• DOLAR 34.696
  • EURO 36.712
  • ALTIN 2967.064
  • ...
Musul`da derin şüphe!
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Musul operasyonunda ikinci gün geride kaldı. Ancak operasyonla ilgili çok sayıda soru işareti oluştu. Irak Başbakanı Haydar İbadi'nin açıklamasıyla 'başladığı' duyurulan operasyonda ne yapılmak istendiği, nasıl hareket edileceği, operasyona kimin komuta edeceği belli değil. Her örgüt farklı açıklamalar yapıyor. Günden güne dozu artırılan Türkiye karşıtlığı ise operasyonun önüne geçmiş durumda.

BİR DİRENİŞ GÖRÜLMEDİ

Yerel kaynaklara göre, operasyona 30 bin Iraklı asker ile 15 bine yakın Peşmerge katılıyor. Ancak iki gün geçmesine rağmen boş DEAŞ mevzileri ve ne zaman geri alındığı belli olmayan 20 köy dışında 'DEAŞ ile mücadele'den haber yok. DEAŞ'ın silah zoruyla aldığı bölgeleri yerel unsurlara bırakıp gittiği bilinen bir gerçek. Örgütün yapılanmalarına bakıldığında bu kadar büyük bir alana hakim olmadığı da biliniyor. DEAŞ'ın operasyona giden bir askeri konvoya bomba yüklü araçla intihar saldırısı düzenlediği, 70 Iraklı askerin hayatını kaybettiği iddia ediliyor. Buna karşın ortada öldürülen herhangi bir DEAŞ'lı yok. Araçlı bombalı saldırı iddiası dışında, sahada DEAŞ'tan bir mukavemet görüntüsü de henüz kanıtlanmış değil. DEAŞ lideri Ebu Bekir El Bağdadi'nin de bir hava saldırısı öncesinde 'son anda' kaçtığı öne sürülüyor. Nasıl kaçtığına dair herhangi bir bilgi yok.

HANGİ GÜÇ GİRECEK?

Musul'un kimin kara güçleri ile alınacağı belli değil. Irak ordusu mu girecek, Şii güçler katılacak mı katılmayacak mı? Peşmerge'nin girişine izin verilecek mi? Türkiye'nin eğittiği Ninova Bekçileri'nin girişine izin verilecek mi? Tüm bu sorular yanıtlanmış değil. Operasyona kimin komuta edeceği de hâlâ gizemini koruyor.

ASIL KONU TÜRKİYE

Operasyon başlamadan günler önce fitili ateşlenen 'Türkiye karşıtlığı kampanyası' Musul harekâtından daha çok konuşuluyor. Dün de, DEAŞae karşı savaştığı iddia edilen Irak ordu güçlerinin Başika'yı kuşattığı iddiası yayıldı. Bu da yetmedi, Bağdat'ta Türkiye'nin bölgedeki askerine karşı protesto gösterileri yapıldı. Tüm bu gelişmeler alt alta konulduğunda, Irak'ta mücadele DEAŞ'a karşı değil sanki Türkiye'ye karşı veriliyormuş izlenimi ortaya çıkıyor.

HEDEF SURİYE'YE İTMEK Mİ?

Operasyonun hedefi de net olarak belirlenmiş değil. DEAŞ henüz çembere alınmadı. Suriye'ye doğru giden batı yolu açık bırakıldı. Bu durum, DEAŞ'ın Suriye'ye süpürülüp Fırat Kalkanı'na karşı tahkimatın güçlendirilmek istendiği yorumlarına neden oluyor. Oluşan bu tabloya karşı duyulan rahatsızlığa ilişkin açıklama dün Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov'dan geldi. Lavrov, "Elbette bu operasyonu izliyoruz. Kentin (Musul) etrafı bir sebepten ötürü tamamen çevrilmiş değil. Umarım bu, bunu yapmak istememelerinden değil, yapamadıklarından böyledir" derken, DEAŞ'ın Suriye'ye geçmesi riskine işaret etti. Lavrov, "Elbette, güçlerimizin meşru hükümetin talebi ile çalışma yürüttüğü Suriye'de yeni DEAŞ'çıların belirmesi hâlinde durumu değerlendirip hem politik hem de askeri kararlar alacağız" ifadelerini kullandı.

SÜNNİLER AÇIK HEDEF

Operasyona katılan Şii milisler gerek açtıkları flamalarla, gerekse "Kerbela'nın intikamını alacağız", "Hz. Hüseyin'in intikamını alacağız" sloganlarıyla Sünnileri açıkça hedef alıyor. Yüzde 95'i Sünni olan Musul'da mezhepsel bir katliam yapılmasından endişe ediliyor. Operasyonun daha çok DEAŞ'a yönelik değil de Musul'daki Sünnileri şehirden sürmek, DEAŞ'ın temizlenmesinin ardından Musul'u yönetecek güçleri zayıflatmaya yönelik olduğuna dair şüpheler daha yüksek sesle dile getirilmeye başlandı. Türkiye ise bu uyarıyı tek yapan ülke olarak ısrarla operasyonun dışında tutulmak isteniyor.

Yeni Şafak


 

Bu haberler de ilginizi çekebilir