Kayseri’de ise bir kız öğrenci yapılan baskılar sonucu okula gelmesi engellendi.

Doğruhaber Haber Merkezi
Başörtülü kız öğrencilere yönelik dayatma ve zorbalıkların ardı arkası kesilmiyor. Amaçları sadece okumak olan başörtülü kız öğrencilere kimi yerde terörist muamelesi yapılırken, kimi yerlerde ise, tehdit, baskı, şantaj ve okuduğu okuldan daha uzak bir okula sürgün etme cezası uygulanıyor.

 

Zorbalar uyguladıkları bu insanlık ve hukuk dışı yöntemlerle ne kadar insan olduklarını ve eğitime ne kadar değer verdiklerini de böylece göstermiş oluyorlar. Mersinin Tarsus ilçesinde inancı gereği başörtüsüyle okuluna devam etmek isteyen Büşra Uzunselvi, geçen sene okuduğu okuldan başka bir okula sürgün edilerek cezalandırılmıştı. Ancak işleri sadece çocuklara eğitim vermek olan sözde eğitimciler ve okul yönetimi, başörtülü Büşra Uzunselvi’yi sürgün edildiği okuldan yine başka bir okula sürgün ettiler.

KIZIMIN OKUMAMASI İÇİN POLİS BASKININA MARUZ KALDIK
Kızının ikinci bir kez daha sürgün edilerek cezalandırılmasına tepki gösteren baba Yalçın Uzunselvi, kızının okuluna devam etmesini sağlamak için yaşadığı Ergenekonvari zorbalıkları şöyle anlattı: “2010-2011 öğretim yılında başörtüsü sebebi ile kızım Büşra Uzunselvi, yaklaşık 2 ay başörtülü olduğu için okula alınmadı.

 

Okul kapısında defalarca polis baskısına maruz kaldık. Hakkımızda dava açılması için 2 kez savcılığa sevk edildik. Daha sonra Valiliğin, okul bahçesine dahi alınmaması yönünde okul idaresine talimat vermiş olduğunu öğrendik. Yaptığımız tüm itirazlardan sonra kızımı okula aldılar. Fakat, sınıfta 2 gün boyunca yalnız bırakılarak psikolojik baskıya tabi tuttular. Sonrasında yaptığımız haklı tepkilerimiz neticesinde kızım okuluna başörtüsü ile devam etti. Akabinde kızım bulunduğu okuldan başka bir okula sürgün edilerek cezalandırıldı.”

BAŞÖRTÜSÜ TAKMAK İLE CİNAYET EŞ DEĞERDE TUTULDU
Kızının geçen yıl yaşadığı süreçleri yine aynen yaşadığını ve konuyla ilgili İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü yetkilileriyle görüştüğünü belirten baba Uzunselvi, “Kızım geçen yıl sürgün edildiği Yurdacan Alcan İlköğretim Okulu’nda eğitimine devam ederken, geçen yıl yaşadığımız sürecin aynısı başlatılarak, kızımın tekrar hukuksuz bir şekilde sürgün edildiği okuldan başka bir okula sürgün edildiği, İlçe Milli Eğitim yetkilileri tarafından bana iletildi.

 

 

İlçe Milli Eğitim Şube Müdürlerinden Zarif Fesli’ye bu durumun Milli Eğitim Kurumlar Yönetmeliğine uymadığını ifade ettim. Kendisi de bana, ‘zaten devlet, yönetmeliğe caydırıcı bir ceza katmamış, bir boşluk oluşmuş, ben bu işleri sizden daha iyi biliyorum, şimdi bir adam bir kişiyi öldürüp cinayet işlese, daha sonra tekrar cinayet işlese cinayetten ceza almayacak mı?’ şeklindeki ifadeler ile başörtüsü takmakla cinayet işlemeyi aynı kefeye koydu. Ayrıca başörtüsüne ceza verme yanlısı tavırlarına, kızgın ve tersleyen üslubuna da bir anlam veremedim” diyerek işittiği sözler karşısındaki şaşkınlığını dile getirdi.

