`Gelin bu acılara bir son vermek için toplanın`
İSTANBUL - İstanbul Fatih Camii`nde Arakan ve Halep`te yaşanan katliamları protesto etmek için bir araya gelen İslami Sivil Tolum Kuruluşu temsilci ve üyelerinin yoğun katılımıyla, gıyabi cenaze namazı kılınıp basın açıklaması yapıldı.
Fatih camisinde İslami Sivil Tolum Kuruluşu temsilci ve üyeleri, Arakan ve Halep için gıyabi cenaze namazı kılıp, basın açıklaması yaptı.
Yaşanan katliam ve zulümlerin dile getirildiği basın açıklamasına çok sayıda vatandaş da katıldı.
“Halep ve Arakan`da tarihin en acımasız katliam ve kuşatmaları yaşanıyor”
İslami Sivil Tolum Kuruluşları adına basın açıklamasnı Şerafettin Güler okudu.
Allah`ın her insana bir hak olarak tanıdığı can, mal ve nesil emniyetinin Müslümanlardan esirgendiği bir zaman diliminde yaşandığını ifade eden Güler, “Ümmet olarak, yeryüzünün bütün genişliğine rağmen Müslümanlara dar edildiği bir zaman dilimini yaşıyoruz. Uluslararası kural ve yasaların rafa kaldırıldığı, en gaddar vicdanların dahi yapmadığı katliam ve zulümlerle karşı karşıyayız. Ümmet genelinde yaşadığımız acılar aynı olsa da, Halep ve Arakan`daki kardeşlerimiz tarihin en acımasız katliam ve kuşatmalarını yaşamaktadır. Arakan`daki kardeşlerimiz sırf Müslüman olduklarından dolayı, Budistlerin eliyle her türlü işkence ve ölüm çeşitlerini yaşamaktalar. Vahşi hayvanlara dahi uygulanmayan öldürme şekilleri, kameraların önünde ve pervasızca müminlere yapılmaktadır. Ashab-ı Uhdud`u anlamak ve görmek isteyen, putperest Budistlerin Arakanlı Müslümanlara yaptıklarına bakması yeterlidir.” ifadelerini kullandı.
Halep`te son iki haftada yaklaşık 800 Müslümanın katledildiğini belirten Güler, basın açıklamasına şöyle devam etti:
“2 bin 500`den fazla yaralı var ve bunların tedavi edileceği ne bir hastane, ne de doktorlar var. Böyle bir zulüm ve katliama ABD, Rusya ve Batı dünyası sessiz kalsa da biz Müslümanlar nasıl sessiz kalabilir, kardeşlerimizin Budistlerce yakılmasına, sığındıkları evlerle birlikte yok edilmesine, aç ve susuz bir şekilde ölümü beklemelerine gönlümüz nasıl razı olabilir? Ümmetin tüm kesimleri bir an önce harekete geçmelidir. Kimi duasıyla, kimi parasıyla, kimi kalemiyle, kimi diplomasisiyle… Özellikle hükümetten isteğimiz her türlü yol ve yöntemi kullanarak bu katliamı durdurmaya çalışmasıdır. Hiçbir siyasi, ulusal, mezhebi ve konjonktürel maslahat, bir mazlumun kanından daha değerli değildir. Aramızdaki ihtilaf ve sorunları bir kenara bırakmak, sorun ve problemlerimizi kendi aramızda çözmekten başka kurtuluşumuzun olmadığı bilinmelidir. İslami Kurum ve Kuruluşlar olarak ümmetin genelinde, özelde Halep ve Arakan`da yapılan katliamları tel`in ediyoruz.”
Düzenlenen basın açıklaması Yusuf Tutak`ın okuduğu dua ile sona erdi. Basın açıklamasına destek veren HÜDA PAR İstanbul İl Başkanı Erdal Elibüyük, Umut Kervanı Vakfı (UKV) Başkanı Cemal Çınar ve Doğruhaber Gazetesi Genel Yayın Koordinatörü Abdullah Aslan, daha sonra İLKHA`ya açıklamalarda bulundu.
