• DOLAR 32.603
  • EURO 34.822
  • ALTIN 2503.163
  • ...
Suriye`de Batı`nın ikiyüzlülüğünün ağır bedeli
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Riyad Makaev – Doğruhaber/Analiz

Son 15 yıl içinde Gayr-i Müslim devletlerin bizzat veya müttefikleri vasıtasıyla Müslüman devletlere yönelik başlatmış olduğu haçlı seferlerine bakarsak önce Çeçenistan, Irak, Afganistan, Mısır, Libya, Yemen, Tunus ve son olarak Suriye olmuştur. Çeçenistan`da İslâm ümmeti sınıfta kaldı. Çeçen direnişi tüm attığımız sloganlara ve verdiğimiz sözlere rağmen sebepleri ne olursa olsun yenilgiye uğratıldı. Afganistan hala savaş içinde. Savaştan önce gurur duyduğumuz Taliban bugün terörist oldu ve artık Taliban`ı “sevmiyoruz”. Irak ne durumda ve ne hale geldiğini çok iyi biliyoruz. Bir medeniyeti yok ettiler. Irak`ta Müslümanlara yapılan zulüm, Ebu-Gureyp`teki işkencelerini unuttuk ve gündemden bile çıkarttık. Mısır`daki askeri darbeyi unuttuk daha doğrusu Muhammed Mursi`yi sevmeyi bıraktık. Hatırlatayım, Muhammed Mursi üzerinden çok para kazanmadık mı? Rabia işaretiyle bir sürü bayraklar, sticker, kitaplar sattık, konserler düzenledik. Hatta siyasette bile Rabia işaretini kullandık. Ancak, Mursi hala cezaevinde idamını bekliyor. Artık İhvan hareketinin modası geçti. Libya`nın yaşadığı durum belli. Yemen, Tunus da malum. Gelelim bugünkü Suriye`mize…

Ortadoğu`da Arap Baharı ile başlayan ayaklanmaların bir devamı olarak başlayan Suriye savaşı bugün şiddetini artırarak devam ediyor. Suriye`de yüzbinlerce masum insan katledildi. Sebeplerini burada tartışmıyoruz. Müsebbiplerini tartışacağız. Esed`i devirmek ve Suriye`yi özgürlüğe kavuşturmak için başlatılan ayaklanma maalesef insan katline dönüştü. Esed`in nasıl bir başkan olacağı babasından belli idi. Esed dün ve bugün aynıdır. Değişen tek şey ise Haçlıların politikalarıdır. ABD başkanlığında Irak`ta başlatılan 21. yüzyılın haçlı seferinin oyuncuları bugün Şam`da Müslüman halkı katletmektedir. Irak`ta ABD ve müttefiklerin zulmünü, vahşetini gören ve şahit olan Şam rejiminin hemen düşmesi ve pes etmesi gerekiyordu ama istedikleri gibi olmadı. Dolaysıyla El-Kaide gibi artık kimsenin yutamayacağı palavra yerine daha güçlü, daha vahşi ve tehlikeli yeni bir örgüt yaratıldı “DAEŞ”. Önce senelerce DAEŞ`in reklamını ve propagandasını yaptılar sonra onu yok etmek için bir “koalisyon” kurdular. Aslında Batı, açık manasıyla dünya ile oynuyor ve Müslümanları da katlediyor. Ayrıca senelerce devam edecek Sünni ve Şii çatışmalara zemin de hazırlıyor. ABD, Fransa, İngiltere, Almanya ve diğer müttefikleri Saddam Hüseyin`i, Muammer Kaddafi`yi öldürdüklerinde, kim onlara hesap sordu ki? Suriye savaşının devam etmesinin en büyük sebeplerinden olan Esed`i neden öldürmedikleri işte burada ortaya çıkıyor. Savaşın devam etmesini istiyorlar. Çünkü artık ABD`nin istediği gibi bölgeye Rusya ve İran fiilen girdi. Öyle gözüküyor ki Suudi Arabistan ve Türkiye de yakın zamanda fiilen girecektir. Onların peşinden BAE ve Katar. Bölgede ABD ile birlikte Fransa, Almanya, İngiltere ve diğer koalisyon üyeleri zaten mevcut. Suriye ile alakası olan tüm bu devletlerin mevcut Suriye rejimine karşı savaşan ve her yönden destekledikleri muhalif gruplar var. Durum gerçekten çok karışık… DAEŞ ile savaşan koalisyon aynı zamanda birbirleriyle de kendi çıkarları için karşı-karşıya gelmiş durumda. ABD DAEŞ ile mücadelede Rusya ile anlaşırken Ukrayna konusunda Rusya`ya yönelik ağır ekonomik yaptırımlar uygulamaktadır. Aynı Rusya DAEŞ ile mücadele adı altında koalisyon güçlerinin destekledikleri grupları Esed`i korumak için bombalıyor. Birleşik Arap Emirlikleri ve Arabistan Mısır`daki İhvan hareketi konusunda Türkiye ve Katar`a karşı dururken Suriye`de Türkiye`nin ve Katar`ın müttefiki. İran ise Yemen ve Irak`ta ABD`nin karşısında dururken Ekonomik alanda kollarını sıvamış Batı ile işbirliği içinde. ABD`nin başında olduğu koalisyon ve Rusya`nın başında olduğu İran-Esed ve Hizbullah, siyasi ve askeri oyun oynarken, oyunda eline silah alıp oynayan gerçek oyuncular her gün katlediliyor. Binlerce insanın hayatı yıkılıyor, şehirler yok ediliyor ve bölgeden milyonlarca insan göç ediyor.

