• DOLAR 32.576
  • EURO 34.912
  • ALTIN 2438.71
  • ...
Rusya neyin peşinde?
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

■ Riyad Makaev – Doğruhaber/Analiz

Rusya Suriye`de bildiğini okumaya devam ediyor. Rusya`nın bildiği sivil insanları bombalamaktır. Bunu daha önce Afganistan, Çeçenistan, Gürcistan ve Ukrayna`da açık seçik gösterdi. Savaşta bir kural ve kanun olmaz. BM önemsediği uluslararası kurallar ve savaştaki kurallar sadece gücü olmayan için geçerli. Nükleer silahlara sahip olan ve MBGK daimi üyesi olan Rusya için geçerli değildir. BM İnsani müdahale konusu sadece küçük devletler için geçerlidir. Rusya, ABD, Fransa, İngiltere gibi devletler için geçerli değildir.

Dolayısıyla Rusya, Suriye`de istediğini yapmaktadır. Kâğıt üzerine çizilen karelerde Esed`in ricası ile müdahale yapan Rusya, Esed`in bile bugüne kadar yapamadığını yapmaktadır. Bunu seyreden Batı ve müttefikleri ise “sert” açıklamalarla yetinmekteler. Bir araya geldiklerinde el sıkışan ve güler yüz ile görüşüp anlaşan taraflar dağıldıktan sonra yine bildiklerini okumaya devam etmektedir. Dünya bugüne kadar böyle bir ikiyüzlülüğü yaşamış mıdır?

Rusya`nın, Suriye`ye müdahale etmesiyle birlikte, savaşın gidişatı tamamen yön değiştirmiştir. Tek sebebi ise; Rusların silahlı birliklere veya terör(!) örgütlerine değil sivillere yönelik gerçekleştirdikleri saldırılarıdır. Her zamanki gibi Rusya sivilleri bombaladığını  ret etmektedir. Peki kim bu sivilleri, okulları, hastaneleri, fırınları bombalıyor?

Rusya NATO alyansına karşı yeni bir oluşum oluşturmaya çalışıyor. DTP ülkeleri İran ve Hindistan`ı da içine alan bir oluşum. Bazı adımlar da bu konuda atılmış durumda. Bunun amacı tamamen NATO`nun yapmak istediklerinin karşısında durmak ve aynısını yapmaktır. Daha doğrusu dünyayı iki kutup haline getirmek.  Yani NATO kontrolündeki dünya ve Avrasya Ekonomik birliğinin kontrolündeki dünya... Sovyetler Birliği`nin çökmesini “trajedi” olarak nitelendiren ve Çin, ABD, AB gibi süper güçler karşısında güçlü bir ticaret bloğu oluşturmak isteyen Putin, böylelikle Rusya`yı bölgesel gücün merkezine oturtmayı da hedefliyor. İlk aşaması ticaret olsa da ikinci aşaması askeri birliği oluşturmak. Rusya bu konuda haklı. Eğer ABD başkanlığındaki NATO`nun böyle bir hakları varsa neden Rusya`nın böyle hakları olmasın. Problem bence o değil. Problem bambaşka bir yerde. Bugün iyi bir analiz yaparak tartışmamız gereken şey bu iki alyansın arasındaki Sünni dünyası. Karşı karşıya gelen ABD ve Rusya`nın ortasında kalan Sünni dünyası neyi yapmaya çalışıyor? Asıl problem işte burada yatmaktadır. Türkiye`nin önderliğinde başlatılan  “Yeni Türkiye” projesi NATO ve Avrasya Ekonomi Birliği gibi hem ticari hem askeri birliği oluşturma niyetinde. Bugün Suudi Arabistan`ın ve Türkiye`nin imzaladığı ticari ve stratejik ortaklığı Türkiye ve Katar arasındaki askeri anlaşmalar ve bugün gündemde olan 20 Sünni devletin askeri koalisyonu buna işaret etmektedir. İşte Batı`nın ve Rusya`nın planlarına çomak sokan bu “Yeni Türkiye” projesinden dolayı Suriye`de Sünni ve Şii çatışmaları tetikleyen gelişmeler yaşanmaktadır. Bundan dolayıdır ki Rusya ve ABD Türkiye`nin sınırında Türkiye`nin güvenliğini tehdit edecek yeni bir PYD önderliğinde butik bir devlet oluşturmak istiyor. Bu devlet hem Batı hem Rusya tarafından senelerce PKK`yı destekledikleri gibi desteklenirse hızla gelişen ve bölgesel güç haline gelen Türkiye`yi durdurmak için yeterli bir neden olacaktır.

Suriye savaşında rol alan devlet liderlerinin oynadıkları oyunun adı işte budur. Aynı zamanda Suriye`de Sünni bir hükümeti iktidara getirmek için uğraşan Arabistan`ı sıkıştırarak düşen petrol fiyatlarını düzeltmek ve ekonomik yaptırımlardan kurtulmak için Batı`nın çıkarlarına somak sokan Rusya kendi menfaatlerini korumaya çalışmaktadır. Rusya bunu yaparken hiçbir kural ve anlaşmaya sadık kalmaz. Daha önce dediğim gibi Rusya sadece güçten anlayan bir yapıya sahip.

Düşen petrol fiyatları ve ekonomik yaptırımlar Rus halkını o kadar çok ilgilendirmiyor. Zaten doğru dürüst bir özgürlüğü ve ekonomik ferahlığı görmeyen Rus halkı böyle şeylerden pek ızdırap çekmez. Sıkıntı görecek olanlar gördüğümüz gibi Kremlin ve Kremlinden beslenenlerdir.

Bugün gündemde olan Sünni devletlerin askeri koalisyonu ve Türkiye`nin ve Arabistan`ın gündemde tuttuğu Suriye kara harekâtı gerçekleşirse Rusya`nın tutumu nasıl olacak şeklindeki soru merak konusu olmuştur. Aslında hiçbir şey olmaz. Olacaklar zaten olmuştur.

Çünkü Rusya, Suriye`de Türkiye ve Arabistan ile savaşmak için gelmedi. Böyle bir niyet Rusya`nın aklına bile gelmemiştir. Çünkü böyle bir şey Rusya`nın menfaatine ve çıkarına uygun değil. Rusya; BM`ye başvuracak, tehdit edecek, provokasyonlar yapacak, sert açıklamalar, askeri manevralar yapacak, Akdeniz`e askeri gemiler gönderecek falan filan… Zaten hepsini yapmadı mı? Ancak, Türkiye dünyanın en çok yer altı kaynakları ve enerjisine sahip olan bölgede “Yeni Türkiye” projesini gerçekleştirmek istiyorsa, Sünni dünyasında lider konumuna gelmek istiyorsa, Rusya`nın ve Batı`nın iki kutup haline getirdiği dünyanın tam ortasında ve Avrasya ile Batı arasındaki hem ticari hem de kültürel köprü haline gelip dünya ticaretini kontrol etmek istiyorsa, Allah`a tevekkül edip kendini ispatlamak durumundadır. Zadece “sert” açıklamalar yetmez. Dünya sessizce Türkiye`yi seyretmektedir. Aksi takdirde Batı ve Rusya niyetlerini gerçekleştirecek ve biz tarihi yazan değil tarih oluruz. En büyük güç Allah`a güvenmek ve doğru yolda olmaktır.

Allah (C.C.) şöyle buyurmakta: “Allah, sizin düşmanlarınızı çok daha iyi bilir. Allah, dost olarak yeter. Allah, yardımcı olarak da yeter.” (NİSA-45)

Bu haberler de ilginizi çekebilir