• DOLAR 32.577
  • EURO 35.045
  • ALTIN 2438.444
  • ...
İslami STK Baskınlarına Tepkiler Büyüyor
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 
Doğruhaber
İstanbul ve İzmit’te 17 ocak 2012 tarihinde yapılan polis baskınıyla İzmit`te hizmet veren Umut DER, Gebze de Dost DER ve İstanbul da faaliyet gösteren Furkan DER’e yönelik gerçekleştirilen operasyonlarda bazı STK yönetici ve gönüllüleri gözaltına alındı. İslami sivil toplum kuruluşlarına yönelik gerçekleştirilen polis baskınına tepkiler çığ gibi büyüyor. Baskınlara tepki gösteren Marmara İnsani Hak ve Özgürlükler Platformu (MİNHAP) tarafından yapılan açıklamada, “Yapılan baskınları şiddetle kınayıp telin ediyoruz. Tutuklanan dernek yönetici ve üyelerinin derhal bırakılıp görevliler hakkında hemen bir adli tahkikatın yapılmasını talep ediyoruz” denildi.

İSLAMI HAZMEDEMİYORLAR
Yapılan operasyonu İslama ve Müslümanlara yönelik tahammülsüzlük olarak değerlendirilen açıklamada, “Dün camileri samanlık, Müslümanları suçlu gösterenler ne ise, bu gün sivil toplum kuruluşlarını yakanlarla onların üyelerini hukuksuz ve gerekçesiz yakalayıp tutuklayanlar da aynıdırlar.
 
Dün bunu asker yaparken bu gün aynı görevi polis teşkilatı yapmaktadır.  Sözde hukuka getirilen hürriyetlerden herkesin ağzına alıp sakız ettiği günümüz Türkiyesinde, birçok yetkili tarafından komşu ülkelere bile; ‘sizde insan hakları ihlali olmasın’ diye telkinatta bulunduğunu görüyoruz. Acaba sizde ne durumdadır? Diye bir sorunun kendilerine asla sorulamayacağını garantilemiş gibidirler. Hayır, kurumlarının suç mekânları, hayır yapanların suçlu ve geride kalan Müslüman halklarımızın korkutulup susturulmak istendiğini görüyoruz” ifadeleri kullanıldı.

İNANÇLI İNSANLARA ÖCÜ GÖZÜYLE BAKILIYOR
Devletlerin var olma amacı hatırlatılan acıklamada, “Devlet, toplumdaki hak ihlallerinin önlenmesi, toplum düzeninin bozulmasının engellenmesi, bütün vatandaşların eşit yaşam koşullarının sağlanması ve toplumların inançlarının korunup muhafaza etmesi içindir. Devlet bunun için vardır.
 
Peki, Türkiye de durum öylemi? Kalın harflerle ve yüksek sesle HAYIR!
Bu gün polisiye devleti olan Türkiye’de, devlet inançlı vatandaşına hala öcü gözü ile bakmaktadır. Halen polis, vatandaşın en mahrem durumlarda istediği saatte, istediği barbarlıkla ve büyük bir gürültü ile evlere, iş yerlerine ve hayır kurumlarına saldırıyı görev bilmektedir. Bu saldırılara operasyon, katılan görevlilere operasyon primleri verilmektedir.

Vatandaşını korkutarak ve susturarak yaşamını sürdürmek isteyen devletler lanetlenmektedir. Halkına zülüm eden diktatörlerin nasıl bir akıbete uğradıklarını hepimiz görmekteyiz. Bu utanç vericidir ve ar bir iştir. Buradan tüm yetkililere sesleniyoruz! Gelin devleti polisiye devleti olmaktan çıkarınız. Gelin; ‘vatandaşı korkut ki devlet yaşasın’ ilkel barbarlığından vazgeçin. Vatandaş yaşarsa devlet yaşar; anlayışını artık kavramanızın zamanı gelip çatmışken bunu kaçırmayınız. Devletin dün öldürüp bu gün kemiklerini kazılarla çıkardığı vatandaşının cesedinden iyi bir tarih notunu tutması lazımdır” denildi.

DERNEK YÖNETİCİLERİ DERHAL BIRAKILMALI
Açıklamanın devamında şu ifadelere yer verildi; “Dün camileri ahır yapanlar! Kur’ân-ı Kerimin dersini yasaklayanlar! İslami STK’ları Yakıp görevlilerini öldürmek isteyenlerle, evlere ve derneklere baskın yapanlar da aynıdırlar ve aynı zihniyeti taşıyıp, aynı tahribatı yapmaktadırlar. Biz Marmara İnsani Hak ve Özgürlükler Platformu olarak İzmit`te hizmet veren Umut DER, Gebze de Dost DER ve İstanbul da faaliyet gösteren Furkan DER’e yapılan polis baskınını şiddetle kınayıp telin ediyoruz. Tutuklanan dernek yönetici ve üyelerinin derhal bırakılıp görevliler hakkında hemen bir adli tahkikatın yapılmasını talep ediyoruz.

Son olarak; yüz yıllarca Müslüman halka yaptığınız zulümden bıktık. Artık vazgeçin. Kimse biz Müslümanlardan inancımızı bırakmamızı beklemesin, hayır kurumlarımızı terk etmemizi beklemesin.
 
Biz bu toprakların asli unsuruyuz. Biz inancımız için yaşıyoruz. Hiç kimsenin inancımıza ve yaşantımıza müdahale etmeye hakkı yoktur. Üstümüzde Allah, elimizde kuran kalbimizde iman cevheri bulunmaktadır. Her kes nasıl ki inancını yaşamada özgür ise biz Müslümanlarda inancımızı özgürce yaşamak istiyoruz. Tüm duyarlı halkımıza duyurulur.” 

 

 

Bu haberler de ilginizi çekebilir