• DOLAR 32.395
  • EURO 35.057
  • ALTIN 2326.372
  • ...
MOLLA MUHYİDDİN-İ HAVELİ
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Medreselerde verdiği derslerle binlerce talebe yetiştiren, yüzlerce talebeye icazet veren, vaazlarıyla halkı irşad eden, toplumsal sorunların çözümünde aktif uğraş veren, ilmi derinliğiyle bölge âlimlerinin dikkatini üzerine çeken, 87 yıllık ömrünü İslam’a hizmetle geçiren büyük İslam âlimi Molla Muhyiddin-i Havêlî…

M. Ali Erdoğan

1909 yılında Siirt’in Baykan ilçesine bağlı Bilvanis Köyünde dünyaya gelen Molla Muhyiddin’in babası bölgenin tanınan âlimlerinden Molla Ali idi.

İLİM TAHSİLİ

Babasından güzel ahlak ve iyi bir İslami terbiye alan Molla Muhyiddin, yedi yaşına geldiğinde Kur’an-ı Kerim ve Mevlid kitabını bitirmişti. Siyan Köyünde imamlık yapan babasının yanında medreselerde okutulan kitapların bir kısmını okuyan Molla Muhyiddin, başladığı kitapların ilk dersini teberrüken Hazret namıyla bilinen büyük mutasavvıf Şeyh Diyauddin’den alırdı. Daha sonra, Baykan’da Molla Alaaddin, Norşin’de Hazret’in torunu Molla Cemaleddin, Kozluk’ta Molla Reşid-i Arınci gibi âlimlerden dersler alan Seyda, son eğitimini, sonradan kayın pederi olan Molla Alaaddin’in rahle-i tedrisinde 17 yaşında tamamlayıp, icazetini alır.

HİZMETLERİ

İcazetini aldıktan sonra hocası Molla Alaaddin’in medresesinde 3 yıl süresince ders veren Seyda, Baykan’a bağlı Koh, Nare, Havêl köyleriyle, Kozluk’a bağlı Şikeftan, Xarbelüs köylerinde imamlık ve müderrislik yaptı. Havêl’de 35 yıl ikamet edip, dini hizmetlerde bulunduğu için Havêlî nisbetiyle tanınmıştır. Seyda, Havêl’de müderrislik yaptığı sıralarda Baykan merkez vaizliğini yapmış ve 1970 yılında emekli olmuştur.

60 yıl boyunca kesintisiz ders vermekle meşgul olan Seydayê Molla Muhyiddin, binlerce talebeye ders vermiş, bunun dışında da çeşitli toplumsal hizmetlerde bulunmuştur.

Yine Seyda gittiği köylerdeki halkın maddi kalkınmasına da yardımcı olmuş, tembelliğin, boşa zaman geçirmenin zararını, helal rızık için çalışmanın sevabını anlatmıştır. Bayika Köyünden bir şahıs “Seyda köyümüze gelmeden önce fakirdik, o geldikten sonra zengin olduk.” demektedir.

ZOR ŞARTLARDA DERSLER VERDİ

Seyda ders verirken özellikle 1940 yıllarda bir takım sıkıntılara maruz kalır. 1941 yılında Xarbelüs Köyünde ders verirken talebeleriyle birlikte tutuklanır, içerisinde bölgede hiç kimsede bulunmayan kıymetli eserlerin de bulunduğu bütün kitaplarına bir daha verilmemek üzere el konulur.

Yine dini eğitime karşı sert tedbirlerin alındığı dönemlerde, 1947-48 yıllarında Naré Köyünde ders verirken, baskın ihtimallerine karşı köyün girişine talebelerden bir nöbetçi bırakılır, dersler normalde camide verilirken dini eğitim verildiği bilinmemesi için Seyda kaldığı evde ders verir, daha sonra talebeler evlere dağılıp mutalaa ve müzakerelerini yaparlardı. Yaz aylarında ise bağ ve bahçelerde dersler verilirdi.

İLMİ DERİNLİĞİ

Seyda’nın hayatından bahsederken, onun İslami ilimlere olan derin vukufiyetinden söz etmeden geçemeyiz. Nitekim son yüzyıl içerisinde yaşamış Kürd âlimler arasında ilminden en çok söz ettiren alimlerden biridir.

