• DOLAR 32.315
  • EURO 35.093
  • ALTIN 2307.142
  • ...
SURELERİ  TANIYALIM
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

AHZAB SURESİ 

Müşrikler her taraftan Müslümanlara karşı birleşip grup grup toplandıkları için bu sûreye "Ahzâb sûresi" denilmiştir. Mekke kâfirleri, Gatafan, Benî Kureyza ve diğer Arap kabileleri ile Müslümanlara karşı birleştiler. Fakat Yüce Allah onları hor ve zelil yaptı. Müminlere, savaşta bu parlak mucize yetti 

Sure el-Ahzab adını 20. ayetten alır.  

Nüzul Zamanı:  

Sure üç önemli olayı ele alır: H.5. yılın, Şevval ayında meydana gelen Hendek Savaşı (Ahzab: Hizipler); H.5 yılının Zil-Kade ayında yapılan Beni Kurayza gazvesi ve yine H.5. yılının Zil-Kade ayında meydana gelen Peygamberimizin (s.a) Zeynep ile evlenmesi olayı. Bu tarihi olaylar, bu surenin nüzul tarihini bildirmektedir. 

Ana fikir ve konular: 

Ahzap suresi nazil olduğu dönemde Raci olay, Biri Maune olayı vuku buldu. Hendek savaşından hemen önceki gazveler, Hendek savaşı, Beni Kureyza Gazvesi vuku buldu. Sosyal düzenlemeler(reformlar) yapıldı. Hz. Zeyneb`in evliliği üzerine çıkan söylentiler, tesettürle ilgili ilk emirler, Hz. Peygamber(sa) aile hayatı ile ilgili meseleler vuku buldu.       

Bunlar Ahzab Suresi nazil olduğu dönemde Hz. Peygamber'i (s.a.) ve Müslümanları meşgul eden sorunlardı ve bu sorunlara verilen cevaplar surenin ana fikrini teşkil etmektedir.  

Ana fikir ve arka-plan dikkatle okunduğunda surenin bir konuyu ele alan bir tek bölümden oluşmadığı, bilakis, dönemin önemli olaylarıyla bağlantılı olarak birbiri arkasına indirilen emir ve konulardan oluştuğu ve daha sonra bu konuların surede bir araya getirildiği anlaşılır. Birbirini takip eden bölümlerin her biri diğerinden farklıdır: 

1-8 ayetler Hendek Savaşı'ndan önce indirilmiş olmalıdır. Bu ayetler, arka-plan da göz önünde bulundurularak okunduğunda, bunlar nazil olmadan önce Hz. Zeyd'in (r.a.) Zeyneb'i boşamış olduğu anlaşılır. Hz. Peygamber (s.a.) evlatlık ile ilgili cahiliye inanç, gelenek ve önyargılarının ortadan kaldırılması gerektiğini hissediyordu ve kendisi bizzat bir önlem almazsa, insanların evlatlık ilişkileri ile ilgili sadece duygusal temellere dayanan hassas ve ince hislerinin ortadan kaldırılamayacağını da hissediyordu. Fakat aynı zamanda, Hz. Zeyd'in boşadığı karısı ile evlendiğinde, İslâm'a karşı bir propaganda fırsatı arayan münafıklar, müşrikler ve Yahudilerin fitne çıkaracağından endişe duyarak bu konuda tereddüt ediyordu. 1-8 ayetlerin nüzul sebebi işte bu olaydı. 

9-27. ayetlerde Hendek Savaşı ve Beni Kurayza Gazvesi ile ilgili bir değerlendirme yer almaktadır. Bu da, bu ayetlerin bu olaylardan sonra nazil olduğunu göstermektedir. 

28-35. ayetlerde ele alınan konu iki bölümden oluşmaktadır. İlk bölümde Allah, zor koşullardan sabırsızlığa düşen Peygamber'in (s.a.) hanımlarına dikkat çekerek şöyle demektedir. "Bu dünya hayatı ve nimetleri ile, Allah ve Resulü ve ahiret arasında seçiminizi yapın. Eğer birincisini seçerseniz, açıkça söyleyin; bir gün bile zorluk içinde bırakılmayacaksınız, güzellikle salıverileceksiniz. 

Eğer ikincisini seçerseniz, Allah ve Resulü ile birlikte olmalı ve sabırla göğüs germelisiniz. İkinci bölümde, kafaları İslami görüş açısı ile şekillenen kişilerin zorunluluğunu hissetmeye başladıkları sosyal reformlarla ilgili ilk adımlar atılmaktadır. Bu hususta reform Peygamber'in (s.a.) kendi evinden başlamış ve onun hanımlarına İslam öncesi zamanlardaki gibi davranıp hareket etmekten sakınmaları, vakarla evlerinde oturmaları ve diğer erkeklerle konuşurken dikkatli olmaları emredilmiştir.  

