Diyarbakır`ın merkez Yenişehir ilçesinde kimi sokaklar madde bağımlılarının meskeni haline gelirken uyuşturucu kullanımı ve ticaretine karşı yetkilileri uyaran halk, bu konuda gerekli önlemlerin alınması gerektiğini ifade ettiler. Halk, yetkililerin yanı sıra bilinçli İslami kimliğe sahip insanların olaya el atması gerektiğini de kaydetti. Diyarbakır Yeşilay Şube Başkanlığı ise STK`ların el birliği verip bu illete karşı çalışma yürütmesinin önemine değindi.

Merkez Yenişehir ilçesinde oturan Murat D., sokak aralarında uyuşturucu satıcıları ve bağımlılarının çoğaldığını ve emniyetin derhal bu konuda tedbirler alması gerektiğini söyledi.

Emniyetin gerekli tedbiri almaması durumunda vatandaşın pek fazla bir şey yapamayacağını belirten Murat D., gençlerin bu alışkanlığa düşmesini felaket olarak değerlendirdi.  

Uyuşturucu bağımlılığının Diyarbakır`da yayılmasında emniyet birimlerinin ihmali olduğunu öne süren  Yavuz K, “Emniyetin sadece ihmali değil aynı zamanda suiistimali de var. Anca iş emniyetle bitmiyor. Toplum da üzerine düşeni yapmalı. İstenirse, uyuşturucu bağımlılığı ve satıcılığın yayılmasına karşı çok şey de yapılabilir hiçbir şey de.” dedi.

“Uyuşturucu bağımlılığı ve kapkaçın olduğu yerde mutlaka birilerinin ihmali de vardır”

Uyuşturucu bağımlılığın küçük yaşlara kadar düştüğünü belirten Mehmet K. de, herkesin bağımlılığa karşı elinden gelen her şeyi yapması gerektiğini söyledi.

Mehmet K., “Uyuşturucu bağımlılığı ve kapkaçın olduğu yerde mutlaka birilerinin ihmali de vardır. Bu yüzden yetkililer görevlerini yapma konusunda daha dikkatli olmalı. Bugün onun çocuğu yarın bizim çocuğumuz… Belli olmaz, kimin başına ne geleceği.” diye konuştu.

“Bu sorun ancak bilinçli İslami kimliğe sahip insanların olaya el atmasıyla çözülebilir”

Dicle Üniversitesi öğrencisi  Şirin Ağaçtutan ise sokakları mesken edinen uyuşturucu bağımlıları ve satıcılarına karşı hükümetin ve yerel yönetimin çözüm getirmesi gerektiğini dile getirdi.

Ağaçtutan, “Bu tür alışkanlıklar aslında Diyarbakır`da güç sahibi olan DBP yandaşlarının yanlış politikaları sonucunda ortaya çıkmıştır. Bunların içinde dahi bu işleri yapanlar var. Bırakın yerel yönetimin bunlara engel olması, aksine buna teşvik ediyorlar. Bugün Diyarbakır`da uyuşturucu bağımlılarını detaylı inceleyin, uyuşturucu satıcılarını da bunlar hep aynı kesimin taraftarlarıdırlar. Onların bu sol düşüncesi, İslam`dan uzak hayat tarzı tüm bunlara sebep olmaktadır. Bu sorun ancak bilinçli İslami kimliğe sahip insanların olaya el atmasıyla çözülebilir.” şeklinde konuştu.

Diyarbakır`ın bu tür olaylarla anılmasından utandığını söyleyen Hülya Gezer şöyle konuştu:  “Çatışmalar nedeniyle emniyet bunlarla uğraşamıyor. Temizlese buraları, daha iyi olur. Hangi sokağa baksan, bir hapçı var.  Eroin bile satanlar var. Gerçekten bu soruna birilerinin el atması gerekiyor.”

Uyuşturucu bağımlılığı ve satıcılığın bir nedeninin de işsizlik olduğunu ifade eden Diyarbakırlı Behçet Vuruş, “Aile fakir, çocuk eğitimsiz. Gidip bir çıbana bulaşıyor. Sonra adı oluyor torbacı. Devletin bunlara el atması gerekiyor. Aile düzeni de bozulunca artık çocukları anne babası değil ancak devlet ıslah eder. Ama bunu kulağını çekerek değil, ona imkân verecek; okuyacak, iş verecek; çalışacak. Cebine harçlık koyacak ki bu çocuk kötü niyetli insanlara muhtaç olmasın. Genci ıslah edemezsin, çünkü toplum bozulmuş. Sonuçta toplumun içinde yaşıyor. Bu yüzden önce toplum ıslah edilmeli. Ancak tankla topla değil, güzellikle.” diye konuştu.

Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Diyarbakır Yeşilay Şube Başkanı Yahya Öğer, Sur`daki çatışmaların ardından yaşanan göç ile beraber bazı olumsuzlukların da meydana geldiğine, göç olayından sonra Diyarbakır`ın bazı yerlerinde özellikle esrar ve eroin satışının çoğaldığına dikkat çekti.

Özellikle Diyarbakır`ın merkez ilçelerinde uyuşturucu ve esrar tacirlerinin mesken haline getirdiği bazı yerlerin olduğuna işaret eden Öğer, gençleri zehirleme projeleri yapıldığını vurguladı.

Bu konuda emniyetin de dikkat etmesi gerektiğini söyleyen Öğer, yapılan herhangi bir ihbara karşı daha hassas olunması ve acil bir şekilde olaya müdahale edilmesi gerektiğini ifade etti.

“STK`lar da bu konuda elbirliği olup çalışsınlar”

Halkın bu konuda daha duyarlı ve bilinçli olmasını isteyen Öğer, “Birlik ve beraberlik oluşturarak, muhtar ve yerel yönetimle beraber bu duruma müdahale edilmesi gerekir.” şeklinde konuştu.

Sivil toplum kuruluşların da daha duyarlı olmaları gerektiğine vurgu yapan Öğer,  “Bu olay hafife alınacak bir olay değildir. Diyarbakır şimdiye kadar şiddetle ve terörle tanınıyordu. Lütfen bundan sonrada Diyarbakır esrarla uyuşturucu ile tanınmasın, bilinmesin. O yüzden STK`lar da bu konuda elbirliği olup çalışsınlar.” ifadelerini kullandı.

Yerel yönetimlerden de beklentilerinin olduğunu belirten Öğer, konuyla ilgili zabıta birliği oluşturulup, bu tür satış noktalarını tespit edip, denetlemeleri gerektiğini söyledi.

Diyarbakır`ın daha güzel yerlere geleceğine inandığını söyleyen Öğer, şu şekilde konuştu:

“Bu olaylar Diyarbakır için bir musibetti. Fakat biz elbirliği olup  önünü almazsak ve bununla beraber göç mağduru olan insanları Rehabilite etmezsek çok daha büyük yaralar ile karşı karşıya kalabiliriz. Diyarbakır`ın geleceğini bazı vurdumduymaz açgözlülere feda etmeyelim.” (M. Sıddık Bilge/Yunus Sırat- İLKHA)