Şöyle anlatılır ki; 1981 yılında Seyda Bayika Köyündeyken bölge âlimlerinden Arınçlı Şeyh Ali’nin yanına fıkhi mesele için bir şahıs gelir. Şeyh Ali meseleye çözüm bulamayınca oğlu Şeyh Fadli ile birlikte o kişiyi Seyda Molla Muhyiddin’in yanına gönderir. Molla Muhyiddin meseleyi çözünce, Şeyh Ali’nin ilmine daha fazla itibar eden o şahıs, bu çözümü kabul etmeyip, meseleyi Şeyh Ali’nin oğlu Şeyh Fadli’ye sorar. Şeyh Fadli o kişiye; “Seyda Molla Muhyiddin, bu bölgenin şeyh ve âlimlerinin hocasıdır, onun verdiği fetvaya kimse itiraz etme cesaretinde bulunamaz, herkes onu saygıyla kabul eder.” der.

Yine Marmara Üniversitesi Yüksek İslam Enstitüsünden mezun olan Abdulalim Akdağ Hoca şöyle anlatır; “Zaman zaman Hayrettin Karaman’a doğudaki bir takım âlimlerin, bazı ilmi meselere olan vukufiyetinden bahsederdim. O ise söylediklerime pek inanmazdı. Bir ara Molla Muhyiddin tedavi için İstanbul’a gelmişti. Ben de söylediklerimi ispatlamak için Hayrettin Karaman ile Seyda’yı bir yerde buluşturdum. Sohbetleri çok uzun sürdü, değişik ilmi konuları tartıştılar. Seyda ayrıldıktan sonra Hayrettin Hoca, onun ilmi birikimine hayran kaldı. Doğu şartlarında özellikle İslami ilimler sahasında böyle donanımlı bir âlimin nasıl yetiştiğine anlam veremediğini itiraf etti.” Seyda hakkında bu türden anlatılan birçok mesele vardır.

Seyda’ya bir soru sorulduğunda cevabını; kitab, cilt sayfasını belirterek verecek şekilde ilmi mesele ve kitaplara vakıftı.

Tabi burada şunu ifade etmek lazım ki; O zamanın şartlarına göre kitap zor elde ediliyordu. Kitapçılarda medreselerde ders kitabı olarak okutulan eserler dışında bir eser bulunmuyordu.(1) Güncel eserleri bulmak ise imkânsızdı. Molla Muhyiddin’i tanıyanlar, “Seyda gündemi iyi takip edebilseydi, güncel eserleri okuyabilseydi M. Ebu Zehra, Ebu-l Hasen En-Nedvi gibi âlimler mesabesinde olurdu.” derler.

TALEBELERİ

Seyda Molla Muhyiddin uzun yıllar yaptığı müderrislik hayatı boyunca binlerce talebe yetiştirmiş, 100 küsür talebeye icazet vermiştir. Bu talebelerin arasında İslam`a büyük hizmetlerde bulunanlar olmuştur. Molla Sadreddin Yüksel, Şeyh Muhammed Raşid Erol, Norşin Şeyhlerinden Şeyh Bedreddin ve Şeyh Fadli, Molla İbrahim Gülçimen, Molla Abdullah-i Dibo gibi bölgedeki tanınmış âlimlerin yanısıra çeşitli illerde müftülük görevinde bulunmuş, Ali Arslan, Alaaddin Yavuz, Habib Gören, Feyyaz Yaşar gibi zatlar, Seyda’nın yanında yetişmiş şahıslardan bazılarıdır. Halen hayatta olan M. Emin Er hoca da Seyda’nın ilminden istifade etmiştir.

