• DOLAR 32.383
  • EURO 35.091
  • ALTIN 2326.314
  • ...
TARİHTE BUGÜN 2 EKİM
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

TARİHTE BUGÜN 2 EKİM

M.Ö. 322 Antik Yunan filozofu Aristo,  öldü. Aristoteles ya da kısaca Aristo Antik Yunan filozof. Platon ile Batı düşüncesinin en önemli iki filozofundan biri sayılır. Fizik, astronomi, ilk felsefe, zooloji, mantık, politika ve biyoloji gibi konularda pek çok eser vermiştir. Kendisinden sonra tüm filozofları etkilemek gibi haklı bir ünvana sahiptir ve başta İbn-i Sina ve Farabi olmak üzere kimi İslam düşünürleri de ondan etkilenmiştir.

971 - Gazneliler Devleti'nin hükümdarı Gazneli Mahmut doğdu. Sebük Tegin'in en büyük oğlu olan Mahmut'un annesi, Zabulistan bölgesinde asil bir ailenin kızıydı. Bu sebeple şairler, Mahmut'a zaman zaman "Mahmud-ı Zâbulî" olarak hitap etmişlerdir. Daha gençlik yıllarında devlet idaresinde görev almaya başlayan Mahmut'un Gazne dışındaki ilk görev yeri Zemindaver vilayetiydi. En parlak dönemlerini Sultan Mahmut zamanında yaşadılar. Sultan unvanını ilk kullanan hükümdar olan Gazneli Mahmut, Hindistan'a Eylül 1000'den 1027'ye kadar 17 sefer yapmıştır. Bu seferler sırasında Hindistan'da birçok cami yaptıran ve İslam dinini öğretmek üzere Hindistan'da âlimler yerleştiren Gazneli Mahmut, Hindistan'ın kuzey bölümlerine kadar İslamiyet'in yayılmasını sağlamıştır.
Hint seferlerinin dışında Karahanlıların Samanî Devleti'ni ortadan kaldırması ile, Nisan 1002'de Gâzi unvanını alan Mahmut'un Hindistan dışındaki faaliyetleri daha da kolaylaşmıştır.

1187 - Selahaddin Eyyubi, Kudüs'ü zaptederek 88 yıllık Haçlı işgaline son verdi. Selahaddin Yusuf bin Eyyub (1138, Tikrit - 4 Mart 1193, Şam) Mısır ve Suriye sultanı, Eyyubi hanedanının kurucusu olan, kürd lider. Hıttin Muharebesi ile 2 Ekim 1187'de Kudüs'ü Haçlı kuvvetlerinden alarak kentte 88 yıl süren Hıristiyan egemenliğine son vermiş, akabinde Hıristiyanların düzenledikleri III. Haçlı Seferi'ni etkisiz hale getirmiştir. En güçlü olduğu dönemde Mısır, Suriye, Irak, Hicaz ve Yemen egemenliği altındadır. Irak'taki Selahaddin ili ve Selahaddin Kartalı da onun adını taşımaktadır.

1870 - Roma, İtalya'nın başkenti oldu. Roma, İtalya'nın ve Lazio bölgesinin başkentidir. Tiber ve Aniane nehirleri arasında ve Akdeniz'e yakındır. 2.7 milyon nüfuslu (Aralık 2006) şehirde Katoliklerin ruhani lideri Papa'nın yaşadığı bağımsız devlet Vatikan da yer almaktadır.
Roma, İtalya'nin en kalabalık şehri ve 1290 km²lik yüzölçümüyle Avrupa'nın en geniş yüzeye yayılmış başkentlerinden biridir. Milano, Napoli, Torino, Bolonya, Palermo, Katania, Floransa, Cenova ve Bari'nin toplamından daha geniş bir yüzölçümüne sahiptir. Roma Büyükşehir'in toplam nüfusu 4 milyondur.
2800 yıllık şehir, sırasıyla ve resmi adlarıyla; eski Roma'nın Yani Bizansajandarmanın , Roma Krallığı'nın, Roma Cumhuriyeti'nin, Roma İmparatorluğu'nun, Papalık Yönetiminin, İtalyan Krallığı'nın ve İtalya Cumhuriyeti'nin merkezi ya da başkenti olmuştur.

1923: İstanbul işgalden kurtuldu. Son İtilaf birlikleri İstanbul'dan ayrıldı.

