• DOLAR 32.381
  • EURO 35.03
  • ALTIN 2325.833
  • ...
`Baqews katliamının hesabı sorulmalıdır`
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Diyarbakır`ın Sur ilçesine bağlı Dürümlü (Baqews) mezrasında PKK`lilerin bomba yüklü kamyonu infilak ettirmesi sonucunda Tanışık (Herbêcın) köyünden 16 kişinin hayatını kaybettiği olaya ilişkin yazılı bir açıklama yapan İnsan Hakları Cemiyeti Genel Merkezi, bu ve benzer sonuç doğuran her türlü şiddet yöntemlerine bir an önce son verilmesi çağrısında bulundu.

 Açıklamada, olayın başlangıcı, seyri konusunda benzer açıklamalar ve haberler olsa da olayın taze oluşu ve taziyenin devam etmesi nedeniyle doğrudan mağdur anlatımları ve tanık beyanlarına dayalı ayrıntılı değerlendirme yapma imkanı bulunmadığına dikkat çekildi.

İnsan Hakları Cemiyeti olarak 7 kişilik heyetle taziye çadırının kurulduğu Tanışık (Herbecin) köyüne ve olayın meydana geldiği yere gidildiğine yer verilen açıklamada, mağdur yakınlarının acılarının paylaşıldığı belirtildi.

Açıklamanın devamında, “Gelişimi ve detayları nasıl olursa olsun bu vahim olay sebep olunan can ve mal kayıplarından, geride kalan dul ve yetimlerden  ve diğer mağduriyetlerden öte toplumu dehşete düşüren travmalara sebebiyet vermiştir. Oluşturulan baskı ve korku ortamı ile topyekün bir toplum sindirilmek istenmiştir. Bu kabul edilemez durumun müsebbibi elbette ki  şiddeti yegane yol ve yöntem olarak kabul eden, bunu topluma dayatan zihniyettir. Tonlarca patlayıcının yüklü olduğu bir kamyonu yerleşim yerlerine sokmak başlı başına bir çılgınlıktır, huzur ve güvene taammüden kast etmektir.” ifadelerine yer verildi.

“Şiddeti  ve son süreçte yeni bir eylem türü olarak ön plana çıkarılan bombalı saldırıları halkımıza ve değerlerine saldırı olarak kabul ediyoruz.” Denilen açıklamada, bu ve benzer sonuç doğuran her türlü şiddet yöntemlerine bir an önce son verilmesi çağrısında bulunuldu.

“Mağdurların işbirlikçilik olarak nitelendirilmesi kabul edilemez bir tavırdır”

Açıklamada şu ifadeler kaydedildi: “PKK, bu olayın sorumlusu olarak halkımızdan özür dilemelidir. Vahşetin sorumlularını tespit edip gereğini yapmak yerine klasik örgüt yaklaşımı ile mağdurları suçlayan, horlayan ötekileştirmeye çalışan bir dil ve üslupla olayın değerlendirilmesi  ve mağdurların haklı refleks ve tepkilerinin işbirlikçilik olarak nitelendirilmesi kabul edilemez bir tavırdır.  Kendisi dışındaki tüm kişi ve grupları dışlayan, düşman gören bir zihniyetin barış ve hoşgörü adına topluma sunacağı bir değer olamaz.

“Bazı STK ve çevrelerin bu olay karşısında üç maymunları oynamasını da kınıyoruz”

Bazı STK ve çevrelerin yaşanan elim hadise karşısında takındıkları tavrın da eleştirildiği açıklamada, “Olaya çifte standartçı bir anlayışla yaklaşan, sadece tek yönlü bakış açısıyla eylem ve söylem geliştiren bazı STK ve çevrelerin bu olay karşısında üç maymunları oynamasını da kınıyoruz. Bu olayın vahameti ve halkımıza yaşattığı acı Roboski`den farklı değildir. Lime lime parçalanmış ceset parçalarını kilometrelerce ötede arayan mağdur yakınlarının olduğu bir tabloya gözlerini kapatanların toplum nezdinde inandırıcılığı kalmayacaktır.” diye belirtildi.

İnsan Hakları Cemiyeti`nin olayın takipçisi olacağının vurgulandığı açıklamada, kamuoyuna da  gerekli  hassasiyeti gösterme ve sinmişlik psikolojisinden sıyrılarak şiddeti ve ölümü dayatan zihniyete ortak tavır alma çağrısında bulunuldu.

Açıklamanın sonunda şu ifadelere yer verildi. “Olayla ilgili soruşturmanın ciddiyet ve titizlikle yürütülmesinin mağdur yakınlarının ve duyarlı kamuoyunun talebi olduğunu da yetkililere hatırlatmak istiyoruz.

Katliam boyutundaki bu vahşete sahiplenip sebep olan zihniyeti lanetliyor; hayatını kaybedenlere Allah`tan rahmet, yaralananlara şifa, mağdur yakınlarına ve halkımıza baş sağlığı diliyoruz.” (İLKHA)




 

Bu haberler de ilginizi çekebilir