ESERLERİ

Molla Muhyiddin bir yandan talebe yetiştirmekle meşgul olurken, diğer yandan ilmi eserler, fetva ve mektupları kaleme almıştır. Ancak O dönemin şartlarından ötürü pek fazla eseri bulunmamaktadır. Fakat Seyda’yı tanıyanlar şartlar müsait olsaydı çok ciddi eserler meydana getirebilirdi demektedirler. Fıkhi fetvalar ve çeşitli vesilelerle yazdığı mektuplardan oluşan Mektubat isimli kitap, Risaletûl Esas Fi Ehkamil Haydi Ven Nifas, İbni Malik’in Elfiyye’si üzerine 70 kadar beyit, tefsir, fıkıh ve nahiv kitaplarındaki müşkil konular üzerine açıklamalar Seyda’nın yazılı eserlerindendir. Molla Muhyiddin’in verdiği fetvalar arasında güncel meseleleri barındıranlar da vardır. Organ nakli, araba zekâtı, siyasi partilerin hükmü gibi meselelerle ilgili bir takım fetvalar vermiştir.

ŞAHSİYETİ

Molla Muhyiddin’in yanında yetişmiş bir molla onun kişiliği hakkında şöyle der; “Seyda, güzel bir ahlaka sahipti. İnsanlara kızmaz, sesini yüksek tutmaz, herkesin gönlünü almayı, herkesle ilgilenmeyi kendine düstur edinmişti. Sade giyinirdi, medreseden mezun olduktan sonra 60 yıl boyunca ilim, zikir, ibadet, talebe yetiştirmek, vaaz vermek gibi kendisi ve halkın yararına faydalı şeylerle meşgul olmuştur. Seyda az yer, az uyurdu. Kıtlık dönemlerinde, talebeleri çok yesin diye Seyda’nın aç kaldığı zamanlar olmuştur.”

TASAVVUFA İNTİSABI

Seyda Molla Muhyiddin, 22 yaşındayken, Şeyh Abdulhakim El-Hüseyni (Menzil Şeyhi M. Raşit Erol’un babası.) ile birlikte zamanın meşhur mutasavvıflarından, Suriye’de ikamet eden Şeyh Ahmed-i Haznevî’nin yanında tasavvufi ve ilmi çalışmalarını sürdürmüş, şeyhinin vefatı üzerine, Norşinli Şeyh M. Maşuk’un yanında tasavvuf eğitimini tamamlayıp hilafetini ondan almıştır.

Seyda, vefatından önce 6 kişiye de tasavvuf hilafeti vermiştir. Bunlar, Şeyh Maşuk oğlu Şeyh Bedreddin, Norşinli Hazret’in torunu Şeyh Fadli, Molla Havi, Molla Hasib, Molla Abdullah-i Dîbo ve Molla Muhammed-i Arıncî’dir.

VEFATI

87 yıllık ömrünü, Müslüman topluma hizmet etmekle geçiren Seydayé Molla Muhyiddin-i Havelî 22 Aralık 1987 günü Sabah namazı vaktinde, seccadesi üzerinde kalp krizi geçirerek, ruhunu Rabbine teslim etmiştir. Mezarı Baykan’ın Bayika Köyündedir. Allah rahmetini esirgemesin.(Amin)

…………………………………

(1): O dönemlerde, kitap bulmanın zorluğundan dolayı birçok âlim istediği eseri okuyamamış, kendini geliştirme imkânı bulamamıştır. Mesela Midyat’ın meşhur âlimlerinden Molla Süleyman-i Halîli, İbni Abidin’in Reddu’l-Muhtar isimli eserini uzun süre bulmaya çalışmış, eser eline geçmeden vefat etmiştir. Bazı mollalar da kendilerine lazım olan kitabı başka bir hocada bulduklarında ödünç olarak isterlerdi.

Aşiretler arası kan davaları, basit sebeplerden ötürü adam öldürme, aile içi hukuki meseleler, toplumun bilinçlenmesi gibi meselelerle yakından ilgilenen Seyda, bir taraftan Baykan camilerinde vaazlar verirken, diğer taraftan aşiretler arası ihtilafları önlemiş, hatta bölgedeki devlet yetkilileri bazı vukuatları önleyemediklerinde Seyda’dan devreye girmesini rica etmişlerdir. Seyda aşiretler arası sulh yaptığında genel olarak iki tarafın gençlerini birbirleriyle evlendirir, ileride olacak kavgaları önlemek için onları akraba yapardı.

Bu haberler de ilginizi çekebilir