ŞIRNAK - 70 bin nüfuslu bir şehrin üçte ikisinin göç ettiğini söyleyen HÜDA PAR Şırnak İl Başkanı Abdullah Kılınç, geride kalan halkın ise büyük bir dram yaşadığını belirterek, biriken onca soruna rağmen etkili adımlar atılmamasını eleştirdi.

PKK`lilerin sokaklarda çukur kazıp, barikat kurmasının ardından meydana gelen çatışmalar ve ardından ilan edilen sokağa çıkma yasağı ile aylardır mağdur edilen Şırnak halkının içerisinde bulunduğu durum hakkında İLKHA`ya değerlendirmelerde bulunan Abdullah Kılınç, çatışmaların sona ermesine rağmen il genelinde devam eden sokağa çıkma yasağına da tepki gösterdi.

Sokağa çıkma yasağının 82`nci günüde operasyonların sona erdiğini ifade eden Kılınç, yasağın 8`inci ayına girdiğini hatırlatarak, “Operasyonların bitmesinin ardından neredeyse her şey normale dönmesine rağmen bir türlü bu sokağa çıkma yasağı kaldırılmadı. Bu konuda halkımız çok mağdur oldu. Şırnak`ın nüfusu 70 binden fazladır ama bugün ise 10-15 bine düşmüştür.” dedi.

“Şırnak halkının elindeki tüm birikimi tükendi”

Şırnak`ta kış ayları çetin geçtiğini belirten Kılınç, sözlerine şöyle devam etti:

“Hastası, bebeği ve yaşlısı olanlar kış hazırlıklarını yapmak istiyor. Şırnak halkının acil battaniye ve sobaya ihtiyacı var. Yasağın 8`inci ayındayız, ama halka kira yardımı bile yapılmış değil. Şırnak halkının tümüne kira yardımı yapılmalıdır. Halkımızın çoğu bu 8 ay süresince çalışmadı ve elinde olan birikimini de tüketti. Şırnak`ta çatışmaların mağduru olan halkımıza adaletli bir şekilde yardım yapılmadı. Halkımızın birçoğu hiç yardım alamadı. Şu anda isteğimiz; halkımıza kira yardımının yapılması ve konut yapımlarını hızlandırılmasıdır. Halk çok perişan, acilen nakdi yardım yapılması lazım. Herkese 8 aylık kira yardımı verilmeli, bundan sonra düzenli olarak her aile kira yardımı almalı, gençlerimiz de istihdam edilmeli. Çünkü kış geldi ve kimse Şırnak`ın çetin kış aylarında çalışamaz.”

“Şırnak hakkında geleceğe dair gerçekçi şeyler söylemesi lazım”

Yaşananların halkta büyük bir travmaya neden olduğunu sözlerine ekleyen Kılınç, “Şırnak`ta tarihi birçok yer, herkesin kendi anılarının saklı olduğu yerler yıkıldı. Bu çatışmaların meydana getirdiği travma nedeniyle halkın psikolojisi bozuldu. Manevi zarar hat safhada. Şırnak halkı hem vekilsiz, hem valisiz hem de başkansızdır. Halkımız bundan dolayı kahrolmuş durumdadır. Bir vekilin veya valinin en azından Şırnak hakkında geleceğe dair gerçekçi şeyler söylemesi lazımdı. Yetkililer, halkımızı hiçe saydılar ve herhangi bir şey dile getirmediler. Sokağa çıkma yasağının ne zaman sonlanacağını dahi bilmiyoruz.” ifadelerini kullandı.

“Buralara üvey evlat gibi bakılmasın”

“Şırnak`ımız çatışmalar nedeniyle çöktü” diyen Kılınç, “Şırnak ile ilgili hükümetin projeleri var. Biz bunları gördük. Fakat bunlar acımızı dindirmiyor. Çünkü biz manevi olarak çöktük. Acıların bir daha yaşanmaması lazım. Buralara üvey evlat gibi bakılmasın. Buralarda da batı illerindeki gibi fabrikalar inşa edilirse, eğitim ve hastaneler düzgün olursa bu halk acılarını unutacaktır.” diye belirtti.