1924 - Milletler Cemiyeti'nin 47 üyesi zorunlu tahkim protokolünü imzaladı.

1928: Madrid`te sıradan bir papaz olan Jose Maria Escriva de Balaguery Albas Opus Dei tarikatini kurdu. Tam adı" Sociedad de la Santa Cruz de Opus Dei" dir. Latince "Tanrının Yapıtı" manasındadır. 1950 yılında papalık tarafından resmen onaylanmıştır. Papalık, güçlü anti-komünist misyonu nedeniyle açık destek verdiği "Opus Dei"nin statüsünü 1982'de yükselterek, örgüt önderine, tarikat başkanlarına mahsus "piskopos" unvanını bahşetti. Opus Dei, İspanyol asıllıdır ve sadece 82 yıllık bir örgüttür. Katolikliğe sadık Laik iş ve meslek sahiplerini biraraya getirerek Papa`ya Vatikan dışında destek olacak varlıklı ve iyi eğitim görmüş elit bir kadroyu oluşturmak amacı ile kurulan ama günümüzde Vatikan`da en etkili olan Laik kurumdur. Gizli bir örgüt olan Opus Dei`nin tüm üyeleri meslek sahibi Katoliklerden oluşmakta, her ülkede örgütten sorumlu bir Kardinal bulunmaktadır.
Onlara göre Papa'nın kimliği, Kilise'nin de, Papalık Makamı`nın da üstündedir. Papa, Tanrı-Krallığı`nın kutsal önderidir. Böylesine yüce bir mertebeye erişebilen kişi de elbette Olağanüstü bir kişidir. Bu nedenle Opus Dei, böylesine olağanüstü bir kişi tarafından temsil edilen Vatikan Devleti`ni yüceltir ve Kilise`yi ikinci planda görür.
Opus Dei ile ilgili pekçok tartışma yaşanmış ve olumsuz görüşler dile getirilmiş buna rağmen örgüt herhangi bir açıklama yapmamıştır.
Bu görüşlerden bazıları şunlardır:
İsviçreli parlamenter ve toplum bilimci Jean Ziegler; Opus Dei kendisiyle terörizm kadar mücadele edilmesi gereken, gizli çalışan aşırı sağcı bir harekettir.
İngiliz araştırmacı Michael Walsh; Bu örgüte Opus Dei (Tanrının işi) değil Actopus Dei (Tanrının ahtapotu) denilmelidir.
2.8 milyar dolar serveti,600 medya aracı bulunmaktadır; 15 üniversitesi, 97 teknik okulu, 36 ilköğretim okulu olan Opus Dei Tarikatı son olarak karikatür krizi ile gündeme geldi. Tarikata bağlı 'Studi cattolici' dergisi Hz. Muhammed`e hakaret eden bir karikatür yayınlayarak İslam`a olan düşmanlığını kusmuş ve asıl yüzünü ve hedefini göstermiştir. Bu ve benzeri yahudi ve hıristiyan oluşumların ana hedeflerinin İslam olduğu gizlenmemekte ve bu nedenle tüm Batı yönetimleri tarafından desteklenmektedirler. Bu tarikatın yahudilerle ve masonlarla ilişkisi ise film ve romanlara konu olacak kadar aşikardır.
Tarikat dünya siyasetinde de varlık gösterir. İngiltere Milli Eğitim Bakanı, Polonya hükümetinde görev yapan 3 bakan, Perulu 2 bakan, ABD Anayasa Mahkemesi'nin 2 yargıcı, Amerikan Kongresi'nin onlarca üyesi, eski FBI Başkanı Louis Freeh ve Fox televizyonunun yorumcusu Robert Novak; Opus Dei müridi olduğunu gizlemiyor. Opus Dei tarikatı Dan Brown'ın Da Vinci Şifresi kitabının sayfalarında kutsanmış ve sağ kanat politik gündemini belirlemekle suçlanmıştır. Opus Dei, hakkında çok fazla konuşulan fakat günümüz dinsel toplulukları içinde hakkında en az şey bilinen örgüttür.

