• DOLAR 32.35
  • EURO 35.141
  • ALTIN 2310.236
  • ...
Hizbullah Cemaati`nden Tarihi Adım
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 
Doğruhaber
17 Ocak 2000’de Beykoz’da düzenlenen operasyonla gündeme gelen ve hakkında gerek basın ve gerek akademik çevreler tarafından çokça konuşulan Hizbullah Cemaati, ilk kez manifestosunu yayınladı. Cemaat liderliğine Edip Gümüş’ün getirildiği anlaşılan Manifestoda; Hizbullah’ın kuruluşu, amacı, çalışma alanları, Kürd sorununa bakışı, diğer grup ve örgütlere karşı tutumu gibi birçok konuda Hizbullah’ın tavrının nasıl olduğu yer alıyor. Cemaatin künye bilgilerinin de verildiği manifestoda yine cemaatin hiyerarşik yapısı belirtiliyor.

HÜSEYİN VELİOĞLU’NUN KENDİ KALEMİNDEN
Hizbullah cemaatinin yayınladığı manifesto, Kur’an’da “Hizbullah” kelimesinin geçtiği Mücadele suresinin 22’nci ayetiyle başlıyor. Hüseyin Velioğlu’nun kendi kalemiyle 1994 yılında yazdığı belirtilen manifestonun giriş bölümünde, “Yaratılış gayesi ve Tevhid mücadelesi, Beşeri sistem ve ideolojiler, Sorunların temel nedeni İslam’dan uzaklaşmadır, Müslüman bir topluma ancak İslam rehberlik eder, Laik rejimin zulüm politikaları, Hizbullah Cemaatinin kuruluşunu hazırlayan etkenler, Hizbullah Cemaatinin kuruluşu” gibi konular yer alıyor.

HİZBULLAH CEMAATİ NASIL KURULDU?
Hizbullah Cemaatinin kuruluşunda tarihi etkenlerin bulunduğu belirtilen Manifestoda, Laik Kemalist rejimin iktidara gelmesiyle İslam’a ve manevi değerlere savaş açıldığı belirtildi. İslam’ın devlet ve toplum hayatından silinmeye çalışıldığı vurgulanan manifestoda, “Kemalist ideolojinin hâkim olmasından sonra bunun gayri İslami bir istibdat düzeni olduğunu gören ve karşı çıkan Müslüman Kürd ve Türk halkına her türlü zulüm yapılmış, katliamlara maruz bırakılmış, yerleri yurtları yakılıp yıkılmış, malları talan edilmiş, pek çok öncü ve âlimleri İstiklal Mahkemeleri kararıyla darağaçlarında asılmış, yurtlarından sürülmüş ve daha nice zulüm ve baskılara maruz bırakılmışlardır” ifadelerine yer verildi. Hizbullah Cemaatinin kurulmasında birçok etkenin bulunduğu belirtilen manifestoda, özellikle yakın dönemde İslam ümmeti genelinde ve özellikle Kürdistan’da ilhadi ideolojilerin yaygınlaştırıldığı ve bunların moda gibi kitlelere sunulduğu, bu ideolojiler aracılığıyla Müslüman halkların, özellikle genç nesillerin İslam’dan uzaklaştırılıp Materyalist ideolojilerin pençesine düşürüldüğü ifade edilerek, “İslam’a karşı çok yönlü yoğun bir savaş yürüttüğü, Laik Kemalist rejimin bir devlet politikası olarak İslam’ı toplumsal hayattan uzaklaştırmak için tüm organlarını seferber ettiği o dönem ve şartlarda yaşanan bütün bu olumsuzluklar, Hizbullah cemaatinin kuruluşunu hazırlayan önemli etkenler olmuştur” denildi.

HİZBULLAH 1979’DA KURULDU
Cemaatin 1979 yılında Hüseyin Velioğlu ve yakın arkadaşları tarafından Batman’da kurulduğu belirtilen Manifestoda, “Cemaatin öncüleri, o zamana kadar süregelen tartışmalardan, yanlış ve yetersiz çalışmalardan, içinde bulunulan kısır döngüden sıyrılarak, Müslümanların özlem ve beklentilerini karşılayacak, özgün ve bağımsız, her konuda İslami ölçüleri ve asr–ı saadet dönemini esas alan, sadece takva, fedakârlık, ihlas ve İslam kardeşliği temelinde bir araya gelen Müslümanların gönüllü birlikteliğinden oluşan bu cemaati kurmaya karar verdiler. Böylece Hizbullah Cemaati, 1979 yılında şehid Hüseyin Velioğlu rehberliğinde Batman’da kuruldu” ifadeleri yer aldı.

