• DOLAR 32.571
  • EURO 35.048
  • ALTIN 2426.57
  • ...
`Yasin Börü Davası Koordinasyon Merkezi` kurulacak
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Yasin Börü avukatları ikinci kez STK temsilcileri ile bir araya geldi. İstanbul Bahariye Mevlevihane`sinde gerçekleştirilen toplantıda sivil toplum kuruluşları ve basın-yayın organları katıldı.

Toplantıda, davanın sürecinin daha adil bir şekilde ilerlemesi için STK ve basın temsilcileriyle istişarelerde bulunan avukatlar, STK'lar ile birlikte platform veya bir koordinasyon merkezi kurmayı düşündüklerini belirttiler. Yapılan fikir alışverişleri sonucunda toplantıda Yasin Börü davasının basın, hukuk ve siyasi boyutunun takip edilmesi aynı zamanda, platform sürecine giden yolun takip edilmesi hasebiyle bir koordinasyon merkezi oluşturulmasına karar verildi.

Toplantıda konuşan dava avukatlarından Murat Sadak davanın sahipsiz kalmamasını dile getirerek, “Yasin Börü sadece bir STK`n değil bütün ümmetin bütün Müslümanların ortak değeridir. A`dan z`ye kadar hepsini cezalandırılması için herkesin bu davanın bir şekilde bir parçasını tutması lazım. Hem faili acısından hem Yasin Börü`yü katleden düşüncenin mahkûm edilmesi için toplumsal bir duyarlılığa ihtiyaç var. Bu toplumsal duyarlılığında bizler STK`lar Avukatlar ve camialar oluşturabilir. Son 20-30 yıldır Müslümanların en haklı olduğu dava budur. Bundan daha haklı bir dava olmamasına rağmen maalesef yeterli bir duyarlılık gösterilmiyor Şu ana kadar birçok STK aslında bu 5'inci duruşma olacak 4 duruşmaya iştirak ettiler. İştirak genellikle temsilci boyutundaydı. Temsilci boyutundan rağmen ciddi anlamda dışarda katılımların olması gerekiyor.” ifadelerini kullandı.

Dava avukatlarından olan aynı zamanda İnsan ve Medeniyet Vakfı temsilcisi olarak toplantıya katılan Selçuk Kar çok büyük zafiyet gösteriyoruz diyerek, “Yasin Börü de sadece bunlardan birisi. Bir elin parmağını geçmeyecek bir katılımla yürüyor devam ediyor. Bu sadece Yasin Börü davası için değil maalesef bizim tüm haklı olduğumuz davalarda böyle bir afiyet var. Sivil toplum kuruluşlarımızda da hepimizde başta kendi üzerimize almak suretiyle bizde de böyle bir zafiyet var. Nihayetinde bu zafiyetler ister istemez yargılamanın seyrine etki ediyor. Bu anlamda aslında tarihsel bir süreçten geçiyoruz. Gerçekten tarihsel bir süreç bu davalar her biri tarihin bir kesimine şahitlik eden davalar. Bunu takip etmenin hem onuru hem de tarih karşısın da bir sorumluluğunda var. Etmediğimiz zaman bunu ıskalamış oluyoruz. Bizim ümmete karşı sorumluluğumuzda zafiyet göstermiş oluyoruz. Bunlar ilgi göstermek lazım ama bu anlamda da iktidarın bakışı da aslında bizi biraz etkiliyor. İktidarın hadiseye dört elle sarılmaması, yapışmaması maalesef bizde de zafiyete neden oluyor. Çünkü birçok işi oraya havale etiğimiz için ortada bir şeyler düşünüyorlardır gibi bir anlayış bir yaklaşım var. Bu çok yanlış çok sekel bir anlayış yanlış bir bakış acısı. Bizim kendi üzerimize düşen görevleri yapmamız lazım.” dedi.

"Sadece bu coğrafyada değil ümmet olarak sıkıntımız bir araya gelememektir"

Toplantıda söz alan Mustazaflar Cemiyeti İstanbul Şube Başkanı Mehmet Eşin, “Karşımızda basınıyla, siyasi ile yeri geldiğinde militanı ile birlikte örgütlü bir yapı var. Davalarda bunu görebiliyoruz. Bu örgütlü yapıyla ancak örgütlü bir yapı ancak mücadele edebilir. Bir ittifak olunarak mazlumların yanında yer alarak buna karşı bir mücadele verile bilinir. Geçmişe baktığımızda var olan birliktelikler devam ettirilemedi. Fakat bir bebek yürümeye başlarken nasıl ki düşüp kalkıyorsa sonuç olarak o bebek bunları yine denemek zorundadır. Sadece bu coğrafyada değil ümmet olarak sıkıntımız bir araya gelememektir. Sonuç olarak bunu burada denemeliyiz. Platform veya başka bir isim altında birleşmemiz gerekir. Platform olmasa dâhil güçlü bir hukuk bürosunun olması gerekir.” şeklinde konuştu.

