Medyanın önemi hakkında değerlendirmelerde bulunan Dicle Üniversitesi Felsefe Tarihi Anabilim Dalı Başkanı Yrd. Doç. Dr. Bülent Sönmez, haberleşmenin çok önemli olduğunu, medyanın ise günümüzde kötü amaçlı olarak kullanıldığını söyledi.

Haberin hiçbir zaman manipülasyon içermemesi gerektiğini belirten Sönmez,  “İmaj yaratmak ve algı üretmek, üzerine kurgulanmış bir şeye haber veriyor diyemeyiz. Haberin değerinin olması gerekiyor. İnsanları ilgilendiren, yarar ya da zararlarını onlara bildiren bir kaynak olması lazım. İnsanları aydınlatan bir işlev görmesi gerekir. Bazen gerçekler hakikati örtmek için kullanılabilir. Verdiğiniz haberlerle hakikati gizleyebilirsiniz. Medya günümüzde bu amaçla kullanılıyor.” dedi.

Batıda 5 veya 6 büyük medya kuruluşu  bulunduğunu belirten Sönmez, “Bunlar tamamen haber satıp imaj oluşturuyorlar. Belli kesimlerin ve ülkelerin çıkarları üzerine bizzat haber oluşturuyorlar. İmajinel bir algı oluşturuluyor. Fransalı bir yazar yazdığı kitapta ‘Cezayir`de Fransa askerleri uyurken katledildi` diyor. Fransa askeri oraya piknik yapmaya gitmedi, işgal etmek için gitti. Aslında o işgali gizlemek için, Cezayirlileri kötüleyerek gizlemeye çalıştılar. Medya bir silah değil, insanları, ölümleri, işgalleri ve hiçbir şeyi araçsallaştırmamalı, saf insani değerler üzerinden kendini var edebilmeli. Bunun içinde adaletli, dürüst ve namuslu insanların içinde yer aldığı bir haber akışının sağlanmasına yer verilmelidir.” ifadelerini kullandı.

İlkeli insanların varını yoğunu medyaya harcamaları gerektiğini aktaran Sönmez, “Sırf Suriye`deki olaylar için Alman istihbaratının 500 yakın web sitesi kurduğunu duyuyoruz. Bu çok etkili, bunun için ekonomik alanda da müthiş yatırımlar yapmamız lazım ama ilkeli olarak, adaleti gözeteceksin. Düşmanın bile olsa onun hakkını ve hukukunu gözeteceksin.” şeklinde konuştu.

“Müslümanlar kendi arasında birliktelik kurmaları lazım”

Sönmez, son olarak, “Müslümanların medyası yeni oluşuyor. Müslümanların kendi aralarında daha ciddi problemleri var, kendi aralarında birliktelik kurmaları lazım. Mesela, iktidara yakın şu an İslamcı bir iktidar söz konusu Türkiye`de. Bakıyorsunuz iktidar ne demişse haber yapılıyor böyle kardeşlik olmaz. Gerekirse iktidarı eleştirecek bir duruştur İslami duruş. Mazlumu savunabilmek lazım. Bu oluşacak, şu an Müslüman medyası henüz oturmuş değil. Yeni yetişen kuşak sanattan, edebiyattan, yazı ve çizgiden uzaklar. Yani katı bir siyaset üzerinden bir medyacı yetişmez. Günlük politikaya takılan, sanat edebiyatla uğraşan şiirle öyküyle uğraşan insanlar olacak. Çok ciddi yazarlar çok azdır. ” diye belirtti. (Emrah Deniz/M. Hüseyin Temel-İLKHA)