HİZBULLAH’IN HEDEFİ VE YÖNTEMİ
Bugüne kadar Hizbullah’ın amacı ve hareket metodu hakkında birçok şey yazıldı, çizildi. Ancak Hizbullah bugüne kadar bu konularla ilgili de hiçbir açıklama yapmamıştı. Yayınlanan manifestoda Hizbullah’ın hedefi ve hareket metodu da belirtildi. “Hizbullah’ın Hedefi” başlığı altında yer alan bölümde, “İslami mücadelede ulaşılmak istenen hedef; Müslüman fert, Müslüman aile, Müslüman toplum ve nihayet İslam’ın toplumsal hakimiyeti ve İslami hükümetin tesisidir. Bu mücadele neticesinde tüm insanların tevhid inancını kabul etmeleri arzu edilmekle ve bunun için tebliğ ve davet yapılmakla beraber, aslolan İslami hâkimiyeti sağlamaktır” denilirken “Hizbullah Cemaatinin Haraket Metodu” başlığı altında verilen bölüm de ise Cemaatin hareket metodu şöyle özetlendi: “Dünyanın değişik yerlerinde mücadele eden Müslümanlar, içinde bulundukları ortam ve şartların da etkisiyle farklı yöntem ve metotlara başvurmuşlardır. Hizbullah Cemaati de, Resulullah aleyhissalatu vesselam’ın, mücadelesinde bir metot ortaya koyduğuna ve Müslümanların mücadelede bu metoda uygun hareket etmesi gerektiğine inanmaktadır. Bu akidesinin ve bakış açısının bir yansıması olarak, doğruluğuna ve gerekliliğine inandığı nübüvvet dönemini esas almış ve nebevi hareket metodunu kendisine model kabul etmiştir.

İslami mücadeleyi sürdürmek, toplumun İslami dönüşümünü sağlamak ve İslami hâkimiyeti gerçekleştirecek bir yönetim hedefine ulaşmak için İslami nasslar, akıl ve çağın gerekleri, Peygamberin nebevi metodunu takip edecek İslami bir hareketi zorunlu kılmaktadır”

KÜRT SORUNU ÜMMETİN SORUNUDUR
Manifestoda dikkat çeken bir başka bölüm de Kürt Meselesine ayrılan kısım oldu. Kürt Meselesine geniş yer ayrılan manifestoda Hizbullah Cemaatinin soruna nasıl baktığı anlatılıyor. “Hizbullah Cemaati; mazlum ve mustazaf Kürt halkının sorununu sadece Müslüman Kürtlerin sorunu olarak değil, hangi kavimden olursa olsun bütün Müslümanların ve İslam ümmetinin sorunu olarak görmektedir” denilen açıklamada soruna ümmet eksenli bakılması gerektiği belirtilerek, “Müslüman Kürt halkı, İslam ümmetinin bir parçasıdır. Kürt halkına yönelik inkar, asimilasyon ve baskıyı reddetmekte, imkanları ölçüsünde buna karşı durup mücadele etmeyi bir vazife olarak görmektedir. Bu sorunun, İslami adalete uygun olarak çözüme kavuşturulması için bütün Müslümanların soruna el atmaları ve sahiplenmeleri gerektiğini düşünmektedir” denildi.