“Evim çatışmalarda yıkılmasına rağmen halkımızın yanında oldum”

HÜDA PAR olarak halkın geleceği için çalıştıklarını ifade eden Kılınç, şunları söyledi:

“Halkımıza yardım etmek için çalışıyoruz. Ben bugüne kadar yasak boyunca Şırnak`tan çıkmadım. Evim çatışmalarda yıkılmasına rağmen halkımızın yanında oldum. Halkımıza hem partimizin gönderdiği, hem de çeşitli sivil toplum kuruluşlarından aldığımız yardımları dağıttık. HÜDA PAR olarak halkımıza bu konuda elimizden gelen yardımı yaptık, yapıyoruz. Şırnak`ta olan olumsuzlukları parti genel merkezimize iletiyoruz. Bugünlerde Şırnak`ta yaşananlar hakkında parti genel merkezimize bir rapor sunmak için çalışıyoruz.  Bu halkın mağduriyetinin giderilmesi için yolsuzluklar, yıkım firmalarının yaptığı haksızlıklar, yıkılan ve yakılan evlerin hesabını sorulmalıdır. Bu insanlar terörist değildir, çatışmalardan zarar görmemek için buralardan göç ettiler. Bunu fırsat bilerek halkın evini ve işyerlerini yaktılar, yıktılar. Bu süreçte çatışmalarda hiç zarar görmemiş evler dahi yıkıldı. Biz bunun peşini bırakmayacağız. Müfettişler gelip inceleme başlatsın, Şırnak halkı ve bütün siyasi partiler ile görüşsün. Şırnak`a yapılan zulüm ve haksızlıklar görülecektir.”

“Yeni eğitim-öğretim dönemi başladı ama öğrencilerimiz hâlâ okula gidebilmiş değil”

Şırnak`ta eğitim-öğretimin de yapılmadığını dile getiren Kılınç, “Özellikle Şırnaklı öğrencilerimiz bundan önceki yılın eğitim-öğretim döneminde de okula gidemedi. Geçen sene sokak ve caddelerde çukur kazılmasından dolayı öğrencilerimiz eğitim göremedi. Şimdi bir ayı aşkındır yeni eğitim-öğretim dönemi başladı ama öğrencilerimiz hâlâ okula gidebilmiş değil. İlerde bu gençlerimiz diğer okullarda eğitim gören öğrencilerle aynı sınava tabii tutunacaklar. Biz bu konu hakkında kara kara düşünüyoruz. Burada okullar açıldığında öğrencilerin geri kalmışlığının ortadan kaldırılması için öğretmenlerin ek dersler yapması lazım. Hatta hafta sonları da eğitim verilmelidir. Biz bu sorunun ortadan kaldırılması içi yetkililerin bir an önce adım atmalarını bekliyoruz.” dedi.

“Mağduriyetin devamından sorumlu olanlardan hesap sorulmalıdır”

Sokağa çıkma yasağının uzun sürmesinin halkın mağduriyetini artırdığını ifade eden Kılınç, “Sokağa çıkma yasağının uzun sürmesinden yetkililer ile yıkım işini yapan müteahhit sorumludur. Bu sokağa çıkma süresi daha asgariye indirilebilirdi. Yetkililer ‘halk gelirse yıkım işi yapılamaz` diyor, müteahhit ise ‘halk gelirse ben çalışamam` diyor. Peki, birkaç kamyon hurda demir için bu halk yansın mı? Bu çocuklar eğitimsiz mi kalsın? Bu halk mağdur mu olsun? Bu ihtiyarlar çadırlarda soğuktan ölsün mü? Bu yaralar bizim için çok derindir. Mağduriyetin devamından sorumlu olanlardan hesap sorulmalıdır.” diye belirtti.

“Hiç hasar görmeyen evler yıkılmaları için yakıldı”

Bazı evlerin hasar görmemesine rağmen yıkıldığına dikkat çeken Kılınç, son olarak şunları söyledi:

“Son zamanlarda çukurların olmadığı yerler, çukurların olduğu diğer yerden daha fazla yıkıldı. Biz bunun bir proje olduğunu düşünüyoruz. Hiç hasar görmeyen evler önce yakıldı, ardından yakıldı. Yani hiç hasar görmeyen evler yıkılması için yakıldı. Bu konuda elimizde deliller var. Operasyonlar bitmiş, çatışma yok ama bakıyorsunuz ki bir evde yangın çıkmış. Buna yetkililer elektrik kontağını öne sürebilir ama o bölgelerde elektrik yoktu. Oralarda arama yapılırken birisi o daireyi yakıp gitti. Yarın oranın fotoğrafını çekip, yıkım için delil göstermek için yapıyorlar. Bu konu hakkında elimizde fotoğraf ve video vardır. 15 Temmuz darbesi sonrası Şırnak`ta 400`e yakın askeri personel gözaltına alındı. Sanki bunlar Şırnak halkını mağdur etmek için gönderilmişti. Bu konuda Şırnak`a çok zarar verildi.” (M. Hüseyin Temel, M. Salih Keskin – İLKHA)