`İslam ülkeleri arasında dayanışma vahdete ulaşmamıza güç verir`
İSİPAB 36. İcra Komitesi toplantısına katılan meclis başkanlarına hitap eden Erdoğan, İslam ülkeleri arasında oluşacak dayanışmanın, vahdete güç vereceğini söyledi.
İSİPAB 36. İcra Komitesi toplantısına katılan meclis başkanlarına hitap eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Önümüze en çok çıkarılan, en fazla canımızı yakan terörizmle mücadelede her İslam ülkesinin kendi kaderine terk edilmesi doğru değildir. Militan profili ve eylemleri açısından giderek küreselleşen terör örgütleriyle ancak uluslararası iş birliğini artırarak başarılı şekilde mücadele edebiliriz. Bu konuda Müslümanlar arası iş birliğinin hâlen yeterli olmadığına üzülerek şahit oluyoruz” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İslam Ülkeleri İşbirliği Teşkilatı Parlamento Birliğinin (İSİPAB) 36. İcra Komitesi toplantısına katılan meclis başkanları onuruna öğle yemeği verdi. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde gerçekleşen yemekte Erdoğan bir konuşma yaptı.
“İslam âlemi ve bölgemiz kritik günler yaşıyor”
Toplantının hayırlı olmasını dileyerek konuşmasına başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, İslam âleminin ve bölgenin kritik günler yaşadığını, Müslümanlar olarak 1. Dünya Savaşı'ndan sonra olduğu gibi 100 yıllık geleceğin şekillendiği bir dönemden geçildiğini belirtti.
6 yıldır tüm dünyanın gözleri önünde Suriyelilerin varil ve misket bombalarıyla kimyasal ve en modern silahlarla büyük bir gaddarlığa maruz kaldığını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Irak ve Yemen üzerinden Şii-Sünni iç savaşının fitilinin ateşlenmeye çalışıldığını bildirdi.
Açlık, fakirlik, savaşlar, ırkçılık ve her geçen gün artan medeniyet içi bir çatışma ihtimalinin Müslümanları esir aldığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bir taraftan Amerikan Kongresinin 11 Eylül terör eylemleri konusunda kabul ettiği kanunda olduğu gibi uluslararası hukukun ayaklar altına alınması var. Dini kavramları kendine maske yapan, silahının namlusunu yine Müslüman'a doğrultan proje terör örgütleri üzerinden tüm dünyada İslamofobi körükleniyor. Hemen her gün Avrupa ya da Amerika'da Müslümanlara ait mescitlerin, kültür merkezleri ve iş yerlerinin saldırıya uğradığına dair haberler alıyoruz. Müslüman kadınlar, başörtüleriyle kamusal alanda var olmakta giderek daha çok zorluk yaşıyor” dedi.
“İstişare etmek, Müslümanlar arasında vahdete ulaşmanın en kestirme yolu”
Bu manzara karşısında umutsuzluğa kapılmamanın elde olmadığını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Fakat bizler Müslümanız, asla yeise, karamsarlığa kapılamayız. Yaşanan hiçbir hadise, hiçbir dram bizi ümitsizliğe sevk etmemelidir. Çünkü imtihan ne kadar büyükse, çetrefillisiyse, imkân da o kadar büyüktür. Rabbimiz Kur`an`ı Kerim`de bizlere her zorlukla beraber bir kolaylığın olduğunu müjdeliyor. Bu sıkıntıları, başta kendi ülkelerimiz açısından fırsata çevirmek, tüm Müslümanların inkişafına, yeniden şahlanışına vesile olacak araçlar hâline getirmek bizim elimizdedir. Daha çok çalışarak, fitnelere karşı uyanık olarak, sizlerin toplantısında olduğu gibi istişare zeminlerini güçlendirerek bunu yapabiliriz. Rasûl-i Kibriya Efendimiz ‘istişare eden asla pişman olmaz` diye buyurarak, meşveretin ortak akla ulaşmada fikir teatisinin Müslümanlar için önemini ortaya koymuştur. İstişare etmek, Müslümanlar arasında vahdete ulaşmanın en kestirme yoludur. Nasıl bugün şu masa etrafında bir araya geliyorsak, din kardeşlerimizi ilgilendiren tüm konularda da bir araya gelebilmeliyiz. İslam ülkeleri arasında iş birliği ve dayanışmanın artırılmasının vahdete ulaşmamızda bize güç vereceğine inanıyorum.”
İslam İşbirliği Teşkilatı`nın, Müslümanların oluşturduğu en büyük en güçlü ortak platform olarak vahdetin tesisinde önemli olduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, dönem başkanlığı boyunca İslam âlemini ilgilendiren temel konularda kayda değer ilerleme sağlanabilmesi için var güçleriyle çalışacaklarını, ortak bazı projeleri hayata geçirme vaktinin geldiğine inandıklarını kaydetti.