ÇÖZÜM İSLAMİ OLMALIDIR
Kürt sorununun İslami bir bakış açısıyla çözülebileceği belirtilen açıklamada şunlara yer verildi: “Hizbullah Cemaati; bu sorunu İslami dünya görüşü çerçevesinde ele alarak değerlendirmeyi, tahlil ve teşhis edip İslam’ın ölçüleri dâhilinde çözüme kavuşturmak için mücadele etmeyi İslami sorumluluk olarak kabul ettiği gibi Cemaatsel görevi olarak da görmektedir. Kürd halkının İslami ve insani haklarının güvence altına alınacağı anayasal çözüm, özerklik, federasyon ve bağımsızlık gibi tüm seçeneklerin tartışılabileceğini düşünmektedir. Halk bu seçeneklerden istediğini kendisi için seçmekte serbesttir. Hizbullah, bu konuda İslami açıdan bir sakınca görmemektedir. Ancak istenilen çözüm, Müslüman Kürd halkının inancına ve kültürüne uygun düşen ve tüm haklarına kavuşabileceği İslami bir yönetim altında yaşayacağı bir çözümdür.”

HİZBULLAH DİĞER GRUPLARA NASIL BAKIYOR?
Bugüne kadar Hizbullah ile ilgili en çok tartışılan konulardan biri de Hizbullah’ın diğer gruplara karşı bakışı ve yaklaşım tarzı oldu. Yayınlanan manifestoda bu konuya da bir açıklık getirildi. “İslami cemaat ve gruplara bakış” adlı bölümde yer alan açıklamada, Hizbullah Cemaatinin İslami inanç ve cemaatsel ilkeleri gereği, kendisine düşman olarak daima tağuti zulüm rejimlerini gördüğü, İslami grup ve cemaatler arası dostluk ve kardeşliğe büyük önem verdiği belirtildi. Açıklamanın devamında, “Hizbullah Cemaati; İslam’ın hâkimiyeti için hizmet eden, itikadi ve ameli konularda İslam’ın temel naslarıyla çelişmeyen, yerel ve uluslararası gayri İslami güçlerin hegemonyasına girmemiş, İslami kesimlere dost, zulüm rejimlerine düşman olan her grup ve cemaati kardeş olarak bilmektedir. Bu cemaat ve hareketlerle İslam’ın öngördüğü kardeşlik hukuku çerçevesinde samimi ilişkiler içinde olmayı ve İslam’a hizmet yolunda iyilik ve takva üzerinde yardımlaşmayı İslami bir sorumluluk ve şer’i bir görev olarak kabul etmektedir”

HİZBULLAH’IN GAYRİ İSLAMİ YAPILARA YAKLAŞIMI
Manifestoda Hizbullah Cemaatinin gayri İslami gruplara karşı tutumuna da yer verildi. “Hizbullah Cemaati; İslam’a ve Müslümanlara düşmanlık etmeyen, mustazaf halkların haklı ve meşru haklarını savunan ve bu uğurda mücadele verdiğini deklare eden Kürdistanlı veya diğer halklardan örgüt ve hareketlere İslami ölçü ve ilkeler ışığında yaklaşımda bulunur” açıklamasının yapıldığı yazının devamında ise şu cümleler yer aldı: “Hizbullah cemaati; inanç ve ideolojisi ne olursa olsun, hiçbir cemaat, tarikat, parti, örgüt, grup veya siyasi oluşumla yersiz ve gereksiz sürtüşmelere girmeyi hem kendisi ve hem de diğerleri açısından uygun görmemektedir. Zulüm ve haksızlığa karşı mücadele eden diğer yapılarla sürtüşme, gerginlik yaşama ve çatışmanın zulüm rejimlerinin faydasına, çatışan grupların zararına olacağına inanmaktadır. Ancak İslam’a ve Müslümanlara zarar verilmesini veya varlığına yönelik saldırıları da kabul etmemektedir. Böylesi bir durumda İslam ve uluslararası hukukun tanıdığı meşru müdafaa hakkını kullanarak, gerekli gördüğü her türlü tedbire başvurur”