1935 - İtalyan ordusu Etiyopya'ya girdi. Mussolini`nin askerleri Habeşistan`a girdi. Etiyopya resmî adıyla Etiyopya Federal Demokratik Cumhuriyeti  büyük bir Doğu Afrika ülkesidir. Ülkenin başkenti yerel dilde "yeni çiçek" anlamına gelen Addis Ababa'dır. Sudan, Eritre, Cibuti, Somali, Kenya ve Uganda Etiyopya'nın komşularıdır.
Ülkenin Kızıldeniz boyunca uzanan sahil bölgesinin, 1993'te yapılan bir halk oylaması sonucunda Eritre adıyla bağımsızlığını ilân etmesi Etiyopya'nın Kızıldeniz ile olan bağlantısının kesilmesine ve ülkenin bir kara devletine dönüşmesine neden olmuştur. Din olarak, İslamiyet %26, Ortodoks %55, Protestan %7'tir.

1941 - II. Dünya Savaşı: Almanlar Rusya'ya karşı Tayfun Harekâtı (veya Moskova Meydan Muharebesi) adını verdikleri genel bir taarruzu başlattılar. Moskova Muharebesi veya Moskova Meydan Muharebesi ( Almanya Ordusu'nun harekât koduyla: Tayfun Harekâtı), II. Dünya Savaşı`nın Doğu Cephesi`nde, Alman ordularının, bir duraklamanın ardından Moskova yönünde yeniden başlattıkları genel taarruzlarıdır. Moskova Muhaberesi bazı tarihçiler tarafından II.Dünya Savaşı'nın dönüm noktalarından biri olarak kabul edilmektedir. Sovyet savunması, Hitler'in Barbarossa Operasyonu'nun önemli stratejik hedeflerinden biri olan Moskova'nın ele geçirilmesini engelleyerek savaşın uzamasın ve Barbarossa herkatının başarısızlıkla sonuçlanmasın sağlamıştır.

1953 - Batı Almanya NATO'ya kabul edildi. II. Dünya Savaşı`ndan sonra Almanya, Sosyalist Doğu ve Kapitalist Batı şeklinde ikiye bölünmüş; Doğu Almanya, Sosyalist blok içinde yer alırken Batı Almanya da Kapitalist olan Kuzey ittifakında yer almıştı.

1958 Fransız kolonisi Gine, bağımsız bir cumhuriyet oldu. Gine Cumhuriyeti, Kuzeybatı Afrika ülkesidir. Kuzeyinde Senegal, Gine Bissau, güneyinde Sierra Leone ve Liberya, doğusunda Mali, Fildişi Sahili; batısında ise Atlas Okyanusu bulunur. Ülkenin ismi, 'Guinea', asıl olarak Berberi'lerin Sahra Çölünün güneyi ve Gine Körfezi arasındaki bölgeye verdikleri isimden gelir ve kabaca, siyahların ülkesi demektir.
Avrupalılar buraya ilk olarak 16'ncı yüzyılda köle ticareti için geldiler. Gine, 1958'de Fransa'dan bağımsızlığını kazandı. Ahmed Sékou Touré'nin diktatörlüğünde muhaliflere baskı yapan ve sosyalist ekonomi benimseyen uzun bir yönetim devam etti. Onun ölümünden sonra 1984'te Lansana Conté yönetimi ele aldı. 1993'te seçimler yapıldıysa da tartışmalı hale geldi. 2005 itibariyle ülkenin durumu halen kritiktir ve Uluslararası Kriz Grubu'na göre 'zayıf ülke' statüsüne girme tehlikesindedir. Ülkede bir Daimi Birleşmiş Milletler Misyonu mevcuttur.2008 yılında Askeri cunta yönetimi devralmıştır.

1964—Bilim adamları, sigaranın kanser nedeni olabileceği yönündeki ilk bulguları açıkladılar.

1974: Yeni bir cunta kurmaya teşebbüs suçundan yargılanan 27 Mayıs cuntası elebaşlarından Eski Milli Birlik Komitesi üyesi General Cemal Madanoğlu ve arkadaşları Sıkıyönetim Askeri Mahkemesi'ndeki "Cunta" davasında beraat ettiler. Darbe girişimlerinin handikaplarından bir tanesi de başarılı olunması durumunda darbeci kendisini kahraman ilan etme imkanına sahip olmakta; başarısız olunca da aşağılık bir suçlu olarak yargılanmaktadır.

1975: ABD, Kıbrıs Harekatı`ndan dolayı Türkiye'ye uyguladığı silah ambargosunu kısmen kaldırma kararı aldı. Türkiye'ye daha önceden parasını ödediği silahlar verilecek ancak bunlar Kıbrıs'ta kullanılmayacak ayrıca haşhaş ekimi yasağı sürecek.

