• DOLAR 32.52
  • EURO 34.888
  • ALTIN 2435.944
  • ...
TARİHTE BUGÜN: 2 Eylül
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

TARİHTE BUGÜN: 2 EYLÜL

1633 - Büyük İstanbul yangını başladı. Cibali'de çıkan yangında 20 binden fazla bina kül oldu. Kâtip Çelebi'ye göre, şehrin beşte biri yandı. İstanbul tarih boyunca sık sık büyük ve dehşetli yangınlara sahne olmuştur. Osmanlı Devleti zamanında çıkan büyük yangınlar tarihçilerin eserlerinde ayrıntısı ile yer almaktadır. Yangınların bu kadar büyük olmasının en büyük nedeni tabi ki binaların ahşap ve birbirine çok yakın olması idi. İstanbul`un her yönden rüzgar alabilen konumu çoğu zaman yangınların kontrol edilmesini neredeyse imkansız hale getiriyor, tarif edilmesi güç zararlara yol açıyordu.

1651 Osmanlı`da Valide Sultanların yönetimi ele aldığı dönemin en etkilisi olan Kösem Sultan boğularak öldürüldü. Sultan I. Ahmet'in eşi, Sultan IV. Murat ve Sultan I. İbrahim'in anneleridir. Osmanlı tarihinin ünlü ve etkili kadınlarından olan Kösem Sultan, 1590 yılında Bosna'da Anastasya adıyla doğdu. Bosna Beylerbeyi tarafından İstanbul'a kızlarağasına gönderildi. 15 yaşındayken Sultan I. Ahmet'e haseki oldu. Keskin zekasıyla padişahı etkisi altına aldı ve bütün saraya nüfuzunu kabul ettirdi. Kocası ölünce önce tahta geçen kocasının kardeşi Sultan I. Mustafa ve daha sonra da kocasının başka bir kadından olma oğlu Sultan II. Osman zamanında devlet işlerinde etkinliği arttı. Fakat II. Osman yaşı çok genç olmakla birlikte Kösem Sultan'ın devlet işlerine çok karışmasından rahatsız oldu ve muhtemelen annesi Valide Sultan Mahfiruz Hadice Sultan'ın da etkisiyle onu eski saraya gönderdi. Genç Osman'ın tahttan indirilmesi ve tekrar yerine geçen I. Mustafa'nın da tekrar tahttan indirilmesi üzerine tahta nihayet Kösem Sultan'ın kendi oğlu IV. Murat çıktı. IV. Murat tahta çıktığında sadece 11 yaşındaydı ve Kösem Sultan artık oğlu adına devleti büyük ölçüde yönetmeye başlamıştı. Zamanla Sultan IV. Murat olgunlaşarak annesinin faaliyetlerini bir ölçüde engellemeye başlamışsa da genç yaşta ölümü üzerine tahta Kösem Sultan'ın diğer oğlu İbrahim çıktı ve Kösem Sultan'ın nüfuzu tekrar arttı.

I. İbrahim, İstanbul'da patlak veren bir isyan sonucunda öldürüldükten sonra yerine Kösem Sultan'ın torunu 6 yaşındaki Sultan IV. Mehmet geçti. Önceleri Kösem Sultan'ın nüfuzu devam etti ama bir süre sonra Kösem Sultan'a rakip olan bir başka kadın ortaya çıktı. IV. Mehmet'in annesi Turhan Sultan'la Kösem Sultan arasında kıyasıya bir rekabet başladı. Bu rekabet 3 yıl sürdü ve Kösem Sultan'ın bir gece, dairesinde basılarak boğdurulmasıyla noktalandı.

1666 - Büyük Londra Yangını başladı ve üç gün sürdü; 13.200 ev ve 87 kilise kül oldu.

1798 Osmanlı Hükümeti, tarihinde ilk kez Fransa` ya savaş ilan etti.

1898 Makineli tüfek, bir savaşta ilk kez kullanıldı. Makineli tüfek, tam otomatik veya portatif silahtır, genellikle şarjör, mermi kayışı veya büyük kapasiteli magazinlerden mermi alarak ve yine genellikle dakikada birkaç yüz mermi atma oranıyla tasarlanmışlardır. İlk makineli tüfekler bir el kolunun çevrilmesi gibi, manuel olarak kullanılıyordu. İki makineli tüfek devri vardır: Manuel makineli tüfekler devri ve otomatik makineli tüfekler devri. Teknolojik gelişme bir dizi otomatik özelliklerin gelişimini sağladı (zincirleme cephane gibi). Manuel çok atımlı araçların zamanı yüzlerce yıl öncesine dayanır; fakat manuel ve otomatik makineli tüfekler 1800'lerin son yarısına denk gelir. Manuel makineli tüfekler kolla kullanılan krank mekanizması ile çalıştırılırlardı ve kol döndürüldükçe ateşleme ve yeniden yükleme gerçekleşirdi, karşılık olarak otomatik makineli tüfeklerde basit bir tetik mekanizması mevcuttur.

