• DOLAR 32.51
  • EURO 34.783
  • ALTIN 2499.528
  • ...
Yargıtay 9. Dairesi  FETÖ`nün zulüm mangası
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

ENES DURMAZ- ERKAN YAVUZ - DOĞRUHABER

FETÖ`nün yüksek yargıda nasıl yapılandığı, verilen kararların örgütün emir ve talimatıyla alındığı, önemli dosyaların Pensilvanya'ya götürüldüğü üst düzey yüksek yargı mensuplarının itiraflarıyla ortaya çıktı. Darbe girişiminin ardından tutuklanan Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) eski Başkanvekili Ahmet Hamsici ile HSYK üyeleri Kerim Tosun ve Mustafa Kemal Özçelik`in ifadelerinde, "Yargıtay imamı" denilen Yargıtay Üyesi İlyas Şahin'in, dosyaları bizzat ABD'ye götürüp, FETÖ elebaşının talimatıyla sonuçlandırılmasını sağladığı ayrıca HSYK üyelerinin de "HSYK imamı" denilen Yargıtay Üyesi Nazmi Dere'nin talimatıyla oy verdiği bilgileri yer aldı.

Yargıtay 9. Dairesi`nde görülen Adıyaman Vahdet Der, Elazığ İhya Der, İBDA, İslami Hareket davalarında yargılanan mahkûmlara en ağır cezalar verilerek mağduriyetler oluşturuldu. Bu kararları veren hâkimlerin hepsinin ihraç edilmiş olmasına rağmen on yıllarca mahkûmiyet kararı verdikleri Müslümanlar zindanlarda tutulmaya devam edilerek mağduriyet üstüne mağduriyetler oluşturuluyor. Kamuoyu, yıllardır içerde hukuksuz bir şekilde tutulan bu insanların serbest bırakılmasını ve iade-i itibarlarının yapılması gerektiğini düşünüyor.

   Konu ile ilgili gazetemize konuşan avukatlar, Yargıtay 9. Ceza Dairesinin baktığı davaların tekrardan görülerek mağduriyetlere son verilmesi çağrısında bulundular.

MÜSLÜMANLARA EN ÜST DERECEDEN CEZALAR YAĞDIRILIYORDU

   Müslümanların davalarına en ağır cezalar verildiğinin altını çizen Av. Mehmet Okatan, “Özellikle 90`lı yıllarda görülen İBDA, İslami Hareket, Hizbullah davaları ile başlayan ve daha sonra Selam Tevhid ile devam eden dosyaların hepsi o dönemde 9. Daireye gidiyordu. Bu daireye giden dosyalar konusunda istatistiksel bir şey yapılmış olsa, adli dosyalar ile siyasi dosyalar arasında büyük farklılıklar olduğu görülecek. Adli dosyalar ya lehe bozulur ya da onanırdı. Fakat siyasi dosyalar genellikle aleyhte bozuldu. Ve en üst dereceden cezalar verildi. Yerel mahkemede örgüt üyeliği alanlara ya örgüt yöneticiliği veya müebbetten ceza verilmesi yönünde kararlar verdiler.” ifadelerini kullandı.

7 YILLIK CEZA MÜEBBETE DÖNDÜ

   Yerel mahkemenin Müslümanlar hakkında verdiği cezaların az görülerek en üst perdeden cezalar verildiğine dikkat çeken Okatan, “Jack Kamhi'ye suikast davasında yargılanan Kamil Aşkın ve Yaşar Polat normalde 7 yıl ceza almışken -öldürmeye eksik teşebbüsten ceza almışlardı- 9. daire bu kararı bozdu ve yerel mahkemeye gönderdi. Yerel mahkeme direndi ve bu dava Yargıtay genel kuruluna gitmek durumunda kaldı. Bu insanlar müebbet ceza aldılar. Yine İslami hareketten Kutbettin Gök ve Mehmet Zeki Deniz‘in dosyalarına yerel mahkeme tarafından örgüt üyeliği cezası verilmişken, dosyası Yargıtay 9. Daireye giden bu kişiler, başka eylemlere de katılmış olma ihtimaline binaen haklarındaki kararlar bozuldu. Hatta bir tanesi aleyhte bozulma yasağına rağmen karar bozuldu ve bu insanlar müebbet aldılar.” diyerek yaşanan hukuksuzlukları gözler önüne serdi.

   Bu dairenin baktığı tüm dosya mağdurlarına yönelik bir çalışma yapılması gerektiğine vurgu yapan Okatan, ya kısmi bir af çıkarılarak ya da bu insanlara yeniden yargılama yolu açılarak bu mağduriyetlerin giderilmesi gerektiğini ifade etti.  

VERİLEN BÜTÜN KARARLAR GÖZDEN GEÇİRİLMELİDİR

   Bu dairenin tüm üyelerinin FETÖ elemanı olduğunun ortaya çıktığını anımsatan Av. Abdülgani Orhan ise, “Türkiye geneli DGM`ler akabinde özel yetkili mahkemeler, sonra da ihtisas konumuna getirilen ağır ceza mahkemelerinden terör suçlarına bakan yerel mahkemelerin kararları temyiz  için Yargıtay 9. Ceza Dairesine geliyordu. Terör suçlaması ile gelen bütün dosyalar bu daireye geliyor ve buradan da incelenerek karara bağlanıyordu. Dini hassasiyetlerinden dolayı terör suçlaması ile hakkında soruşturma ve kovuşturma açılanlar da yerel mahkemeler tarafından ceza verilince onlar da temyiz için bu daireye başvuruyordu. Yargıtay 9. Ceza dairesine 2010 referandumundan sonraki süreçte yerleşen hâkim ve savcıların neredeyse tamamının FETÖ`nün elemanları olduğu ortaya çıktı. Bu hâkim ve savcıların vermiş olduğu tüm kararlar şaibeli sayılmalı ve verilen bütün kararlar gözden geçirilmelidir.” dedi.

CEZAEVİNDE BULUNANLARLA ALAKALI YENİDEN YARGILAMA YOLU AÇILMALIDIR

   Bu hâkimlerin karar verdiği tüm dosyaların gözden geçirilmesi gerektiğini söyleyen Orhan, “Bu anlamda da hükümet malum süreçte HSYK ve yargıda düzenleme yapamayınca 16. Ceza dairesini oluşturdu ve 9. Ceza dairesinin bakmış olduğu dava çeşitliliğini değiştirdi. Akabinde de darbe süreci olunca 9. Ceza dairesinin üyelerinin özel olarak bu daireye FETÖ tarafından yerleştirildiği anlaşıldı. Bunun ardından bu dairenin neredeyse bütün üyeleri hakkında soruşturma başlatıldı. Bu yönüyle Yargıtay 9. Ceza dairesine FETÖ yapılanması tarafından özel olarak hâkim ve savcıların yerleştirildiğinden dolayı, vermiş olduğu kararları da ivedilikle elden geçirilip, özellikle cezaevinde bulunanlarla alakalı yeniden yargılama yolu açılmalıdır. Çünkü ‘bir insanın mağdur edilmesi tüm insanlığın, bir insanın kurtarılması da bütün insanların kurtarılması` şeklindeki adalet anlayışı ile adil yargılama sisteminin oluşturulup buna göre karar verilmesi gerekir.” şeklinde konuştu.

 

Bu haberler de ilginizi çekebilir