`Din görevlilerini darp edenlerin serbest bırakılması kabul edilemez`
15 Temmuz gecesi darbe girişimine karşı `ezan ve sela` okuyan görevlileri darp edenlerin serbest bırakılmasına tepki gösteren Diyanet-Sen Gaziantep Şube Başkanı Müslüm Göral, din görevlilerine saldıranlar açıkça taraflarını belli ettirdiğini söyledi.
ABD destekli 15 Temmuz FETÖ/PDY darbe girişimine karşı ‘ezan ve sela` okuyan din görevlilerini darp edenlerin serbest bırakılmasına tepki gösteren Diyanet-Sen Gaziantep Şube Başkanı Müslüm Göral, darbe girişimi gecesi din görevlilerine saldırmanın açıkça darbeye destek verme anlamına geldiğine dikkat çekti.
15 Temmuz gecesi Diyanet İşleri Başkanlığının talimatıyla Türkiye genelindeki tüm camilerde ‘ezan ve sela` okunmuştu. İzmir`in Torbalı ilçesinde halkı darbecilere direnmeye çağırmak adına, “sela” okuyan müezzin Mehmet Kuzgun`a saldıran şortlu şahıslara ceza verilmemesi toplumda infiale neden oldu.
İstanbul`da otobüste bir kadına tekme atan şizofren hastalığı olan şahıs tutuklanırken, darbe girişimine karşı ‘ezan ve sela` okuyan din görevlilerini darp edenlerin serbest bırakılmasının kabul edilemez olduğunu vurgulayan Göral, darbe girişimi gecesi din görevlilerine saldıranların açıkça taraflarını da belli ettiklerini söyledi.
İmam ve müezzinlere yönelik yapılan saldırının kabul edilemez olduğunu söyleyen Göral, “15 Temmuz akşamı sela veren din görevlisi olan kardeşlerimize yapılan saldırıdaki faillerin serbest bırakılması tabi ki uygun değil. Özellikle 15 Temmuz gecesi din görevlisi kardeşlerimize saldıran kişi aynı zamanda tarafını da belli etmiş oluyor. Burada ‘niye sela veriyorsunuz` diyerek gelip saldırı da bulunan kişiler, muhakkak malum yapının elemanları olmazsa veya o görüşte olan kimseler olmasalar gelip bu saldırıyı da yapmazlar. Bu darbe girişimine destek veren kişi anlamına geliyor. Bu da açıkça kendisini ele vermiş oluyor.” dedi.
"Bunun kabul edilecek bir tarafı yoktur"
Darbe girişimi gecesi imam ve müezzinlere ‘ezan ve sela` okudukları için darp edenlere gerekli cezanın verilmesi gerektiğini belirten Göral, “İnşallah bunu adli makamların değerlendireceğini zannediyorum. İnşallah bu konuda gerekli adımlar atılır. Bunlar zaten kamuoyuna da yansıdı. Bunu herkes görüyor. Bunun kabul edilecek bir tarafı yoktur. Bizde biliyoruz ki bunlar o fikirde olan insanlar. Kesinlikle bu şekilde değerlendirilip bu şahıslara da gerekli cezaların verilmesi gerektiği kanaatindeyim.” ifadelerini kullandı.
Göral, “Şort giyen bir kişiye dayak atan bir şahsa bu kadar fahiş bir ceza veriliyor. Diğer yandan sela okuyan kişiye dayak atan şahıs ise serbest bırakılıyor. Tabi burada hukuk sistemine de bakmamız lazım. Şu anda gündemimizde olan bir anayasa çalışması var. Buna benzer hukuki çarpıklıkların da bu şekilde görülerek yeniden değerlendirilmesi gerekir. Yeni anayasada da bunlara gerekli şekilde yer verilmesi kanaatindeyim. Bu yeni anayasa aynı zamanda bir fırsattır. Bu fırsatı da en iyi şekilde değerlendirmek gerekir. Toplumda infiale yol açan buna benzer çarpıklıkların giderileceği kanaatindeyim.” şeklinde konuştu.
"Hukukçuların adil olması gerekir"
Türkiye`de adalet sisteminde bazı çarpıkların da olduğunu vurgulayan Göral, “Bunun yeni anayasada düzeltilerek en azından toplumdaki bir infiali de önlemiş olacağız. Bu tür yanlışları düzeltmiş olacağız. Tabi ki bu bir adaletsizliktir. Toplum buna tepki gösteriyor. Herkes biliyor ki bu bir yanlıştır. Herkes tarafından yanlış olan bir şey muhakkak adli makamlar ve hukukçular tarafından da görülmesi gerekir. Buna bu şekilde müdahale edilmesi gerekir. Toplumu iyi görmek lazım. Hukukçuların da adil olması gerekir.” diye konuştu. (İbrahim Koçyiğit-İLKHA)