HÜDA PAR Malatya İl Başkanı Orhan Dikgöz ve beraberindeki heyet, Malatya’da yayımlanan yerel gazeteleri ziyaret etti. Çalışmaları hakkında bilgilendirmede bulunan Dikgöz, gazetecilerin gündem ilişkin sorularını yanıtladı.

Malatya’da yayımlanan yerel gazetelerden Malatya Net Haber gazetesini ziyaretinde konuşan Dikgöz, gazete imtiyaz sahibi Ahmet Keskin’in sorularını cevaplandırdı.

PKK’nin 7 Haziran seçimleri sonrası şehir merkezlerine taşıdığı çatışmalar hakkında değerlendirmelerde bulunan Dikgöz, PKK’nin çukur siyasetinin çok büyük zararları beraberinde getirdiğine dikkat çekerek, “Şehir içerisinde yaşanan çatışmalarda asıl zararı iki ateş arasında kalan halk yaşamıştır ve en büyük mağduriyeti halk yaşamaktadır. Çukur siyasetine halkın destek vermediği apaçıktır. PKK mağlubu olduğu bu çatışmalarda kendisi ile beraber halkı da çukurlara gömme çabasındadır.” dedi.

HDP’li milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılması ile ilgili sorulan bir soruyu ise dokunulmazlıklarının kaldırılması için zamanın doğru olmadığını düşündüğünü belirten Dikgöz, sözlerini şöyle sürdürdü:

“PKK’nin yalanlar üzerine bina ettiği propaganda gücünün etkisi ile bu hamle ters dönebilir. PKK, dış dünyada ama özelliklede Avrupa’da ve bölgede, Kürt halkı içerisin de mağdur edebiyatı yaparak örgüt ile beraber yaptıklarını meşru gösterme çabası içerisine girecektir. Bu durumda hakikatlerin görülmesinin önüne engel olacaktır.”

“Halkın haklı talepleri hükümet tarafından görülmeli”

PKK ve HDP’nin bu süreçte halka dayattıkları çukur siyaseti ve yaşatılan mağduriyetlerin kısmen de olsa halkta bunlara karşı duygusal bir kopuşun yaşanmasına sebep olduğunu belirten Dikgöz,  Kürt Meselesi üzerinden PKK/HDP’ye destek verme ihtiyacı hisseden halkın haklı taleplerinin hükümet tarafından görülmesi gerektiğini belirterek, “Hükümet cephesinden Kürt Meselesine yine bir inkâr ve asimilasyon politikasıyla yaklaşılması durumunda beklenen neticenin elde edilmesi mümkün olamayacaktır.” ifadelerini kullandı.

Anadilde eğitime HÜDA PAR’ın bakışı hakkında sorulan bir soruyu; “Bizce, sadece anadilde eğitim değil, Allah-u Teâlâ’nın doğuştan vermiş olduğu tüm haklar pazarlıksız bir şekilde verilmelidir.” cevabını veren Dikgöz, bir Kürd’ün anadilinde eğitim görmesi, anadilini öğrenmesi ve konuşmasının İslami ve insanı bir hak olduğunun altını çizdi.

Dikgöz, “Bir Türk’ün Türkçe eğitim görmesi ne kadar doğal ve ne kadar hak ise bir Kürd’ün de anadilde eğitim görmesi o derece haktır, doğaldır ve gereklidir.” dedi.

“Siyaset yapma anlayışımız halkımızın maslahatı üzerinedir”

HÜDA PAR’ın son seçimlere girmemesinin nasıl okunması gerektiğine dair sorulan bir soruyu ise Dikgöz şöyle cevaplandırdı:

“Seçimden önce parti yetkililerimizin de açıkladığı gibi bizlerin HÜDA PAR’ı kurmamızın sebebi halkımızın faydasına olacağını düşünmemizden dolayı idi. Yani bizim siyaset yapma anlayışımız halkımızın maslahatı üzerinedir.  1 Kasım seçimlerine girmeyişimizi de bu çerçevede değerlendirmek gerekir.”  (İLKHA)