• DOLAR 32.504
  • EURO 34.783
  • ALTIN 2499.528
  • ...
TARİHTE BUGÜN (07.06.2016)
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

TARİHTE BUGÜN / DOĞRUHABER / İSTANBUL / 7 HAZİRAN

1557: Mimar Sinan tarafından inşa edilen Süleymaniye Cami ibadete açıldı. Kanuni Sultan Süleyman adına 1551-1558 yılları arasında İstanbul'da inşa edilen cami, Mimar Sinan'ın kalfalık devri eseri olarak nitelendirilmekte olup medrese, kütüphane, hastane, hamam, imaret, hazire ve dükkânlardan oluşan Süleymaniye Külliyesi'nin bir parçası olarak inşa edilmiştir.

1866: Anadolu'da kurulan ilk demiryolu hattı olan İzmir-Aydın demiryolu açıldı. Anayurdu demirağlarla örme projesinin tamamen bir Osmanlı projesi olduğunu ve bunun için kaynak dahi tahsis edildiğini öğrenen halk kitleleri resmi tarihin öğrettikleri karşında şaşırmaktan kendini alamamaktadırlar.

1920: Zila ayaklanması başladı. O yıllarda birçok yer gibi Zile halkı da gidişattan ve Mustafa Kemal ve arkadaşlarının Halife`ye isyan etmesinden hoşnut değildi. Çerkez bölgelerinde ve Anadolu`nun çeşitli yerlerindeki muhalefetin kanlı bir şekilde bastırıldığını duyan Zile halkı kıyama kalkmış ve bu muhalefette tıpkı diğerleri gibi kanlı bir şekilde bastırılmıştır. Harekete liderlik eden 22 kişi yakalanıp hemen orada idam edilmiştir.

1956: Demokrat Parti hükümetinin hazırladığı Yeni Basın Kanunu TBMM'de kabul edildi. Hürriyet Partisi adına konuşan Turan Güneş, "bu kanunla, değil basın özgürlüğü, basın bile kalmayacak" dedi. Gazete çıkarmak ve imtiyazını almak için ağır koşullar öngören yasa, yayın anlayışını da denetim altına alıyordu. Cumhuriyet`in kuruluşundan beri ilk kez nisbeten özgürlükçü bir şekilde basın kanununda değişiklikler yapılmış ve tek parti zihniyetinin baskıcı izleri silinmeye başlanmıştı ki dönemin medya tekelini elinde tutan zevatı feryat koparmaya başlamıştı. Çünkü tek parti döneminde sadece belli bir kesime basın hakkı tanınmış ve muhalefete basın da dahil hiç bir yerde izin verilmemişti.

1967: Siyonist İsrail terör birlikleri Altı Gün Savaşları adındaki Arap- İsrail savaşında Kudüs'e girdi. Bu savaş sonrasında Kudüs esir düşecek önce yarısında daha sonra tamamında siyonizmin hakimiyeti günümüze değin sürecektir.
1971: Başbakan Nihat Erim, radyodan bir konuşma yaptı: "Ordu durup dururken 12 Mart muhtırasını vermedi. Memleket bir ortamın içine götürülmüştü, sürüklenmişti ve bu ortamda çok tehlikeli bir hal almıştı. O kadar tehlikeli bir hal almıştı ki, bir sabah uyanacaktık, belki Endonezya'daki gibi komünist avına çıkmış kitleler görebilirdik. Böyle tahrikler, böyle kışkırtmalar vardı. Yahut aksi, bir gece bakacaktık ki, çok küçük bir azınlık fakat kararlı, silahlı, dinamitli, gayet iyi örgütlenmiş çok küçük bir azınlık, memlekette bir darbe yapmış. İşte bu ortamın karşısında buldum kendimi ve ordu bunu önlemek için 12 Mart Muhtırası'nı verdi.." Demek ki bunları görmek için Başbakan olmak gerekiyormuş.

1979: Halil Çetin'in şehadeti. Adana M.T.T.B. Teşkilatı mensubu Halil Çetin 25 Mayıs 1979 gecesi sol gruba mensup kişilerce gece evinde vuruldu ve 7 Haziran 1979 Perşembe günü Hakk'ın rahmetine kavuştu. Adana Ziraat Fakültesi 2. sınıf talebesi olan Halil Çetin 8 Haziran Cuma günü doğum yeri olan Çanakkale'nin Çan kazasında M.T.T.B.'li dava arkadaşlarının ve Hasan Angı Başkanlığında Genel Merkez heyetinin refakatinde defnedildi.

1994: Bir süre önce yakalanan İBDA-C militanlarının sorgularında çaldıklarını itiraf ettikleri Hz. Muhammed'in torunları tarafından yazılan paha biçilmez Kuran-ı Kerim'i satın alan Ayşegül Tecimer gözaltına alındı. Tecimer, sorgusunda Kuran-ı Kerim'i Londra'da sattığını itiraf etti. Kuran-ı Kerim bir hafta sonra Tecimer'in yalısının bahçesinde bulundu. 

1997: Genelkurmay'ın, ''İslami sermayenin finans ve eğitim stratejisi'' konulu brifingine, yüksek yargı başkan ve üyelerinin yanı sıra Ankara DGM'deki 18 savcı ve hakim de katıldı. Bundan sonra 28 Şubat Darbesinin Ekonomi ayağı başlayacak Askerden brifing adı altında emir alan Yargı, dindar görülen şahısların sermayesine karşı seferberlik başlatacaktı.

1999: Ankara Emniyeti'ndeki "telekulak" şebekesinin Başbakan Bülent Ecevit'in gizli ev telefonunu bile izlemeye aldığı ortaya çıktı.

2004: Türkiyeli vatandaşlarının günlük yaşamlarında geleneksel olarak kullandıkları farklı dil ve lehçelerdeki yayınların ilki, Boşnakça ile yapıldı. İlk radyo yayını, TRT Radyo-1'de, saat 06.10'da gerçekleştirildi. Program, TRT-3 televizyon kanalında saat 10.30'da yayımlandı. Radyo-1 ve TRT-3'teki yayınlar; pazartesi Boşnakça, salı Arapça, çarşamba Kirmanca, perşembe Çerkezce, cuma günleri de Zazaca olarak gerçekleştirilecek. Bu karar her ne kadar içinde bazı inkar politikalarının ürünü olan söylemler barındırıyorsa da bu politikanın kırılmaya başladığını göstermesi açısından önemli bir adımdı. Bu adımın ardından TRT-6 Kürtçe yayına tahsis edilecek ve özel televizyonlara Türkçe dışındaki diller için yayın yapma izni verilecekti. Ne var ki tüm bunlara rağmen inkar politikasının temelini oluşturan rejim arkaplanı olduğu gibi durmaktadır.

2005: Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı'nın liselerde eğitim-öğretim süresinin 3 yıldan 4 yıla çıkarılmasına ilişkin kararını onayladı.
 

Bu haberler de ilginizi çekebilir