Özgür-Der Başkanı Rıdvan Kaya davanın sahiplenmesinin gerektiğini söyleyerek, “Biz cenaze kaldırırken hep kalabalık oluyoruz. Yarın öbür gün bizden biri vefat etse cenazesi muhtemelen kalabalık olur. Ama bir davayı sürdürme, bir mücadeleyi devam ettirme anlamında maalesef sürekliliğimiz eksik seyrediyor. Bu yüzden platform kurulmasına karşı değilim fakat altını doldurabileceğiz daha etkin bir yapı ile daha etkili olunabileceğini düşünüyorum.” dedi.

"Yasin Börü davasını Başbağlar davası gibi sahipsiz bırakmamamız gerek"

İstanbul Medya Mensupları Derneği adına toplantıya katılan Dernek Başkanı Abdullah Aslan, davayla ilgili endişelerini anlatarak sadece mahkeme durumunu yansıtacak bir basın ayağıyla yetinilmemesi gerektiğini ifade ederek Başbağlar mahkemesinden örnekler verdi. Aslan şöyle konuştu: “Mahkeme aksi yönde karar verebilir. Biz mahkemeye katıldık, mahkemenin ve emniyetin delillerle ilgi çok nakıs davrandığını gördük. Sadece bunu kamuoyuna paylaşmakla iktifa etmek yetiyor mu acaba? Başbağlar Davası Hakimi Şakir Kadıoğlu Başbağlar davası hakimi ve emekli olduktan sonra dışardan verilecek desteğe dikkat çekerek, bu işin önemine vurgu yapmıştır. Kadıoğlu işin aslına, ne yapmamız gerektiğine, ne kadar dikkat etmemiz gerektiğine ve adeta bu davada da ortaya koymamız gereken tavra çok net dikkat çekmiştir. Başbağlar Emekli Hakimi Kadıoğlu diyor ki; “Başbağlar sahipsiz kaldı. İzmir'deki duruşmalar sesiz sakin eylemsiz yapıldı. Davalar sessizce görüldü, kimse sormadı. ‘Arkadaş bu dava bu davanın soruşturmasını nasıl bir başçavuş yapar` diye kimse sual etmedi. Kimse adliyenin önünde pankart açmadı slogan atmadı, bağırıp, çağırmadı sonuçta bu oldu. Bakın diğer davalara kadın kız çoluk çocuk o kampüs önünde nöbet tutuyor nöbet” Bunları emekli hakim anlatıyor. Burada kurulacak organizasyon da sadece bu işin bir ayağıyla ilgilenecek bir yapı olmaması gerekir diye düşünüyorum”

Toplantıda söz alan Büyük Osmanlı Derneği Başkanı Bayram Demir, “Yasin Börü kardeşimizin şahsında haksızlığa uğramış, sesi çıkmayan sessizlerin bir sesi olmaya aday bir platform olmasını isteriz. Yasin Börü`den başlayıp sistemden ve mevcut basından kaynaklanarak sesini duyuramayan şehit yakınlarının sesi olmamız gerekiyor. Bunun için güçlü ve safları sık, idealleri, hedefleri olan bir yapı oluşturursak tüm mazlumların ümidi olacağımıza inanıyorum. Mazlumun, haklının yanında zalimin karşısında ismi her ne olursa olsun bir yapının içerisinde bulunacağız.” şeklinde konuştu.

Toplantıya Anadolu Hareketi adına Ahmet Sait Öner, İmkân-Der adına Ömer Bezirgân, Mazlum-Der adına Kaya Kartal katılarak görüşlerini belirtti. HÜDA PAR İstanbul İl Başkanı Erdal Elibüyük`de partisini temsilen toplantıya katıltılanlar arasındaydı. (Ahmet Karakaş Muhsin Şenol-İLKHA)

 




















 

 

Bu haberler de ilginizi çekebilir