MÜSLÜMANLAR BİR ARAYA GELMELİ
Yayınlanan manifestoda “Vahdet (Birlik)” konusuna da vurgu yapıldı. İslami cemaat, grup ve devletlerin aynı çatı altında, yapısal bir birliktelik oluşturmaları gerektiği ifade edilen açıklamada, “Hizbullah Cemaati; aynı amaç ve hedefler doğrultusunda mücadele eden, temel konularda ayrılık içinde olmayan İslami devletler ile cemaat ve grupların, İslam hukuku çerçevesinde bir araya gelip, bir çatı altında yapısal bir birliktelik oluşturmaları, güç ve kuvvetlerini birleştirmeleri gerektiğini düşünmektedir. Ancak böyle bir vahdetin gerçekleşebilmesi, bunun sağlıklı  ve kalıcı olabilmesi için ilkeli ve gönüllü birlikteliğe dayanması gerekir” denildi.
Hizbullah’ın bugüne kadar bu doğrultuda hareket ettiği belirtilen açıklamada, “Hizbullah, Cemaat olarak ilk günden bu güne kadar bu doğrultuda çabalamış ve gayret göstermiştir. Hiçbir zaman ‘Sadece Cemaatimiz hak, dışımızdaki grup ve cemaatler batıldır’ şeklinde yanlış bir anlayış içinde olmamıştır. Böyle dar görüş ve anlayış içinde olanları da tasvip etmemektedir” ifadeleri kullanıldı.
Hizbullah Cemaati nasıl kuruldu?
Hizbullah Cemaati`nin hedefleri nelerdir?
Hizbullah Cemaati`nin hareket metodu nedir?
Diğer grup, cemaat ve örgütlere bakış açısı nedir?
Hizbullah Cemaati, Kürt sorununa temel yaklaşımı nedir?

HİZBULLAH CEMAATİNİN KİMLİĞİ
Adı: Hizbullah
Kuruluş Tarihi: 1979
Kurucu Rehberi    : Hüseyin Velioğlu
Amblemi: Daha sonra kamuoyuyla paylaşılacaktır.
Marşı: Daha sonra kamuoyuyla paylaşılacaktır.

CEMAATİN TEMEL ORGANLARI
Hizbullah Cemaati dört temel organdan müteşekkildir.
1–Rehberlik Kurumu
2–Merkez Yönetim Kurulu
3–İslami Şura Meclisi
4–Disiplin ve denetleme kurulu
Bu organların oluşum ve işleyişi cemaat tüzüğünde belirtilmiştir.

İşte, 37 maddeden oluşan Hizbullah manifestosu;
GENEL ESASLAR
MADDE1–Yaratılışın amacı Allah’a ibadettir. Müslümanların gayesi Allah’ın rızasını kazanmaktır. Hizbullah Cemaati, Kur’an ve Sünnetle belirlenen kulluk vazifesini yerine getirmek esası üzerine kurulmuştur.

MADDE 2–Hizbullah Cemaati; inanç, düşünce, amaç ve hedefleri doğrultusunda yapacağı tüm faaliyetlerinde, meşruiyetin kaynağı olarak Kur’an ve sünneti esas alır. Kur’an, Hizbullahi hareketin kanunu ve hayat düsturudur.

MADDE 3–Hizbullah Cemaati; kendisini İslam tarihi boyunca süregelen bütün İslami hareket ve önderlerin mirasçısı kabul etmekle beraber, hiçbir hareket, cemaat, tarikat, parti, örgüt veya siyasi oluşumun devamı veya uzantısı olmayıp müstakil bir cemaattir. Gücünü Allah cellecelalühüye olan imanından ve muttaki Müslümanların birliğinden ve desteğinden alır.

MADDE 4–Hizbullah Cemaati; ‘Emr–i bil maruf ve nehy–i anil münker’ görevini fert ve cemaat bazında güç ve imkânına göre yerine getirmekle kendisini sorumlu bilir. İ’layi kelimetullah doğrultusunda yürütülen tüm faaliyetleri cihad olarak kabul eder ve bu kapsamda değerlendirir.

MADDE 5–Hizbullah Cemaati; içinde bulunduğu ortam ve şartları gözeterek, faaliyetlerinde ihtiyaç duyduğu ve çağın gerektirdiği her türlü meşru vasıtayı kullanır. İslami hedeflere ancak meşru vasıtalarla ulaşılması gerektiğine inanır. Gayri İslami yol ve vasıtalara tevessül etmez. Hedef, yol ve yöntemlerinde nebevi çizgiyi esas alır.

MADDE 6–Hizbullah Cemaatinin çalışmaları yoğunluklu olarak Kuzey Kürdistan olmakla birlikte, faaliyet alanı tüm Türkiye’dir.

