Sur ilçesinde yaşanan çatışmalar nedeniyle evlerinden ve işlerinden olan binlerce aile, Diyarbakır`ın farklı yerlerine başta olmak üzere çevre il ve ilçelere göç etmek zorunda kaldı. Zor şartlar altında hayatlarını sürdüren aileler, kendi ve çocuklarının psikolojilerinin bozulduğunu belirttiler.

Çatışmalar nedeniyle yaşadığı mağduriyeti İlke Haber Ajansı`na (İLKHA) anlatan Sur`lu aile, yaşanan çatışmalar nedeniyle perişan olduklarını, günlerce aç ve susuz bir şekilde evde mahsur kaldıkları anları anlattı.   

‘Çatışmalar nedeniyle 9 gün evde hapis kaldık`

Çatışmalar nedeniyle Diyarbakır`ın Sur ilçesinden Bingöl`e göç etmek zorunda kaldıklarını anlatan ev hanımı M.İ, “3 aydır, Diyarbakır`ın Sur ilçesinde sokağa çıkma yasağı ve akabinde çatışmalar var. Çatışmalar nedeniyle 9 gün evde hapis kaldık, evin kapısına bile çıkamıyorduk. Damların üstünde keskin nişancılar vardı. Günlerce evde hapis kaldıktan sonra bir şekilde fırsatını bulup oradan çıktık. Önce başka bir yere oradan Bingöl`ün Genç ilçesine ve şimdi de Bingöl merkezde oturuyoruz.” dedi.

‘Herkes evini bırakıp bir yerlere gitti`

Şu anda Sur`daki çatışmalardan dolayı birçok insanın mağduriyet yaşadığını belirten M.İ, “Bizim Sur`da oturduğumuz mahallede hiç kimse kalmadı, herkes evini bırakıp kaçtı. Geçen hafta Sur`daki evimize gitmek istedim ama sokağa çıkma yasağı olduğu için gidemedim.” ifadelerini kullandı.

‘Diyarbakır`dan Bingöl`e geldiğimiz için bize yardım yapılmıyor`

Zor günler geçirdiğini hiçbir yardım alamadığını ifade eden M.İ, “Kirada kalıyoruz. Geçim yapamıyoruz. Yardım için devlet kurumlarına başvuruda bulundum. Hiçbir şekilde yardım alamadım. Bizim gibi nice mağdur aileler var. Diyarbakır`da bizim durumumuzda olan ailelere ayda bin TL yardım yapılıyor, beyaz eşya veriliyor, gıda veriliyor anlayacağınız her türlü yardım yapılıyor. Evimizi her şeyimizi orada bırakıp Bingöl`e geldik. Çalışanımız yok. Her şekilde mağduruz. Yaşadığımız mağduriyeti herkesin görmesini istiyoruz. Bizim durumumuzda olan nice insanlar var.” şeklinde konuştu.

“Anne, ben yaşamak istiyorum ölmek istiyorum beni sakla”

Büyük kızının sara hastası olduğunu söyleyen M.İ, “Kızım ilaç tedavisi görüyor, bazen kızımın ilaçlarını dahi alamıyoruz. Burada bir işimiz olmadığı için sıkıntı yaşıyoruz. Şu anda gerçekten mağduriyet yaşıyoruz. Evimizden çıkarken yanımıza hiçbir şey alamadık. Oğlum daha 7 yaşında anne ‘ben yaşamak istiyorum, ölmek istiyorum beni saklar mısın` diyor. Bizim ve çocuklarımızın psikolojisi bozuldu. Burada okulla kayıtlarını yaptım rahat olmadıkları için okulla adapte olamıyorlar. Silah sesi geldiğinde korkuyorlar ve ‘geldiler` diyorlar. Gerçekten çok zorluklar yaşadık ve yaşamaya devam ediyoruz.” diye konuştu.

‘Biz Müslümanız Türk ya Kürt olmuşsun fark etmiyor`

Yaşanan çatışmaların biran önce bitmesini isteyen M.İ,  daha donra şöyle konuştu: “Bu olaylar niye oluyor? Biz Müslümanız Türk ya Kürt olmuşsun fark etmiyor. Sonuçta Müslümanlar kardeştir, gerçekten artık yeter. Herkes huzur istiyor. Hepimize yazıktır ve bizim ne suçumuz var? Bu olanlara artık yeter diyoruz.”

‘Çok acılar çektik, artık huzur istiyoruz`

Yaşadıkları olayların psikolojilerini bozduğunu söyleyen M.İ, “Yaşadığımız olay nedeniyle bir daha evimize dönmek istemiyoruz. Çatışmalardan dolayı ben de çocuklarım da çok etkilendik. Hep ölüm aklımıza geldi. Gözlerimize uyku giremedi. Sonumuz ne olacak diye zor anlar yaşadık. Günlerce aç susuz kaldık ve ölümle burun buruna geldik. Yani çok acılar çektik. Biz artık huzur istiyoruz.” dedi.

Diyarbakır`da yaşadıkları mağduriyeti Bingöl`de yaşamak istemediklerini ifade eden M.İ, son olarak şunları kaydetti: “Yetkililere sitem ederek, burada yardım için başvuru yaptım. ‘Sadece kira yardımı yapabiliriz` diyorlar. Çatışmalardan dolayı mağdur olanlara ne hak veriliyorsa bende onu istiyorum. Yetkililer açıklama yaptı. ‘12 ay boyunca her aileye bin TL yardım yapılacak.` Bu yardımı almak için başvuru yaptığımızda, yetkililer, ‘buraya niye geldin? Diyarbakır`da yer mi yoktu?` Bu gibi sorunlarla karşılaşıyoruz. 17 yıllımı verdim Diyarbakır`a buraya keyfi olarak gelmedim. Mecburi olarak geldik. Yetkililerden acil olarak yardım talep ediyoruz.” (Nihat Kanat-İLKHA)