1925: Tekke ve zaviyeler kapatıldı ve buralarda yürütülen tüm dini faaliyetler yasaklandı. Tekke ve türbelerin kapatılmasına, dini kıyafetlere ve memurların şapka giymesine dair Bakanlar Kurulu kararı yayınlandı. Tekke, Tarikattan olanların barındıkları, özel bir eğitime tabi tutuldukları, ahlak ve maneviyatta geliştirildikleri,  ibadet ve tören yaptıkları dergâh gibi yapılardır. Devlet-i Âliye-yi Osmâniyye döneminde tekke anlamında dergâh, âsitane sözcükleri kullanılmıştır. Bazı tarikatlarda hankâh ve âsitane yalnızca merkez tekkeye denir. Zaviyeler tekkeler gibi tarikat etkinliklerinin yürütüldüğü, daha çok kırsal alanlarda kurulan ve farklı işlevleri olan yapılardır. Zaviyeler de özelliklerine göre tarikat zaviyeleri, Ahi zaviyeleri ve zaviyeli camiler olarak üçe ayrılır. Tekkeler, medreseler, dergahlar İslam Medeniyeti`nin geliştirilip geleceğe taşınmasında ve Müslüman Toplumların yüksek ahlak ve erdemlerle donanıp gelişmesinde hayati öneme haiz bir görev üstlenmişlerdi. İslam Milletini yok etmek için yüzyıllardır canhıraş bir gayret içine giren Batılı hıristiyan devletler, Müslümanları ayakta tutan bu kurumları zayıflatmak için çok çaba sarfetmiş ve nihayet dolaylı yollardan da olsa bu kurumları ortadan kaldırmayı başarmışlardı. İslam Alimlerine göre Müslüman Toplumların diriliş ve yükselişi bu kurumların tekrar asli temelleri üzerine bina edilmeleriyle mümkündür ancak.

1925—Şapka kanunu ve tekkelerin kapatılması üzerine Sivas'ta ayaklanma oldu. Kurulan İstiklal Mahkemesi, pek çok kişiyi cezalandırdı. Şapka Kanunu`na muhalefetten

1925 Kasım- 1926 Şubat arasında sayıları hala bilinmeyen birçok kişi idam edildi. İstiklal Mahkemesi`nin Meclis onayından geçmeyen kararlarıyla idamlar hemen infaz edildi. Çok sayıda insanın tutuklu olarak yargılandığı iki üç gün süren yargılamalarda hapis ve sürgün cezaları verildi. Sivas, Rize, Giresun, Maraş, Erzurum gibi illerde ve Anadolu`nun hemen her yerinde şapka kanunu ile tekke ve zaviyelerin kapatılmasına karşı protesto gösterileri yapılıp kıyam edildi. Hiçbir silahın kullanılmadığı bu eylemlerin ardından kimi tarihçilere göre binlerce hatta onbinlerce insan katledildi. Halen yürürlükte olan "Şapka Devrimi "olarak da adlandırılan kanun şöyle:
"Türkiye Büyük Millet Meclisi azaları ile idare-i umumiye ve mahalliye ve bilumum müessesata mensup memurin ve müstahdemin, Türk milletinin giymiş olduğu şapkayı giymek mecburiyetindedirler. Türkiye halkının da umumî serpuşu şapka olup buna aykırı bir alışkanlığın devamını hükümet men eder."

1938 : Fransa sömürgesi olan 'Hatay Cumhuriyeti' bağımsızlığını ilan etti. Cumhurbaşkanlığına Tayfur Sökmen seçildi.

1941—II. Dünya Savaşı: Alman ve Sovyet birlikleri Leningrad yakınında savaşmaya başladı.

1942 – II. Dünya Savaşı: Alman SS birlikleri Varşova Gettosu ayaklanmasını, ayaklanmayı çıkaran birçok Yahudiyi öldürerek bastırdı.

1945 - Missouri Zırhlısında Japonya'nın teslim antlaşması imzalandı. Tokyo Körfezi'nde Demirli Missouri Zırhlısında Başbakan Suziki, Japonya'nın Yönetimini ABD`li General Mac Artur'a Devrini Öngören Anlaşmayı İmzaladı. Başkan Turuman ABD`nin zaferini ilan etti ve II. Dünya Savaşı resmen sona erdi.

1947 - İstanbul emniyeti kaçakçılık bürosu şefi, işkence suçundan mahkûm oldu. Yargısız infazların ve işkencenin bir devlet politikası olarak uygulandığı tek parti CHP iktidarında bir polisin işkence suçundan mahkum olması olayın arkasında başka şeylerin olacağı şüphesini uyandırdı.

1969 - ABD'deki ilk ATM(Bankamatik) cihazı New York'ta bir iş merkezinde kuruldu.

1968 - İran'da deprem: 11 bin kişi öldü. İran`ın kuzeydoğusundaki Deştbeyaz ve Firdevs bölgelerinde meydana gelen 7.3 şiddetindeki deprem büyük bir yıkım ve can kaybına neden oldu. Gece yarısına kadar buldozerlerin açtığı çukurlara cenazeler toplu bir halde taşınıyordu.

1977 -İstanbul'un Ümraniye ilçesine bağlı 1 Mayıs Mahallesine sabahın erken saatlerinde gelen yıkım ekipleri ve polisler, mahalle halkının büyük direnişiyle karşılaştı ve büyük çatışmalar yaşandı; olaylarda 12 kişi öldü. Bu olaylardan sonra mahallenin adı Mustafa Kemal Mahallesi olarak değiştirildi.

1977: Başbakan Demirel yaptığı basın toplantısında: "Ne yok? Ne zamandan beri yok? Yok olan maddeyi bildirin istediğiniz kadar göndereyim." dedi. Ülkenin Başbakanı bu sözleri sarfettiği zaman halkın yüzde sekseni temel ihtiyaç maddelerini ya hiç bulamıyordu ya da karaborsada çok zor şartlar altında temin ediyordu ve herşeyden önemlisi insanlar gittikçe derinleşen fakirlikle boğuşuyordu.

1998— İnsan Hakları Derneği Genel Başkanı Akın Birdal ve Mazlum-Der Genel Başkan Yardımcısı İhsan Aslan gözaltına alındı. Birdal ve Aslan PKK'nın 14 aydır rehin tuttuğu 8 askeri almak için Refah partisi Van Milletvekili Fettullah Erbaş ile birlikte Zap kampına gitmişlerdi.

 

Bu haberler de ilginizi çekebilir