• DOLAR 32.504
  • EURO 34.783
  • ALTIN 2499.528
  • ...
Davutoğlu: AYM davanın esasına girerek yetkisini aştı
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Anayasa Mahkemesi'nin Candar Dündar ve Erdem Gül'le ilgili kararıyla ilgili tartışmalara Başbakan Ahmet Davutoğlu da katıldı. Dündar ve Gül'ün tutuksuz yargılanmasının doğru olduğunu söyleyen Davutoğlu'nun Anayasa Mahkemesi'ne de eleştirisi vardı; "AYM,  davanın esasına girerek yetkisini aştı"

Davutoğlu, "AYM ile ilgili tartışma esas itibariyle Türkmenlere gönderilen yardım malzemeleriyle ilgilidir. İki gazetecinin görüş beyan etmesi doğru değil. Konu iki gazetecinin görüş beyan etmesi değil, ortada açıkça devlete yönelik bir faaliyet söz konusudur" ifadesini kullandı

Davutoğlu'nun konuşmasından satırbaşları şu şekilde:

Bu meseleye 3 açıdan bakmak gerekiyor. Olan her şey halkın gözü önünde oluyor. İki gazeteci otoritenin talimatıyla benim de Dışişleri Bakanı olarak misyonundan haberdar olduğum bir yardım konvoyunun haince engellenmesi sürecidir. Mesele iki gazetecinin görüş beyan etmesi meselesi değil.

Bayırbucak'ta dökülen kanın her damlasının sorumluları bu operasyonları yapanlardır. Bütün devlet kayıtlarında bu durum ortadadır. Türkiye'ye umut bağlayan sınırötesindeki kardeşlerimize yardımımız sürmüştür ve sürecektir. Yine ileride bu yardımların nasıl devam ettiği görülecektir. Bir taraftan Bayırbucak Türkmenler'e yardım gitmiyor diyeceksiniz bir taraftan bölye operasyon yapacaksınız. Bu iki gazeteci aradan çok uzun süre geçmesine rağmen gizli kalması gereken belgeleri kendilerine verilen ve yayınlanması kanuni bakımdan sakıncalı belgeleri yayınlamışlardır. Dünyada hiç bir ülkede bu ülkenin istihbaratının yürttüğü çalışmadan dolayı devlet içine sızmış çete bağlamında basın özgürlüğünden bahsedilemez.

Dava başladığında tutuksuz yargılama esastır dedim. Yine aynı şeyi söylüyorum; önemli bir gelişme yoksa yine tutuksuz yargılanması gerektiğini düşünüyorum. O zamanki hakimler şüpheyle adım atmış olabilir.

Anayasa Mahkemesi'nin kararına geldiğimizde; ortada yürüyen bir dava var. AYM'ye bireyse başvuru imkanını biz getirdik. Bütün yargı süreçlerinden sonra AİHM'e başvuru yapılıyordu. AYM usule yönelik bir karar alabilir ama davanın esası devam ediyor. O dava sürerken bu davanın esasından kopartılıp bir basın davası şeklinde yansıtılması davanın esas içeriğine müdahale anlamı taşır.

Yargı kararları eleştirilebilir. Bundan doğal bir şey yok. Siyasiler eleştiriden azade değilse yargı da azade değildir. Cumhurbaşkanımızın da eleştiri hakkı var. Temel hukuk prensiplerine herkesin saygı göstermesi esastır.

DEMİRTAŞ'IN SUR ÇAĞRISI

"Türkiye'nin her santi metre karesinde kamu düzenini sağlama bizim görevimiz. Bundan taviz vermeyiz. Bütün güvenlik birimleri talimatlandırılmıştır. Bazı sokağa çıkma yasağının devam etmesi vatandaşlarımızın zarar görmemesi için alınmış bir tedbirdir. İçeride kim kalmış kim varsa çıkabilmesi için her türlü ortam yaratılıyor. Sur'da içeride olanlar teslim olsunlar. Demirtaş'ın provokatif çağrı yaptığını herkes biliyor. Silahlanın çağrısı yaptığı da biliniyor. Canlarımız sokakta yatarken devleti katil olarak gösteriyordu. Bunların hepsi Demirtaş'ın sicilidir.

Diyarbakır`da provokatif açıklamalarına devam ediyor. Bunların ağzından silahı bırakın sözünü duydunuz mu? Oraya gideceklermiş de yürüyeceklermiş de. Bunların meselesi teröristlerle işbirliği yapmak. İzin vermeyiz, söylediklerimizin ne kadar ciddi olduğunu herkese zamanla görüyor. Teslim oldukları anda olay bitmiştir. Sur`u en iyi şekilde inşa edeceğiz."

Bu haberler de ilginizi çekebilir