Muhammedî sevda Beringen`de yankılandı
Peygamber Sevdalıları Avrupa Koordinatörlüğü, Belçika`nın Limburg eyaletinin Beringen şehrinde `Adalet ve Merhamet Peygamberi Hz. Muhammed` konulu Kutlu Doğum etkinliği düzenledi.
Peygamber Sevdalıları Avrupa Koordinatörlüğü Belçika'nın Limburg eyaletinin Beringen şehrinde bir konferans salonunda bu Kutlu Doğum etkinliği düzenledi.
Sunuculuğunu Fatih Yıldırım`ın yaptığı program, Mücahit Haksever Hocanın Kur`an-ı Kerim tilavetiyle başladı. Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed`e (sav) sıkça salavatların getirildiği program, Bünyamin Ortaç ve Seyfullah Çelik`in okudukları Mevlid-i Şerif'le devam etti. Salondakiler, okunan mevlidin salavat bölümlerine hep bir ağızdan eşlik etti. Program Vuslat ve Kevser ilahi gruplarının seslendirdiği ilahilerle devam etti.
Programda Avrupa Âlimler Birliği Üyesi Molla Yılmaz ile Avrupa Âlimler Birliği Genel Sekreteri Mücahit Haksever birer konuşma yaptı.
Konuşmasına katılımcıları selamlayarak başlayan Yılmaz, böyle bir programı düzenleyen ve katkıda bulunanlara teşekkür etti.
“Biz seni ancak âlemlere rahmet olarak gönderdik.” ayetini hatırlatan Yılmaz, " Allah azze ve celle, rahmetiyle İbrahim Peygamberi ateşten kurtardığı zaman, orada rahmet kavramını kullanıyor. Nuh aleyhisselam rahmetiyle garpten ve yıkımdan kurtulduğu zaman, yeni bir varoluş imkânını Allah, insanlığa tanıdı. Yusuf kuyudan çıktığı zaman, rahmetiyle çıkarıldığı zaman, yeniden bir varoluş imkânını Allah, Yusuf Peygambere verdi. Ve bütün peygamberler böyle. İşte rahmet budur. İlahi rahmeti kuşanmak budur.` dedi.
Resulullah`ın rahmet anlayışında kırmanın, dökmenin, ötekileştirmenin, tekfir etmenin olmadığını vurgulayan Yılmaz, Resulullah`ın 1400 sene oluşturmuş olduğu bu medeniyetin temelinde yatan mefhumun rahmet olduğunu belirtti.
Yılmaz, "Hazreti Peygamber eğer kaba olsaydı, itici olsaydı, katı kalpli olsaydı hiç kimse onun yanında kalmazdı. Yapayalnız kalırdı, Ramda Vadisi'nde, Mekke ve Medine sokaklarında yalnız kalırdı. Çünkü insanlık kabalıktan bir şey öğrenmemiştir. Kabalığın olduğu yerde insanlık ve medeniyet olmaz. Hâlbuki bizim inşa etmeye çalışmış olduğumuz İslam medeniyeti, rahmet temeli üzerinde yükselmiş bir abidedir. Bununla insanlar imanla müşerref olmuş. Bununla insan kalemle müşerref olmuş. Bununla insanlık ahlakla müşerref olmuş. Bununla insan barışla müşerref olmuş." ifadelerini kullandı.