1978 - Milliyetçi Hareket Partisi sıkıyönetim ilan edilmesini istedi.

1978 Milli Güvenlik Kurulu'nun Bakanlar Kurulu'na 4 önemli Amerikan üssünün açılmasını önerdiği öğrenildi. Dıştan ABD karşıtı gibi görünen Asker kanadının ABD ile ilişki içinde olduğu yapılan darbenin yine ABD tarafından onaylanmış olduğunun ortaya çıkmasıyla daha iyi anlaşılacaktı.

1980 - Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK)avukatlarından Ahmet Veziroğlu ölü bulundu. Bursa Emniyet Müdürlüğü, Veziroğlu'nun Emniyet binasından atlayarak intihar ettiğini iddia etti. Türkiye`de nedense bunalıma girip intihar etmek isteyenler sıklıkla emniyet binalarından atlamayı seçiyorlardı. Bir istatistik tutulmuş mudur, bilinmez ama bu yolla intihar ettirilenlerin sayısı oldukça fazla bir yekunü tutuyor herhalde. 12 Eylül darbesi sonrası gözaltında kaybettirilenlerin sayısı dahi bilinmezken Ahmet Veziroğlu için en azından böyle bir açıklama yapılmış olması DİSK`in avukatı olmasından ileri geliyor şeklinde yorumlanmaktadır.

1985: Amerika`da bulunan Başbakan Turgut Özal ve Dışişleri Bakanı Vahit Halefoğlu, İsrailli siyonist muadillerinin görüşme taleplerini, 'İsrail'in Tunus`ta FKÖ bürolarına uçaklarla düzenlediği bombalama eylemini protesto etmek' amacıyla kabul etmediler.

1990 - Çin havayollarına ait bir Boeing 737 kaçırıldı, Guangzhou havaalanına indikten sonra iki uçağa çarptı; 132 kişi öldü.

1992 - Ege Denizi`ndeki tatbikatlar sırasında, ABD`ye ait uçak gemisinden atılan iki füze Muavenet Muhribi`ne isabet etti; olayda gemi komutanıyla birlikte 5 denizci öldü. ABD herzaman olduğu gibi olayı kaza olarak niteleyip özür dahi dilemedi.

1996: Başbakan Erbakan, Türkiye`de Batıcı laik medya tarafından tepkiyle karşılanan Mısır, Libya ve Nijerya gezisine başladı. Batı yanlısı laik kesim Türkiye`nin yüzünü Doğunun Müslüman halklarına çevirmesini istemiyor ve Batının güdümünde kalmaya devam etmesini arzuluyordu.

1998: Başbakan Yılmaz, Çakıcı`nın MİT`te ve Emniyet`te adamları olduğunu belirtti. Bir başbakanın bu devlet skandalını büyük bir suhuletle ve elden ne gelir edasıyla yapması büyük tepkiyle karşılandı. Bu açıklama devletin çeteler tarafından yönetildiğinin de itirafıydı aynı zamanda.

1999 -  Rusya, 1997'de imzalanan barış anlaşmasını ihlal ederek, Çeçenistan'ı yeniden işgal etti. II. Çeçen-Rus Savaşı başladı. Rusya bütün uluslararası kuralları hiçe sayarak yürüttüğü bu savaşta bütün Dünyanın gözü önünde bir halkı soykırımdan geçirmekte ve uluslararası hiçbir tepkiyle karşılanmamaktadır.

2000 : Malatyalılar Grubu olarak Medyada tanıtılan Müslümanlara yönelik 28 ilde düzenlenen operasyonlarda, 285 kişi yakalandı. Hiçbir kanunsuz eylemi bulunmayan bu müslümanlar binbir türlü karalama ve iddialarla azılı teröristler gibi gösterilmiş ve birçoğu hapislerde çürütülmeye çalışılmıştır.

2003: CIA`in emrinde çalışan Irak gözetleme grubu, ilk raporunu sundu ve Irak'ta hiç kitle imha silahına rastlanmadığını belirtti. Grubun Başkanı David Kay, 5 Ekim'de Irak ile El Kaide arasında kitle imha silahı alanında ilişki olduğuna dair belge bulunmadığını açıkladı.

Bu haberler de ilginizi çekebilir