“Onun için siz Allah`ın size verdiği rızıklardan helal ve hoş olarak yiyin de nimete şükredin..” (Nahl-114)
Günümüzde insanlar şükür kelimesini ve ya olgusunu yeme içmelerde veya hal hatır sormalara da kullanmaktadır.
Acaba sadece sözlü şükür nimetin karşılığı mıdır? Ve ya şükür maddi rızkın neticesi midir?
Hz. Aişe (r.a) Validemiz şöyle buyuruyor; Şükür nimete nispetle (cinsiyle) olur. Resulullah (sav) bu konuda en büyük örnektir. Namaz büyük bir nimettir. Peygamber (as) namaza karşı şükrünü namaz cinsinde sünnetle eda ederdi. Oruçla, nafile oruç, zekatla, sadaka vererek, hac ile umre ederek, o nimetlerin şekli ve sünnetlerini de eda ederdi.
Burada asıl maksat şükürden dikkatlerin çekilmesi gereken paylaşım noktalarıdır. İnsanların aklına şu gelebilir; Biz şükür demeyelim de ne diyelim! Amaç kişileri şükürden uzaklaştırmak ve ya koparmak değildir. Tabi ki biz her halukârda Rabbimize daima şükredeceğiz. Fakat söz veya söylemin dışına çıkmayan şükür ifadeleri ile kendimizi şekilcilikten kurtarmamız gerekir. Şükür nimetini eda etmekle hayatımıza anlam kazandırmalıyız.
 

Bu konuda Hz. Lokman (as)`dan Allah-u Teala`nın istediği şükrün yapılışına bakmakta fayda vardır.
“Yemi olsun, Lokman`a hikmet verdik ki şükret Allah`a …” (Lokman-12)
“Loman oğluna nasihat etmişti.”(Lokman-13)
Verilen hikmetin gereği çocukta bir nimettir. Hz. Loman (as)`ın Rabbine şükrü çocuğunu Rabbine kulluğa karşı terbiye etmesi ve eğitmesidir. Kendisine hikmet verilen Hz. Lokman (as) Rabbine karşı; “bana bu hikmeti, bilgiyi, donanımı verdiğin için…” diyerek sadece dille ifade ederek “çok şükür” demiyor, şükrün gereklerini yerine getiriyor.
 

‘Hikmet şükrü, şükür ise hikmeti paylaşmayı gerektiriyor.` Hz. Lokman`ın çocuğuna nasihat etmesi gibi.
Nimet şükrü, şükürse nimeti gerektirdiği gibi kullanmayı gerektirir. Örneğin, araçta bir nimettir. Asıl amaç, sadece ona binmek değildir, belki de aracın şükrünü ihtiyaç halinde kişinin ihtiyacını karşılamaktır. Yemek-içmekte bir nimettir. Onun şükrü bir lokmada olsa onu başkaları ile paylaşabilmektir. Belki de şükür, ticaretle elde edilen malın, malla karşılığıdır. Sözlü yani dille ifade o nimetin gerçek manada karşılığı olmayabilir.
Sonuç olarak dille de olsa sözle de olsa her zaman Rabbimize şükretmeliyiz.
Kısacası; “Şükrün şükrü, şükürle şükürdür.” 

Ali Rıza Arslan / Tarsus

Sevgili Genç Kardeşlerimiz!
Bir ay boyunca gelen tüm yazılar içerisinde en güzel yazıyı gönderen kardeşimize bir kitap seti veya kaset vb. bir set hediye edeceğiz. Posta ile yazı gönderecek kardeşlerimiz yazılarının “Ayın Yazısı” seçilmesi durumunda, bizimle iletişime geçebilirler. Fakat özellikle dikkat etmenizi istediğimiz iki nokta var. Birincisi; gönderdiğiniz yazıların tamamen size ait olması gerektiği, yazınızda alıntı cümleler varsa bunları belirterek göndermeniz. İkincisi ise adınızı, soyadınızı, yazıyı gönderdiğiniz memleketi ve yaşınızı mutlaka belirtmeniz gerekmektedir. Bu hayırlı çalışmaya (yarışmaya) tüm genç kardeşlerimizin katkıda bulunmasını bekliyoruz.

Doğrugenç sayfasında sizden gelecek karikatür ve mini bulmacalara da yer veriyoruz. İlginizi bekliyoruz.
Yayınlanmasını istediğiniz yazılarınızı dogrugenc@dogruhaber.com.tr e-posta adresine mail olarak veya posta yolu ile gönderebilirsiniz.
Yazılarınızı eğer bilgisayarda yazıyorsanız bir sayfayı geçmesin. El yazınızla gönderecekseniz bir beyaz kâğıdı aşmasın. Gönderdiğiniz mektuplara “Doğru Genç” için diye not düşürmeyi unutmayın.