36-48. ayetler Hz. Peygamber'in (s.a.) Hz. Zeyneb'le (r.a.) evlenişi ile ilgilidir. Bu bölümde İslâm düşmanlarının bu evliliğe itirazlarına cevap verilmekte, Müslümanların zihninde beliren şüpheler ortadan kaldırılmakta, Müslümanlara Hz. Peygamber'in (s.a.) kanun ve statüsünün ne olduğu öğretilmekte ve Hz. Peygamber'e de (s.a.) kâfir ve münafıkların yaptığı karşı propagandaya sabretmesi söylenerek teselli verilmektedir. 

49. ayetle, boşanma (talak) hukukunun bir hükmü ortaya konulmaktadır. Bu ayet, büyük bir ihtimalle aynı olaylarla ilgili bir mesele üzerine indirilmiş tek bir ayettir. 

50-52. ayetler de, Peygamber'in (s.a.) evlilikle ilgili Müslümanlara uygulanan sınırlamalardan müstesna olduğunu işaret eden ve sadece Peygamber'in (s.a.) evliliğini kapsayan özel bir hüküm yer almaktadır.  

53-55. ayetlerde sosyal reformla ilgili ikinci adım atılmaktadır. Bu adım şu emirlerden oluşur; diğer erkeklerin, Hz. Peygamber'in (s.a.) hanımlarının evlerini ziyaretinin sınırlanması; ziyaret ve davetlerde İslâmî adabı muaşeret kurallarının konulması, Peygamber'in (s.a.) hanımlarını evlerinde sadece yakın akrabalarının ziyaret edebilmesi; diğer erkeklerle perde arkasından konuşmaları, Peygamber'in (s.a) ölümünden sonra onlarla kimsenin evlenememesi. 

56-57. ayetlerde Hz. Peygamber'in (s.a) evliliği ve aile hayatı konusundaki eleştirilerin kesilmesi ile ilgili bir uyarı yer almakta ve Müslümanlara, İslâm düşmanları gibi sürekli kusur aramayı bırakıp Peygamberleri için Allah'tan rahmet ve salat dilemeleri emredilmektedir. Ayrıca onlara, değil Peygamber'in şahsiyeti ile ilgili, birbirleri arasında bile asılsız ve yanlış suçlamalardan kaçınmaları emredilmektedir. 

59. ayette sosyal reform ile ilgili üçüncü adım atılmaktadır. Bütün Müslüman kadınlara, evlerinden zaruri bir ihtiyaç için çıktıklarında dış kıyafetlerini örtmeleri ve yüzlerini de örtmeleri emredilmektedir. 

Bundan sonra surenin sonuna dek, münafıklar ve diğer anlayışsız kimseler, o dönemde İslâm'a ve Müslümanlara karşı yaptıkları kötü propaganda nedeniyle azarlanmaktadırlar. 

Kadınların Yüzlerinin Açılmasının Mubah Olduğunu Söyleyenleri Ret Ve Örtülmesinin Gerektiğine Dair, Tefsircilerin Bazı Görüşleri 

1. İbn Kesir, şöyle der: Yüce Allah, mü'minlerin kadınlarına, herhangi bir ihtiyaç İçin evlerinden çıktıklarında, başlarının üstünden cilbâblarla yüzlerini örtmelerini emretti. 

2. İbnu'l-Cevzî, "Cilbâblarım üstlerine alsınlar" mealindeki ayetin tefsirinde şöyle der: Hür oldukları anlaşılsın diye başlarını ve yüzlerini örtsünler. 

3. Ebussuûd şöyle der: Ayetin mânâsı şöyledir: Herhangi bir sebeple dışarı çıkmak istediklerinde, cilbâblarla yüzlerini ve bedenlerini örtsünler. 

4. Taberî şöyle der: İhtiyaçları için dışarı çıktıklarında, kendilerine herhangi bir fâşığın kötülük etmemesi için, saçlarını ve yüzlerini açıp giyimlerinde cariyelere benzemesinler. 

5. Ebu Hayyân şöyle der: sözünden maksat, "yüzlerinin üzerine"dir. Çünkü, Câhiliyye döneminde onların açık olan yeri yüzleriydi. 

6. Cessâs şöyle der: Ayet, genç kadına, kalbinde eğrilik bulunanlani kendisinden herhangi bir ümide kapılmamalan için, yabancılara karş yüzünü örtmesinin emredildiğini gösterir, İşte bunlar, kadının, yüzünü örtmesinin gerekli olduğuna dair, tefsi imamlarının görüşlerinden bir özettir. 

Allah hakkı söyler ve doğruya iletir. 

Bu haberler de ilginizi çekebilir