Gaziantep’te çocukluğundan beri ilgi duyduğu antika eşyaları hobi amaçlı toplayan antika ustası İsmail Duymaz, 50 yıldır topladığı tarihi eşyalardan bir koleksiyon oluşturdu. 12 yaşından itibaren topladığı radyo, saat, lamba, tesbih, para, oyuncak, çarık, şamdan, klasik oyuncak araba ve plak gibi yüzlerce tarihi eşyayı küçük işyerinde sergileyen Duymaz, bu şekilde tarihi eşyalara sahip çıkmaya çalışıyor.

Bu işi ticaret amaçlı yapmadığını belirten Duymaz, “Ben bu işi ticaret amaçlı işi yapmıyorum. Tamamen hobi olarak biriktiriyorum. Bu tarihi eşyalara bakanlar, geçmişe kısa yolculuk yapıyorlar. Bendeki tarihi eşyaların çoğu müzede dahi yok. Her tarihi eşyanın insanlarda bir hatırası vardır. Bu tarihi eşyalar, bakanları geçmişe götürüyor.” dedi.

"Çocukluğumdan beri sanata yönelik bir merak ve hayranlığım vardı"

Tarihe olan merakının kendisini böyle işi yapmaya sevk ettiğini belirten Duymaz,  “50 yıldır bu işlerle uğraşıyorum. Tarihe olan merakım beni böyle bu tür antika işlerini yapmaya sevk etti. Bir ömür verdim ben bu sanata. Geçmişimize ait ne varsa benim ilgi alanımdır. Türkiye’nin hemen hemen her yöresini dolaştım. İlginç olan, atalarımıza ait ve geleneksel her türlü eşyayı toparlamaya çalıştık. Özellikle yabancı turistler çok ilgi gösteriyor.” ifadelerini kullandı.

Koleksiyon oluşturmaya 12 yaşında başladığını belirten Duymaz, çocukluğundan beri sanata yönelik bir merak ve hayranlığının olduğunu bunun da antikacılık mesleğini yapmasına vesile olduğunu söyledi.

"Benim ülkemin geçmişi ve tarihi neden hep ecnebilere gitsin"

Türkiye’deki halkın sanata ve tarihe pek fazla ilgi duymadığını ifade eden Duymaz, yurt dışından gelen yabancıların antika eşyalara daha çok ilgi duyduğunu kaydetti.

Duymaz, “Tarihe ait hoşuma giden var ise almaya çalışırım. Bu eserler her yöreden olduğu için kaç çeşit eşya var bilmiyorum. Türkiye vatandaşı bu sanata olan ilgi ve merakı yok denecek kadar az. Pek fazla kişi bu sanat ilgi göstermiyor. Bu iş tabi ki, iyi bir kültür gerektirir. Bununla birlikte bilim gerektirir. Daha doğrusu bir de ekonomik durum gerektirir. Bunun üçü bir arada olmaz ise, bu sanatı yapamazsınız. Bana göre bu ülkede bir tezat durum var. Biraz paralı olanda fazla kültür yok. Kültürlü olanda da para yok. Bu durumdan bir sanat ustası olarak üzülüyorum. Benim ülkemin geçmişi ve tarihi neden hep ecnebilere gitsin. Bunun için çok uğraş verdim.”  diye konuştu. (İbrahim Koçyiğit-İLKHA)