“Küreselleşen terör örgütleriyle uluslararası iş birliğini artırarak mücadele edebiliriz”
Bu projelerden birinin Polis İşbirliği ve Koordinasyon Merkezi'nin tesis edilmesi olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu: “Önümüze en çok çıkarılan, en fazla canımızı yakan terörizmle mücadelede her İslam ülkesinin kendi kaderine terk edilmesi doğru değildir. Militan profili ve eylemleri açısından giderek küreselleşen terör örgütleriyle ancak uluslararası iş birliğini artırarak başarılı şekilde mücadele edebiliriz. Bu konuda Müslümanlar arası iş birliğinin hâlen yeterli olmadığına üzülerek şahit oluyoruz. İnşallah Polis İşbirliği ve Koordinasyon Merkezi, bu eksikliği giderecek çok kıymetli bir adım olacaktır. Bunun yanında dönem başkanlığımız süresince gençlerimizi hep gözeteceğiz. 5-7 Ekim tarihlerinde İstanbul`da düzenlediğimiz 3`üncü Gençlik ve Spor Bakanları Konferansı, Müslümanlar gençler ve spor camiası için çok önemli karar ve önerilerin alınmasına vesile olmuştur. Şüphesiz dünya nüfusunun yarısını oluşturan, aile ve toplumun temel direği konumundaki kadınları da unutmamalıyız. Kadın konusunda da Bakanlar Toplantısı`na 1-3 Kasım tarihlerinde yine İstanbul`da ev sahipliği yapacağız. İslam Zirvesi`nde önerdiğim şekilde Teşkilat bünyesinde bir Kadın Konseyi kurulması yönünde adım atılacak olmasından da memnuniyet duyuyorum. Müslüman ülkeler arasında ticaret hacminin arttırılmasına, ekonomik ilişkilerin geliştirilmesine büyük önem veriyorum. Ticari ilişkilerimizin kuvvetlenmesi siyasi meselelerdeki birlikteliğimizi perçinleyecektir. İSEDAK`ın, Teşkilat üyeleri arasındaki ekonomik ve ticari iş birliğinin geliştirilmesi için gösterdiği çabaları takdirle karşılıyorum."
Tüm bu gayretlerin desteklenmesinde ve sonuca ulaştırılmasında katkılarından dolayı İSİPAB'a ve üye parlamentolara teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2017'de Mali'de yapılacak 12. İSİPAB konferansının hazırlıklarını ele almak üzere toplanan komite üyelerinin bu çalışmalarını, Türkiye`yle dayanışmalarını açıkladıkları bir deklarasyonla sonuçlandırdıkları için kendilerine teşekkür etti.
“Mübarek dinimizi gayri meşru hedeflerine alet eden terör örgütüyle mücadelede kararlıyız”
Yayınladıkları deklarasyon metninde ifade bulan destek ve dayanışmanın Türkiye için anlamının büyük olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “40 yıl boyunca legal kuruluşlar altına gizlenen, hayır, eğitim, diyalog gibi kavramları istismar eden bir örgüt, 15 Temmuz`da kanlı bir darbe teşebbüsünde bulundu. Milletimiz, 241 şehit, 2 bin 194 gazi pahasına bu ihaneti canıyla, kanıyla engellemiştir. Darbeci teröristler millî iradenin sembolü olan kurumları, Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Cumhurbaşkanlığı Külliyesini özellikle hedef almıştır. En büyük sivil zayiatın verildiği yerlerden biri İstanbul`da adını şimdi 15 Temmuz Şehitler Köprüsü olarak değiştirdiğimiz 1. Boğaz Köprümüz. Ziyaretiniz vesilesiyle, parlamentomuza karşı gerçekleştirilen insanlık dışı saldırının izlerini görerek, yaşadıklarımızı daha iyi anlayabileceğinizi ümit ediyorum. Biz, milletimizin kanını döken, mübarek dinimizi gayri meşru hedeflerine alet eden bu terör örgütüyle mücadelede kararlıyız. Bugüne kadar, hukuktan, adaletten taviz vermedik, asla intikam duygusuyla hareket etmedik. Düşmanımıza bile adalet borcumuz olduğu bilinciyle bu mücadeleyi yürütüyoruz.
Üyelerden bu konuda Türkiye`ye destek olmalarını isteyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Çünkü sizlerin ülkesinde de bunların okulları ve çeşitli dernekleri var. İnanıyorum ki bunları ülkelerinizde barındırmayacaksanız. Kurduğumuz Maarif Vakfımız, sizlerin Millî Eğitim Bakanlıklarınızla, Yunus Emre Enstitümüz ve TİKA sizlerdeki muhataplarıyla el ele vermek suretiyle orada doğabilecek açığı kapatma fırsatımız olacaktır” şeklinde konuştu.
Meclis başkanlarına katılımlarından dolayı teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, toplantının tüm İslam âlemi için hayırlara vesile olmasını temennisiyle konuşmasını tamamladı. (İLKHA)