“İçinde bulunduğumuz durum, düşmanın çok güçlü oluşundan değil, ümmetin ihtilaflarındandır”
İslam ülkelerinde ve Müslümanların azınlıkta olduğu bölgelerde Müslümanlara yönelik yapılan katliamlara karşı İslam aleminin ve siyasilerin bir araya gelip ortak çözümler üretmesi gerektiğini belirten, HÜDA PAR İstanbul İl Başkanı Erdal Elibüyük ,“Suriye`de uzun zamandan beridir savaş var. Meydanlarda söylenmeyen söz, edilmeyen dua, dile getirilmeyen temenni herhalde kalmamıştır. Buna rağmen Müslümanlar kendi içindeki problemleri çözme noktasında henüz bir adım atmadı. Eğer bugün bizler sorunlarımızı oturup konuşma kabiliyeti göstermezsek, içimizdeki sorunların çözümü için başka adreslerde arayış içerisine girersek, daha çok canımız yanacak. Yüreğimiz sızlıyor. Bağdat`ta, Halep`te, Arakan`da ve dünyanın çeşitli yerlerinde yaşanan ölümler maalesef bizim iç ihtilaflarımızdan kaynaklıdır. İçinde bulunduğumuz durum, düşmanın çok güçlü oluşundan değil, ümmetin ihtilaflarındandır. Ben buradan bir çağrı yapıyorum. Lütfen gelin bu derdi bölüşelim. Hangi mezhebe, hangi meşrebe ve hangi siyasi görüşe mensup olursak olalım, o kimliklerimizi bir tarafa bırakalım, ümmetin içinde bulunduğu durumdan, çözüm arayışı için bir araya gelmenin ortak noktalarını arayalım.”
“Gelin bu acılara bir son vermek için toplanın”
Müslümanların birlik ve beraberlikten başka seçeneği olmadığını belirten Umut Kervanı Vakfı (UKV) Başkanı Cemal Çınar, “Bugün canlı canlı yakılan Arakanlı Müslümanlardan bahsediyoruz. Altı yıldan beridir namuslar pay-i mal edilmiş, evler yıkılmış. Her gün küçük çocukların cesetlerinin enkazlar altından çıkarılan Suriye`den bahsediyoruz. Biz Müslümanlar kardeşiz. Dünyanın bir ucundaki müminlerin çektiği acıyı, dünyanın diğer ucundaki mümin kardeşleri hissetmiyorsa o Müslüman ve müminlerin başta imanları, sonra da kardeşlikleri sorunludur. Fransa`daki herhangi bir patlamadan yüzlerce ülkenin bir araya geldiğini bilen bir kardeşiniz olarak soruyorum, bugün Arakan`da diri diri yakılan Müslümanlar için kaç tane devlet mensubu, medya mensubu ve alim, ‘bu acıya bir çare bulalım` diye bir araya geldiler? Ümmet yanıp, tutuşuyor. Allah aşkına! Ey İslam aleminin başındaki emirler! Gelin bu acılara bir son vermek için toplanın! Ey İslam alemi! Ey suskun alimler! Neredesiniz? Bu ümmetin uyanması için daha hangi belalar başımıza gelsin? Bu ümmetin birlik ve beraberlik içinde hareket etmesi için başımıza taşlar mı yağsın ey Müslümanlar?” şeklinde konuştu.
“Kendi aramızda çözüm üretmezsek, katliamların önüne kesinlikle geçemeyiz”
Son üç gün içinde Halep`te 50 bin insanın yer değiştirmek zorunda kaldığını belirten Doğruhaber Gazetesi Genel Yayın Koordinatörü Abdullah Aslan, “Rejim güçleri tarafından her gün üzerlerine bombalar, bildiriler atılıyor. Bu bildirilerle orada kendi memleketlerinde olan Müslümanlara şu deniliyor; ‘Acilen bizim istediğimiz yerlere göçmek durumundasınız, aksi takdirde hepiniz öleceksiniz. Dünyanın da umurunda değilsiniz.` Bu emperyalist güçler bunu çok iyi anlamışlardır; Müslümanların şu an uykuda olduklarını, ses çıkarmadıklarını, tepkisiz kaldıklarını çok iyi kavramışlardır. Bunu kavradıklarından dolayı da, oradaki kardeşlerimize kendi bildirilerinde bunu rahatça ifade edip aktarmaktalar maalesef. Müslümanlar azınlık oldukları ülkelerde canlı canlı yakılıyor. Biz kendi aramızda bir çözüm arayış içerisine girmeliyiz. Biz kendi aramızda çözüm üretmezsek bu katliamların önüne kesinlikle geçemeyiz.” ifadelerini kullandı. (Ahmet Karakaş- Hamza Durmaz-İLKHA)