İşgal rejimi daha önce de Haziran 2006 tarihinde Hamas’ın Filistinli esirleri serbest bıraktırmak için Siyonist asker Gilat Şalit’i kaçırmasından sonra Hamas’a baskı kurmak ve esir askerini kurtarmak için onlarca vekille birlikte Meclis Başkanı Duveyk’i de tutuklamıştı. İşgal rejimi tutuklamaların fayda vermediğini ve bununla Hamas’a baskı kuramayacağını görünce 23 Haziran 2009 tarihinde Meclis Başkanını salıverdi. Kudüs’te eylem çadırından kaçırılan iki vekil ve bugün (24 Ocak Salı) Batı Yaka’da tutuklanan bir vekille birlikte Siyonist işgal zindanlarında tutuklu olan vekil sayısı 28’e ulaşmış oldu.

 

Meclis Başkanı Duveyk’in özellikle bu tarihte tutuklanması kesinlikle tesadüf değildir. Özellikle Kahire’de yapılan uzlaşı anlaşmasının ardından Fetih ile Hamas’ın yakınlaşması, Filistin’de birliğe doğru yol alınması ve uzlaşı noktasında ciddi adımların atılması Filistin’i çok iyi okuyan işgal rejiminin tutuklamalara başlamasına neden oldu. Onun bu adımı planlı ve programlıdır. İşgal rejimi Meclis Başkanı Aziz Duveyk’i kaçırmakla şunları elde etmek istiyor:

1- Fetih ile Hamas arasında varılan uzlaşı anlaşmasını bozmak.

 

İç bölünmeden bir hayli zarar gören iki hareketin uzlaşı noktasında ciddi olduklarını ve Filistin halkı arasında birlik oluşturma konusunda samimi olduklarını gören işgal rejimi bu sürecin başarıya ulaşmasını istemiyor.

 

2- İşgal rejiminin bütün taleplerini yerine getirmeyen ve onun istediği şekilde görüşmelere katılmayan Mahmut Abbas hakkında varılan uzlaşı anlaşmasını himaye edemeyecek kadar zayıf bir lider olduğu imajını vermek.

 

3- Önümüzdeki dönemde meclisin sağlıklı çalışamaması için Hamas’a mensup diğer vekilleri tutuklama yolunu açmak.

Duveyk’ten bir gün sonra milletvekili Halid Tafiş’i (beş gün sonra Kudüs’teki Kızılhaç Örgütü binasında eylem çadırında kalan iki vekili ve ardından Batı Yaka’da bir vekili tutuklaması) bu tespiti doğruluyor. İşgal rejimi Duveyk’i ve ardından vekilleri tutuklayarak, Filistin Meclisinin çalışmasına izin vermeyeceği mesajı verdi. Çünkü meclisin açılıp çalışmalara başlaması Filistin uzlaşısının fiilen hayata geçtiği anlamı taşıyacaktı.

 

4- Kahire’de Filistinli tarafları bir araya getirip uzlaştıran Mısır’ın bu konudaki çabalarını sıfırlamak ve bu konuda Mısır’ı zor duruma sokmak.

 

Filistinli tarafları bir araya getirip uzlaştırmayı başaran Mısır’ın yeni yönetimi, Mübarek rejiminin aksine Mısır’ın sadece Filistin alanında değil, Arap dünyası ve bölgesel alanda liderliğe doğru adım attığını gösterdi. Bu da haliyle işgal rejimini huzursuz ve rahatsız ediyor.

 

O zaman, Filistinlilerin yeni durumu iyi anlamaları ve Duveyk’in tutuklanmasının arkasındaki nedenleri iyi okumaları gerekir. Bunun için mümkün olan bütün tepkilerini ortaya koyup, birlik için gereken adımları atmaları, uzlaşı sürecini aksatan bütün engelleri ortadan kaldırmaları, diplomatik alanda aktif çalışmalar başlatmaları gerekir. Filistinliler Duveyk’in tutuklanması karşısında susarsa, bu tutum işgal rejimini daha da cesaretlendirecek, daha çok vekili tutuklamasına ve Batı Yaka halkı üzerindeki baskılarını artırmasına neden olacaktır. Siyonist rejimin bu uygulamalarıyla Filistin halkına iç barışın baskı, şiddet, zulüm ve tutuklamadan başka bir şey getirmeyeceğine dair vermeye çalıştığı düşüncenin önüne geçmek gerekir.

 

Cemal Ebu Ride

Filistinhaber