KIZINI ÜÇÜNCÜ BİR OKULA SÜRGÜN ETTİK İSTEDİĞİN YERE ŞİKAYET ET
Önceki görüşmelerden bir sonuç elde edemediği için 2. kez İlçe Milli Eğitim Müdürlüğüne gittiğini belirten Yalçın Uzunselvi, “Yaptığım önceki görüşmeden bir sonuç elde edemeyince bu kez İlçe Milli Eğitim Müdürü Hasan Doğan ile görüştüm. Yaptığım bu görüşme sırasında Hasan Doğan daha önce görüştüğüm İlçe Milli Eğitim Şube Müdürü Zarif Fesli’nin de gelmesini istedi. İlçe Milli Eğitim Müdür Vekili Hasan Doğan anlayışlı ve anlamaya yönelik tavırlarına rağmen, Yardımcısı Zarif Fesli araya girerek ‘Efendim bunları bırakın bunlar bizi tanımazlar. Tanımalarına da gerek yok. Biz çocuğunu üçüncü bir okula gönderme kararı aldık. Git istediğin yere şikayet et’ şeklindeki ifadeleri görüşmeyi kestirip noktalandırdı” dedi.

ÇOCUKLARIMIN EĞİTİMİ İÇİN OKUL OKUL GEZİYORUM
Diğer bir kızının da yine başörtüsü nedeniyle başka bir okula sürgün edildiğini ve bu yüzden çocuklarının eğitimi için okul okul gezdirildiğini belirten baba Uzunselvi, “Ayrıca yine başörtüsüyle okuluna devam eden kızım Emine Uzunselvi için de başka bir okula sürgün edilme kararı alındı. Çocuklarım için okul okul geziyorum. Yetkililere, ‘sizden bana lütufta bulunmanızı istemiyorum. Sizden yardımcı olmanızı da beklemiyorum. Kanunlar neyi gösteriyorsa onu uygulayın, keyfi uygulama yapmayın, yetkinizin dışına çıkmayın yeter’ dedim” şeklinde konuştu.

DEPREMZEDE ÖĞRENCİYE ZULÜM
Yaşanan zorbalıkların bir diğer adresi ise Kayseri oldu. Van depremi mağduru olarak ailesiyle Kayseri’ye yerleşen Hatice Feyat, isimli öğrenci Atatürk Kız Meslek Lisesine kaydını yaptırdı.

 

Ancak çok geçmeden başörtülü olduğu için Hatice Feyat’a baskılar yapılarak okulu bırakmak zorunda bırakıldı.

 

Konuyla ilgili açıklamada bulunan Mazlum-Der Kayseri Şubesi Başkan Vekili Ahmet Taş, hiçbir hukuki dayanağı olmayan başörtüsü zulmünün hak ve hukuk düşmanı zihniyet tarafından her fırsatta uygulamaya devam ettiğini söyledi. Taş, Deprem mağduru olarak Kayseri’ye gelen ve Atatürk Kız Meslek Lisesine kaydını yaptıran Hatice Feyat isimli öğrencinin okul idarecileri ve bazı öğretmenler tarafından başörtüsünden dolayı derse alınmadığını ifade etti.

DEFALARCA TACİZ EDEREK PSİKOLOJİSİNİ BOZDULAR
Açıköğretim Lisesi 3. Sınıf öğrencisi olan Hatice Feyat’ın Cumartesi ve Pazar günleri olan derslere başörtülü olduğu için katılmak istemesinin defalarca taciz edilerek engellendiğini kaydeden Ahmet Taş, “Olaydan dolayı psikolojisi bozulan öğrenci baskılara dayanamayıp okulunu bırakmak zorunda kaldı. Böyle vicdansız bir uygulama yapanlar hakkında Valilik ve Milli Eğitim Müdürlüğü yetkililerin göreve çağırıyoruz” diye konuştu.