MADDE 7–Hizbullah Cemaatinin nihai hedefi; bütün dünyada zulmün, şirkin, adaletsizliğin, sömürünün ve kula kulluğun olmadığı, insan fıtratı ve yaratılış gayesine uygun, teşri kaynağı olarak Kur’an–ı Mubin ve Sünneti esas alan İslami bir yönetimin tesisidir. Ancak kendisini, kendi toplumu ve mücadele alanına karşı birinci derecede sorumlu kabul eder.

MADDE 8–İnsanların can, mal, din, nesil ve akıl emniyetini sağlama, İslam dininin ve İslami hakimiyetin hedeflerindendir. Hizbullah Cemaati; bu ilkeler doğrultusunda tüm dini ve etnik azınlıkların insani hak ve özgürlüklerinin teminini ve korunmasını İslami bir vecibe olarak görür.

MADDE 9–Hizbullah Cemaati; İslam’ın hakim olmadığı ve Kur’an’ı meşruiyetin kaynağı olarak kabul etmeyen tüm rejim ve yönetimleri gayri İslami olarak kabul eder. Gayri İslami yönetimlerde görev alan bireyleri ise özel konum ve amellerine göre değerlendirir. Tümden tekfir anlayışını benimsemez.

MADDE 10–Hizbullah Cemaati; İslami ilke ve değerlerden taviz vermez. İslami mukaddesatlara yönelik saldırılara güç ve imkânları nispetinde karşı durur. İslami akide ve değerlerin korunması, Hizbullah Cemaatinin kuruluşundaki temel amaç ve gayelerdendir.

MADDE 11–Hizbullah Cemaati; Ehl–i Sünnet menşeli olmakla birlikte, tarihte vuku bulmuş ihtilaflı meseleleri gündeminde tutmaz, onları tarihe bırakır. Müslümanlar arasında tefrikaya ve ihtilafa sebep olacak tartışma ve gündemlerden uzak durur. Bu tür tartışmaları gündeme getirenleri ümmetin asıl sorunlarına sahip çıkmaya çağırır. Ehli kıbleye kardeş nazarıyla bakar. Şii – Sünni ihtilafını kullanarak ümmeti birbirine düşürmeye çalışan küfür güçlerine karşı durur.

MADDE 12–Hizbullah Cemaati; İslam dairesi içerisinde değerlendirilen ve ümmet içerisinde genel kabul görmüş bütün mezhepleri kabul eder. Mezhepçilik yapmaz. Her Müslüman ferdin, benimseyip tabi olduğu mezhebe göre amel etmesini tabii görür. Ehli tahkik olmayan her ferdin bir mezhebe tabi olmasını zaruri bilir.

MADDE 13–Hizbullah Cemaati; Ümmetin maslahatına uygun düşen, İslami hareket ve İslami hükümetin sorunlarını halleden ve önünü açan İslam dairesi içindeki her ictihad ve fetvadan istifade eder. Bu konuda kendisini sadece bir mezhep veya bir ictihadla sınırlandırmaz.

MADDE 14–Hizbullah Cemaati; İslam’ın anlaşılıp uygulanması noktasında, Kur’an ve Sünnet çerçevesinde eser vermiş tüm alimlerden istifade eder. Akılcılık, Mealcilik, Tekfircilik ve Irkçılık gibi İslam’ın özüne muhalif olan akım ve düşünceleri reddeder.
MADDE 15–Hizbullah Cemaati; Müslümanların ilk kıblesi olan Kudüs’ün özgürlüğüne kavuşturulması için mücadele etmeyi şer’î bir görev olarak bilir. Bu hedefe ulaşmak için mücadele eden tüm hareketleri, imkan ve şartları elverdiği ölçüde destekler ve onlarla dayanışma içerisinde olur.

MADDE 16–Hizbullah Cemaati; İslam topraklarının hiçbir parçasının işgal edilmesine rıza göstermez. İşgalden kurtarılması için mücadele etmeyi vacip bilir. Bu hedef doğrultusunda mücadele eden Müslümanları, imkanları ölçüsünde destekler.

