• DOLAR 32.371
  • EURO 34.978
  • ALTIN 2325.427
  • ...
Sur halkı: Kendi memleketimizde mülteci olduk
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Diyarbakır`ın Sur ilçesinde 6 mahalle, bir cadde ve bir meydanda ilan edilen sokağa çıkma yasağı devam ediyor. Yaşanan çatışmalardan dolayı evlerini terk eden halk, çatışmalardan dolayı mağdur olduklarını ve kendi memleketlerinde mülteci olduklarını söyledi.

Hasırlı Mahallesi`nde oturan ve aynı zamanda kalp hastası olan G.B, eşiyle birlikte evde yiyecekleri kalmadığı için çatışmalara rağmen evlerini terk ettiklerini, çıktıklarında ise PKK`nin tepkisiyle karşılaştıklarını ifade etti.

Hastalığından dolayı ilçede zorluk çektiğini ifade eden G.B, “Hastalığımdan dolayı evimi terk etmek istedim. Evden çıkıp bir sokağa geldiğimde, PKK`liler tarafından bir sürü pet şişenin yere yerleştirildiğini gördüm. Haliyle pet şişeye basınca ses geldi baktım pencereden elinde keleşle bir kişi çıkıp bana ‘dur, nereye gidiyorsunuz` dedi. Ben de hasta olduğumu Sur`dan gideceğimi belirttim. Bana gidemeyeceğimi söyledi. Ben de hasta olduğumu ve gitmek zorunda kaldığımı söyledim. Bana ‘sizi düşman vurur` dedi. Ben de vururlarsa vursunlar diyerek çıkmaya yeltendim. Bunlarda acıma namına bir şey yoktur. