• DOLAR 32.49
  • EURO 34.999
  • ALTIN 2434.519
  • ...
Hırsızlıkla suçlanan esnaf mağdur edildiğini söyledi
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Çevresinde mütedeyyin kişiliğiyle tanınan esnaf Celalettin Kılıç, 2014 yılında bir hırsızlık olayında ele geçirilen yaklaşık 200 paket sigaradan sadece bir pakette parmak izi olduğu gerekçesiyle 2 yıl 1 ay hapis cezasına çarptırıldı.

Kılıç, bir hırsızlık baskınında elektronik eşya, kozmetik eşya ve sigara gibi birçok ürünün ele geçirildiğini ve olay mahallinde ele geçirilen eşyaların arasında sadece bir paket sigarada parmak izinin çıktığını belirterek, birilerinin kendisinden satın aldığı bir paket sigarayı, o sigaraların içerisine koymuş olabileceğini söyledi.

90`lı yıllarda dindar insanlara kurulan kumpaslar sonucunda da mağdur edildiğini dile getiren Kılıç, “Ben esnafım ve günde en az 300 paket sigara satıyorum. Şimdi eldiven takıp satacak durumumuz yok ki.” diyerek yaşanan duruma tepki gösterdi.

İtibarını düşürmek için birilerinin kendisine kumpas kurduğunu ileri süren Kılıç, hakkını sonuna kadar arayacağını söyledi.

Her şeyin 2014 yılında eve gelen bir polisin kendisini emniyete çağırmasıyla başladığını belirten Kılıç, şöyle dedi: “Asayişe gittiğimde oradaki polis, ele geçirilen çalıntı sigaralardan bir paketin üzerinde benim parmak izimin çıktığını, bu yüzden de hırsızlık şüphesiyle çağrıldığımı söyledi. Polis, devamla bana ‘çalınan eşyalar üzerinde parmak izin çıkmış ve savcılık da bununla ilgili senin hakkında suç duyurusunda bulunmuş.' Ben de dedim ‘benim parmak izim oraya nasıl geçmiş bilmiyorum ama ben 8 yıllık bir esnafım ve satışımızın yüzde 80'inini sigara oluşturuyor.` dedim.”

“Benim hırsızlıkla uzaktan yakından bir işim yoktur.” diyen Kılıç, mağdur edildiğini belirterek, “Dosyanın içeriğine baktığın zaman bana tebligat yapılmadan iki ay önce hırsızlık yapan 3 şahıs hırsızlık gerekçesiyle gözaltına alınıyorlar ve onların gösterdikleri yerlerde elektronik eşya, kozmetik eşya ve sigara gibi birçok ürün ele geçiriliyor. Polisin deyimiyle bu eşyalar parmak izi taramasından geçiriliyor. Bu taramada yaklaşık 200 paket sigaranın içinde bir pakette benim parmak izim çıkmış. Savcılık bizi mahkemeye sevk etti ve tutuksuz yargılanmak üzere bizi serbest bıraktı.” ifadelerini kullandı.

“Birileri benden satın aldığı bir paket sigarayı, o sigaraların içerisine koymuş olabilir”

Sigaraların çalındığı işyerinde parmak izinin çıkmaması ve yine polisin aynı işyerinin kameralarının, hırsızlığın yapıldığı gece bozuk olduğunu ileri sürmesinin kendisinde bir kumpasla karşı karşıya olduğu düşüncesi oluşturduğunu söyleyen Kılıç, konuşmasının devamında şunları söyledi:

“Bir eşya çalındığı zaman eğer parmak izi göz önünde bulunduruluyorsa, bu da bir yer açılmışsa, duvarında, rafında bu sigaralar alınmışsa muhakkak oraya da parmak izi bırakılmıştır. Benim parmak izim hırsızlığın yapıldığı mahalde ya da iş yerinde hiçbir şekilde yok. Parmak izim onun yanında çalınan diğer elektronik eşyaların üzerinde yok. O eşyalarla ilgili hırsızlar yakalanmış, benim ismim geçmiyor ve hırsızlar hüküm yiyor, yine benim ismim geçmiyor. Parmak izi taramasında sadece bir paket sigarının üzerinde parmak izimin olduğunun söylenmesi şüphe uyandırıyor. Ben esnafım ve günde en az 300 paket sigaraya satıyorum, şimdi eldiven takıp satacak durumumuz yok ki. Ben birilerinin benden satın aldığı bir paket sigarayı, ele geçirilen sigaraların içerisine koyarak bana kumpas kurulduğunu düşünüyorum.”

“Avukatım bütün eşyalardan parmak izi istedi ama emniyet sadece o eşyaların resimlerini gönderdi”

Yargı sürecinde yaşadığı hukuksuzluklara da değinen Kılıç, “Yaklaşık 3 duruşmam devam ettiğinde hırsızlık suçundan yakalanan 3 kişi hapse girip hükümlerini yattıktan sonra tekrar çıktılar. Mahkeme bunlara, mahkemeye gelmeleri için tebligat gönderdiği halde 3'ü de gelmedi. En son mahkemede, avukatım bütün eşyalardan parmak izi alınmasını istedi. Emniyet ise parmak izi taraması yapma yerine sadece o eşyaların resimlerini çekerek gönderdi. Buna rağmen hâkim benim hüküm yememe kanaat getirdi ve 2 yıl 1 ay hapis cezasına çarptırıldım. Biz de dosyayı Yargıtay`a gönderdik. Hakkımı sonuna kadar arayacağım.”

90`lı yıllarda da buna benzer kumpaslarla mağdur edildiğini ifade eden Kılıç, “Müslüman bir kimliğim olduğu için beni sevmeyen birileri yapmış olabilir. Bu şekilde beni toplumun güzünde düşürmek ve karalamak istiyorlar. Ya burada bir art niyet var ya da bir ihmalkârlık. Eğer burada bir art niyet varsa onları Allah-u Teâlâ`ya havale ediyorum. Bize 90`lı yılarda bizzat işkence eden ve kumpas kuran birçok polis, gözaltında olup terörden yargılanıyor. Biz hakkımızı helal etmiyoruz.” diye konuştu. (Osman Gülebak/Hüseyin Yetmiş-İLKHA)






 

Bu haberler de ilginizi çekebilir