MADDE 17–Hizbullah Cemaati; Cihanşümul İslami hareketin bir parçasıdır. Ümmet bilinciyle dünya Müslümanlarının sorunlarına İslami bir bütünlük içinde bakar. İslam ümmetinin siyasi birliği ve dünyanın her yerinde yaşayan tüm Müslümanların özgürlüğü ve bağımsızlığını savunur.

MADDE 18–“Bu ümmetiniz tek bir ümmettir, öyleyse bana ibadet edin” ayeti gereğince ümmet, her ırk ve kavimden tüm dünya Müslümanlarının ortak ismi ve birliğinin adıdır. Bu anlamda Hizbullah Cemaati, aidiyet olarak ümmete vurgu yapar.

MADDE 19–Hizbullah Cemaati; bütün kavimlerin varlığını kabul eder ve Kur’an’da ifadesini bulduğu şekliyle kavimlerin çeşitliliğini Allah cellecelalühünün bir ayeti olarak görür. Hiçbir ırkın diğer bir ırka üstünlüğünü kabul etmez. Üstünlüğün takvada olduğuna inanır. Ümmeti parçalayıcı her türden ırkçılığı ve cahili asabiyeti reddeder. Dili, ırkı ve rengi ne olursa olsun bütün insanları hukuk karşısında eşit görür.

MADDE 20–“Diller Allah’ın ayetlerindendir.” Hizbullah cemaati, konuşulan bütün dillerin varlığını kabul etmekle beraber, içinde bulunduğu toplumun dilini kullanmayı tercih eder. Kürtçenin resmi dil olması ve başta eğitim, öğretim olmak üzere Kürt halkına her alanda Kürtçe ile hizmet verilmesi için her zeminde gerekli çabaları gösterir.

MADDE 21–Hizbullah cemaati; hiç kimsenin inancına ve dinine müdahale etmez. Herkesin kendi inancına göre yaşama ve dininin gereklerini yerine getirme konusunda hür olduğunu kabul eder. Hiç kimse İslam’ı veya başka bir dini veya inancı kabullenmeye ya da sahip olduğu inanç ve düşüncelerini değiştirmeye zorlanamaz. İslam dışındaki din ve kitaplara, Kur’an’ın belirlediği ölçüler dahilinde yaklaşımda bulunur.

MADDE 22–Hizbullah Cemaati; halkın huzur ve refahını kendi huzur ve refahı olarak kabul eder, kendi güç ve imkanlarını da halkın güç ve imkanları olarak görür. Halkın sevinç ve üzüntüsüne ortak olup onların meşru istek ve arzularını himaye eder. Aynı zamanda toplumun genel menfaatlerinin tahakkuku ve bunların muhafazası için üzerine düşeni yapar.

MADDE 23–Hizbullah Cemaati; Uluslararası münasebetlerde veya taraf olacağı anlaşmalarda ortaya çıkacak sorun ve anlaşmazlıkların çözümünde, İslam ve Müslümanların maslahatını gözeterek uluslararası kabul görmüş kurumlar tarafından alınan karar ve sözleşmelerin, inancına aykırı olmayan hükümlerini kabul eder.

MADDE 24–Hizbullah Cemaatinin; özgün, bağımsız, İslam düşmanlarının şerrinden mahfuz kalması, kendi özgür iradesi ve ilahi ölçüler içerisinde kararlarını verebilmesi, faaliyetlerini sağlıklı bir şekilde sürdürebilmesi için ana karar organları ve yetkili mercileri, uygun görüldüğü zamana kadar gizli kalabilir.

MADDE 25–Hizbullah Cemaati; bütün organların işleyişinde, şura ve meşvereti esas alır. Cemaatsel kararlar, yetkili organlarında istişare ile alınır. Aynı zamanda cemaatsel tüm çözüm, icraat ve görevlendirmelerde adalet ve ehliyeti esas alır.
MADDE 26–Hizbullah Cemaati; İslami naslarla çelişmeyen kültür, örf ve adetleri kabul eder. Bu tür gelenek ve göreneklerin korunması, yaşatılması ve geliştirilmesini destekler.

