`Arabuluculukla davalar 20 dakikada sonuçlanabilir`
Mahkemede 3 yıl süren bir davanın, arabuluculukla 20 dakikada sonuçlanabildiğine dikkat çeken Arabuluculuk Daire Başkanı Hakan Öztatar, bu uygulamanın yüzyıllardır uygulandığını söyledi.
Taraflar arasındaki hukuki anlaşmazlıkların mahkemelere başvurulmadan çözülmesini amaçlayan arabuluculuğun 700 yıl önce ahilik kültürü ile örf ve adetlerimizde olduğuna dikkat çeken Adalet Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürlüğü Arabuluculuk Daire Başkanı Hakan Öztatar, Şimdi Avrupa ve ABD'de yaygın olarak kullanılan bu sistemle, sorunlar çok kısa sürede çözüme kavuştuğunu ifade etti. Öztatar, “Taraflara arasında mahkemede 3 yıl süren bir dava, arabuluculukla 20 dakikada sonuçlanabiliyor.” dedi.
Adana Adliyesi'nde kurulan Arabuluculuk Merkezi'nin açılışına katılmak üzere kente gelen Arabuluculuk Daire Başkanı Hakan Öztatar, Adana Cumhuriyet Başsavcısı Ali Yeldan ile birlikte işadamları, bürokrat ve akademisyenlerin düzenlediği yemekli toplantıya katıldı.
“İş davalarında yüzde yüz başarı sağlandı”
Arabuluculuk uygulamaları hakkında bilgi veren Öztatar, dava açıldığında ödenen hiçbir ücretin arabuluculukta ödenmediğini söyledi. Arabuluculuğun bir yargılama olmadığını kaydeden Öztatar, "Arabulucukta kimin haklı veya kimin haksız olduğunu araştırmıyoruz. Taraflar tamamen kendi menfaat ve çıkarları doğrultusunda karar veriyor. Artık önce sorunu kendimiz çözmeye çalışacağız. Çözemezsek hâkimin verdiği karara razı olacağız. Şu ana kadar bin 200 işçi ve işveren davasını arabuluculuğa götürdük. Başarı oranımız yüzde yüz. İşçi ve işveren arasındaki görüşmelerde hiç anlaşmazlık olmadı. İşçi bir an önce alacağına kavuşmak isterken, işveren de sorunun bir an önce çözülmesini istiyor. Arabuluculuk sistemiyle hızlı uzlaşma sağlandığı için, her iki taraf da memnun olup, işçi ve işveren arasındaki barışa katkı sağlanmış oluyor ve helalleşiyorlar.” dedi.
Hz. Ömer uzlaşmaya yönlendirirdi
Birçok kentte sanayi ve ticaret odalarının, sorunların kısa zamanda daha ekonomik ve barışçıl şekilde çözümlenmesi için arabuluculuk merkezleri kurduğunu anımsatan Öztatar, "Bunun topluma dönük yönü uzlaşı kültürüdür. Uygulamanın sonunda, taraflardan birisi diğerine 'Gel bir kahve içelim' diyor. Bunları mahkemelerde elde edemeyiz. Arabuluculuk müessesesi, örfümüzde adetimizde olan bir müessese. 700 yıl önce ahilik kültüründe, iki esnaf arasında sorun olduğunda, sözü geçen üçüncü bir kişinin araya girmek suretiyle sorunun çözüldüğü bir uygulama vardı. Osmanlıda da sulhçular vardı. Ancak arabuluculuk 1970'lerde ABD'de ortaya çıkınca, şu an modern ve medeni bir sistemin aynısının 600 yıl önceki Osmanlı kayıtlarını görünce üzüldük. Adaletin timsali Hazreti Ömer, valiyi atarken, ‘Mahkemelerde husumetler bitmez, onları uzlaşmaya, sulha yönlendir` derdi. Şimdi Amerika ve Avrupa aynı şeyi bize söylüyor" ifadelerini kullandı.
“Toplumsal uzlaşı ve barış kültürü açısından çok önemli”
Arabuluculuğun hem işveren hem de işçi için faydalı olduğunu ve herkesin lehine sonuçlar alındığını kaydeden Öztatar, "Arabulucuk sisteminde, mahkemeden farklı olarak sorunları taraflar çözüyor. İki taraf arasında mahkemede 3 yıl süren bir dava, arabuluculukla 20 dakikada çözülebiliyor. Hiçbir davayı 20 dakikada çözemezsiniz. Dava konuları yaklaşık olarak 200-400 gün arasında çözülen uyuşmazlıklardır. Ama arabuluculuk daha ekonomik, kolay, ucuz ve gizli bir sistem. Bu konuda yapılan çalışmalar, ülkemizdeki uzlaşı kültürü açısından da önemlidir. Bu konuda işadamlarımızdan arabuluculuk konusunda önderlik yapmasını, toplumumuzda uzlaşma kültürünün yaygınlaşmasına katkı vermelerini bekliyoruz. Gerçekten iki insanın, iki şirketin barışması, uzlaşması, hem ekonomimize hem de toplumsal hayatımıza barış kültürü oluşması açısından çok büyük katkı sağlayacaktır.” diye konuştu. (İLKHA)