"Onun getirdiği evrensel mesaj barış ve rahmet mesajıdır"
Peygamberin sanki çevresiyle, toplumuyla sürekli problemli olan bir insan gibi , sürekli savaşan, elinden kılıç inmemiş bir peygamber gibi gösterilmeye çalışıldığına dikkat çeken Yılmaz, şöyle konuştu: "Resulullah`ı öğrenmek istiyorsanız, tanımak istiyorsanız, onun kâinatla ilişkisi, doğayla ilişkisi, ticareti, komşuluğu, ibadeti, ahlakı, merhameti, şefkati ve adaletini iyi okuyun. Peygamber, şiddetin, terörün ortamında aranmaz. Peygamber barış elçisidir. Peygamberin temsil ettiği dava barış davasıdır. Onun getirdiği evrensel mesaj barış ve rahmet mesajıdır. 'Fahr-i Kâinat'ı (sav) lekeleyemezsiniz. Onun âşıkları bu salonları doldurmuş ve onun yolunu sürdürecektir. Davamızı, mücadelemizi kalbimizi, ruhumuzu Hz. Peygamberin kadim ve müstakim olan örnek ahlakı üzerinden bina edeceğiz ve onun merhamet perspektifine çok ihtiyacımız olduğunu unutmayacağız."
"Hz. Muhammed (sav) 8 bin gün peygamberlik yaptı"
Konuşmasının devamında Hz. Muhammed (sav)'in 8 bin gün peygamberlik yaptığı bilgisini aktaran Molla Yahya, “Resul-i Ekrem (a.s)`ın Nübüvvet hayatı 8 bin gündür. Allah Resulü`nün bütün boyutlarıyla yapmış olduğu bütün savaşlar, bizzat katıldığı savaşların gün sayısı 79 gündür. Hz. Peygamberin katılmayıp, ashabını gönderdiği savaş sayısı, 144`tür. Seriyyelerle birlikte Allah Resul'ü (sav)`in cihad meydanında geçirdiği gün sayısının toplamı 392 gündür. Bu 392 günün her saati savaşla geçmemiştir. Kuşatmalar uzatılmıştır ki; savaşılmaktan vazgeçilsin, insan ölmesin ve öldürülmesin diye. Ey bacılarım, kardeşlerim ve Ümmeti Muhammed`in tümü! Kendimize dönüp sormak zorunda değil miyiz? Peygamber 7 bin 608 günü nerededir? İşte Resulullah`ı aramak ve bulmak, tanımak, merhametini bilmek istiyorsanız, 7 bin 608 güne bakın, Resul-i Ekrem (a.s) orada saklıdır” dedi.
Program, Rahmet Derneği öğrencilerinden oluşan kız ve erkek ilahi gruplarının seslendirdiği ilahilerle devam ederken ardından Avrupa Âlimler Birliği Genel Sekreteri Mücahit Haksever bir konuşma yaptı.
“Biz senden iyilikten başka bir şey beklemiyoruz.”
Mekke`den ayrılmaya mecbur bırakılan Resulullah`ın, çıkarıldığı topraklara aziz bir şekilde geri döndüğünü ve yıllarca ona işkenceyi reva gören insanlara merhamet ettiğini vurgulayan Haksever, "Yıllarca onları aç bırakan yamyamlar geliyor, Bilal`e, Ammar`a, Habbab`a işkenceyi reva görenler geliyor, açlıktan Müslümanlara ağaç yaprakları yemeye mecbur bırakan insanlar geliyor. Müslümanların çocuklarını kucaklarında açlıktan ölmeye mahkûm bırakan insanlar geliyor. O caniler geliyor Efendimiz aleyhisselamın karşısına. Peygamberimiz soruyor, 'benden ne bekliyorsunuz?' Düşman olarak görmelerine rağmen Peygamberden emin bu insanlar. 'Biz senden iyilikten başka bir şey beklemiyoruz.' diyorlar. Çünkü O`nun kitabında kötülük yok. Çünkü O`nun kitabı ‘Bismillahirrahmanirrahim` ile başlıyor. Çünkü o rahmet peygamberiydi." sözlerine yer verdi.
Program sonunda Hamburg Tiyatro Ekibi, günümüzde yaşanan aile içi sorunlar, çocuk terbiyesi, eğitiminin İslami ve kültürel değerlerimize göre nasıl verilmesi gerektiğini anlatan tiyatro gösterisini sahnelediler. Program emekli din görevlisi Mesut Hocanın yaptığı dua ile son buldu. (Abdurrahman Ekinci- İLKHA)