ENES DURMAZ-M. TAHİR ÖZSOY / DOĞRUHABER

AK Parti ve MHP yeni anayasa için görüşmelerini hızlandırdı. Peki, sadece AK Parti ve MHP`nin oluşturacağı yeni anayasa ne kadar yeni ve ne kadar kapsamlı olabilecek. MHP`nin olmazsa olmaz dediği ilk dört maddeye dokunulacak mı? Yoksa 12 Eylül anayasası cilalanıp, parlatılarak tekrardan olduğu şekliyle mi halka sunulacak. Konuyla ilgili gazetemize konuşan HÜDA PAR Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Yılmaz, “Eski anayasalar yok sayılarak ve toplumsal bir konsensüsle, yeni baştan mecliste olan ve olmayan tüm siyasi partilerin görüşleri alınarak, bir mutabakat metni ortaya konulması lazım” derken, Dicle Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Vahap Coşkun da, “MHP`nin kırmızıçizgilerine dokunulmadan yapılacak olan anayasanın özgürlükçü, demokratik bir anayasa olma özeliğine sahip olmasının çok zor olduğunu belirtmek lazım.” şeklinde konuştu.

TOPLUMSAL KONSENSÜSLE BİR ANAYASA YAPILMALI

Şu anda meclisteki partilerin kısmen de olsa üzerinde anlaştığı bir anayasa taslağı olduğunu ifade eden Yılmaz, “ Üzerinde anlaştıkları maddelere baktığımızda toplumun beklentilerine cevap vermeyen ve özellikle 12 Eylül cunta anayasasının bir nevi makyajlanmış halini yani eski hurda bir aracın cilalanıp parlatılarak, kaportasını bir iki çekiçle düzelterek veya boyanarak piyasaya sürülmesi gibi bir şey var. Bu açıdan baktığımızda bu yetersiz ve eksiktir. Türkiye`de yeniden bir inşa olacaksa, sistem yeniden revize edilecekse yahut sistemin aksaklıkları, yanlışları telafi etme noktasında gerek halkın taleplerine cevap verebilecek gerekse de toplumun inanç değerlerine cevap verebilecek bir anayasa yapılabilmesi için sıfırdan bir anayasa yapılması gerekiyor. Eski anayasayalar yok sayılarak ve toplumsal bir konsensüsle, yeni baştan mecliste olan ve olmayan tüm siyasi partilerin görüşleri alınarak, bir mutabakat metni ortaya konulması lazım. Yeni anayasa böylesi bir mutabakatla gerçekleşsin ki tüm kesimleri, tüm halkları temsil edebilsin. Aksi takdirde yeni anayasa ‘üvey` bir karakter taşıyacaktır.” şeklinde konuştu. 

İSLAMİ İNANÇ VE YAŞAM GÜVENCE ALTINA ALINMALI

Yeni anayasada “değiştirilemez madde” diye bir hükmün olmaması gerekir. Anayasada etnik vurgu kesinlikle olmamalıdır. Etnik bir kimliğin üst kimlik olarak tanımlanması anlayışından vazgeçilmelidir. Anayasanın, etnik yapılara ve farklı etnisitelere eşit mesafede ve nötr olması gerekir.  Yani Türklüğe vurgu yapmayan, Türkçülük, milliyetçiliği içinde barındırmayacak bir anayasa yapılmalıdır.  İnanç noktasında da tüm inançlara devlet olarak, özellikle semavi dinler noktasında bu inançlara eşit mesafede duracak, özellikle toplumun yüzde doksan sekizinin Müslüman olduğu göz önünde bulundurularak, özellikle İslami değerlere, İslami yaşama kısıtlama getirmeyecek bir anayasa olmalı. Hatta İslam inancını ve İslami yaşamı güvence ve garanti altına alacak bir anayasa olmalıdır. Bu da laiklik ilkesinin ve laikliğe vurgu yapan ilkelerin anayasadan çıkarılmasıyla mümkün olacaktır.      

MHP, RENGİNİ ANAYASAYA VERECEKTİR

Başbakanın kısa bir süre önce yaptığı açıklamada yeni anayasa yapım sürecinde MHP`nin hassasiyetlerini azami şekilde gözettiklerini hatırlatan Coşkun, “Dolayısıyla AK Parti ile MHP arasında yapılacak bir uzlaşmayla bir anayasa yapılması söz konusu olursa bu anayasada MHP`nin hassasiyetlerinin yer alacağını, daha doğrusu anayasaya MHP`nin kendinin siyaset rengini vereceğini söylemek mümkün. MHP`nin anayasa konusundaki kırmızıçizgileri ise belli. MHP, İlk dört maddenin kaldırılmasını istemiyor, anadilde eğitimin anayasada yer almasına karşı çıkıyor. Ve yine üniter devletten taviz anlamına gelebilecek ademi merkeziyetçi yapıya da izin vermeyeceğini söylüyor” dedi.

MHP`NİN KIRMIZI ÇİZGİLERİNE DOKUNULMADAN BİR ANAYASA YAPILAMAZ

“MHP`nin bu kırmızıçizgileri ekseninde düşündüğümüzde yapılacak olan anayasanın özgürlükçü, demokratik bir anayasa olma özelliğine sahip olmasının çok zor olduğunu belirtmek lazım”  şeklinde konuşan Coşkun, “Hatta imkânsız olduğunu söylemek gerekiyor. AK Parti burada iki yol izleyebilir. Ya sadece başkanlık sistemini ön gören kısmi bir değişiklikle yetinebilir. Ya da topyekûn bir anayasa değişikliğini önerebilir. İşaretler AK Partinin kısmi bir değişikle yetineceği yönünde. Yani sadece başkanlık sistemini mümkün kılabilecek bir takım hükümleri değiştirmek için çalışacak gibi. Bu tür bir anayasa değişikliği kısmi ve MHP ile gerçekleştirecek bir anayasa değişikliği, Türkiye`de anayasa tartışmalarını sona erdirmez, aksine daha da derinleşmesine sebebiyet verir” ifadelerini kullandı.