ilginizi çekebilir