MADDE 27–Hizbullah Cemaati; İslami müesseselerin ihya edilmesini ve sahip oldukları misyona uygun olarak işlerlik kazandırılmasını görevleri arasında kabul eder. Bu bağlamda İlim, kültür ve İbadet merkezi olan cami ve İslami eğitim merkezleri olan medreselerin, arzulanan asli fonksiyonlarına kavuşturulması için çaba sarf eder.

MADDE 28–Hizbullah Cemaati; nesillerin eğitiminde kadının rolünün çok önemli olduğuna inanır. Sağlıklı birey ve toplumların oluşması için kadının eğitimini önemser. Kadınlar da erkekler gibi İslami yükümlülüklerin muhatabı olduğundan, mücadelenin her alanında aktif bir şekilde rol almaları gerektiğine inanır. Müslüman kadınlar, İslam’ın kendileri için tanıdığı haklar ve belirlediği sınırlar çerçevesinde her türlü faaliyette bulunurlar.

MADDE 29–Hizbullah Cemaati; çocukların ve gençlerin eğitim ve öğretimlerine özel önem verir. Yeni neslin İslami eğitimle yetişmesi için tüm imkânlarını seferber eder. Gayri İslami yaşantı dayatmalarından genç neslin İslami bilinç ve şuurla korunması için her türlü meşru mücadeleyi yürütür.

MADDE 30–Hizbullah Cemaati; gücü ve imkânları oranında toplumun ekonomik, sosyal, sağlık ve eğitim sorunlarının çözüme kavuşturulması için gerekli çabayı sarf eder, bu konuda ihtiyaç duyulan örgütlenme ve aktiviteleri teşvik eder ve destekler. Bilim ve teknolojinin müspet bir şekilde insanın hizmetine sunulmasını öngörür. Araştırma, geliştirme ve bilimsel çalışmalara destek verir.

MADDE 31–Hizbullah Cemaati; zaman ve şartların beraberinde getirdiği gelişmeleri, değişimleri ve yenilikleri, İslam’ın özü ve esasları çerçevesinde değerlendirir, uygun olanını gücü ve imkanları nispetinde toplumun hizmetine sunar. Teşkilat yapısını ve faaliyetlerini her alanda çağın gereklerine uygun, modern ve yenilikçi bir seviyede tutar.

MADDE 32–Hizbullah Cemaati; şehadet, zindan ve muhacereti mücadelenin tabii bir sonucu olarak görüp şehit, tutuklu, muhacir ve ailelerinin sorunlarıyla ilgilenmeyi ve sahiplenmeyi asli görevlerinden biri olarak kabul eder.

MADDE 33–Hizbullah Cemaati; sanata ve sanat eserlerine İslami ölçüler çerçevesinde yaklaşımda bulunur. İslam’ın yasaklamadığı tüm sanat dallarının geliştirilmesini destekler.

MADDE 34–Hizbullah Cemaati; İslam coğrafyasındaki yeraltı ve yerüstü zenginliklerinin yabancı tasallutundan kurtarılması, bunların tasarrufunda her türlü haksız ve adaletsiz uygulamaların önlenmesi, ümmetin ihtiyaç ve maslahatının gerektirdiği şekilde kullanılması gereğine inanır.

MADDE 35–Mücadelenin zorunlu sonuçları ve ulaşılan merhale gereği, her dönemde ihtiyaç duyulacak alanlarda yürütülecek mücadelede; ortaya konulacak tavır, tutum ve icra edilecek bütün faaliyetlerin meşruiyetinin olması için bu faaliyetlerin Cemaatin yetkili organlarının izni ve nezaretinde icra edilmesi gerekir.

MADDE 36–Hizbullah Cemaati; hem hareket ve hem de fert olarak bu manifestoda belirtilen hususlara bağlı kalmakla yükümlüdür. Cemaatle beraber olmayı kabul eden herkes bu taahhütte bulunmuş kabul edilir. Uygulamalarında herhangi bir hususun Kur’an ve sünnete aykırı olduğunun tespit edilmesi halinde, söz konusu hususu nassa uygun düşecek şekilde değiştireceğini veya feshedeceğini ilan eder.

MADDE 37–Zaman ve şartların iktizası ve Cemaatin yetkili organlarının onayı ile bu manifesto güncelleştirilebilir.
 

 

Bu haberler de ilginizi çekebilir