• DOLAR 32.504
  • EURO 34.783
  • ALTIN 2499.528
  • ...
"Lüks iftarlar Ramazan ayının idrakine varamamak demektir"
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Yarın başlayacak olan Ramazan ayının İslam âleminde hayırlara vesile olmasını temenni eden Cumhur Başkanı Erdoğan, “Bu mübarek ayda, şayet soframızı öncelikle mağdurlarla, mazlumlarla, garip-gurebayla, ailemizle paylaşmıyorsak, Ramazan’ın idrakine varamamışız demektir.” dedi.

“Ramazan zenginlerin, seçkinlerin birbirlerini en lüks, şatafatlı sofralarda ağırladığı bir ay değildir”

Bu gece ilk sahura kalkılacağını, yarın ilk orucun tutulacağını hatırlatan Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu:

“Tabii bizim için Ramazan, asla aylardan bir ay değildir. Ramazan, manevi değeri yanında, bizlere sorumluluklarımızı hatırlatma yönüyle de ayrıca önemlidir. Bu mübarek ayda, şayet soframızı öncelikle mağdurlarla, mazlumlarla, garip-gurebayla, ailemizle paylaşmıyorsak, Ramazan’ın idrakine varamamışız demektir. Öyle beş yıldızlı otellerde lüks iftarlar, Ramazan ayının idrakine varamamak demektir. Olması gereken nedir? Fakir fukara, garip gureba ile bir araya gelebiliyorsak, cemiyetler olarak üyelerimizle bir araya gelip de bu işi mütevazı sofralar şeklinde yapabiliyorsak, hani ‘Muhabbetten Muhammed oldu hasıl / Muhammed’siz muhabbetten ne hasıl’ anlayışıyla bunu yapabiliyorsak  o zaman çok çok güzel olacak.  Ramazan asla zenginlerin, seçkinlerin birbirlerini en lüks, en şatafatlı sofralarda ağırladığı bir ay demek değildir. Tam tersine Ramazan, bu sofraların, esas sahiplerine, asıl hak edenlerine açıldığı, açılması gereken bir aydır.”

“Ramazan’ın ruhuna uygun davranalım”

Türkiye’de 3 milyon Suriyeli’nin yanı sıra, vatandaşlar içinde da hayatlarını zor şartlarda sürdüren insanların olduğuna dikkat çeken Erdoğan, “Haziran sıcağında emeğiyle, alın teriyle, beden gücüyle ailesinin nafakasını kazanmak için sokakta, tarlada, fabrikada çalışan kardeşlerimiz var. Ramazan sofralarının asıl hak edenleri işte bunlardır. İmkânı olanlar için söylüyorum, eğer her gün iftar soframızı bu insanlardan bir kısmıyla paylaşmıyorsak, Ramazan’ın ruhuna uygun davranmıyoruz demektir. Fitremizle, sadakamızla, zekâtımızla, hayırlarımızla mağdurların ve mazlumların yüzünü güldürmüyorsak, bir derdine derman olamıyorsak, Ramazan’ı hakkıyla değerlendiremiyoruz demektir.” ifadelerini kullandı.

“Ramazan mideyi aç bırakmak değil gönlü doyurmaktır”

Ramazan’ın; mideyi aç bırakmak değil, gönlü doyurmak olduğunu vurgulayan Erdoğan, “Gönül doygunluğu da işte bu şekilde sağlanır. Bu konuda en büyük görev, kadınlarımıza düşüyor. Çünkü kadınların şefkat ve merhamet hisleri çok daha güçlüdür, çok daha baskındır. Ramazan’ın manevi değerine ve ruhuna uygun şekilde değerlendirilmesi hususunda, kadınların öncü olacağına, gereğini yerine getireceğine inanıyorum.” dedi. (İLKHA)



Bu haberler de ilginizi çekebilir