Rusya muhalif gruplara yönelik saldırıları çoğaltarak Esed`i güçlendiriyor. Sebebi ise Esed`i düşündüğünden değil Kırım ilhakı ile Batı`nın uyguladığı ekonomik yaptırımlardır. Türkiye ile bozulan ilişkilerden dolayı Suriye`de PKK ve PYD`yi destekleyen Rusya, Türkiye`nin Halep ile olan bağlantısını kesmeye çalışıyor. Rusya bunu gerçekleştirecek. ABD, Almanya, Türkiye açıklama üzerine açıklamalar yaparken, Rusya tüm cephelerde ilerliyor. Yarın artık yapacak açıklama ve desteklemek için muhalefet kalmayacaktır. Rusya tüm cephelerde ilerlerken ABD başkanlığındaki koalisyondan kopmalar başladı. Kanada koalisyon operasyonlarından uçaklarını geri çektiğini açıkladı. Bahreyn asker göndermeye hazır iken bundan vazgeçti ve Putin`e özel yaptırılmış “zafer” kılıcını hediye etti. Petrol düşüşü ile sıkıntı yaşayan ve rublenin değerini kaybeden Rus ekonomisi ha bugün ha yarın çökecekken Rusya hiç bir şey olmamışçasına cephede ilerliyor. Tüm dünya, Rusya sivilleri bombalıyor derken Rusya “delilleriniz yok” diyor ve bombalamaya devam ediyor.

Batı, Suriye meselesini halletmeye gücü varken daha çok karıştırarak uzatmanın bedeli olarak bugün Rusya`dan iyi bir yenilgi almıştır. Türkiye ise ABD`ye güvenerek hareket ettiği için bu duruma gelmiştir. Şunu hatırlatmak isterim merhum Necmettin Erbakan şöyle demişti “ABD`ye biat ederek, İsrail ile cihat edilmez…”

Ne ilginçtir ki tüm bu gelişmeler yaşanırken İsrail`den hiç haber yok. Kimse İsrail`den bahsetmiyor. İran`ın İsrail aleyhindeki açıklamaları bitti. Lübnan Hizbullah lideri Seyyid Hasan Nasrullah`ın vaazlardaki Siyonist ve İsrail kelimeleri çıktı. Türkiye`deki İsrail düşmanlığı kalktı. Gazze`den bahseden kalmadı. Hani Gazze`de çocuklar açlıktan ölüyordu. Galiba Gazze ablukası kalkmıştır! Aslında tüm bu gelişmelerin arkasındaki tek güç Siyonist İsrail`dir. Düşünelim ve ona göre hareket edelim. Allah sonumuzu hayırlı kılsın!

Bu haberler de ilginizi çekebilir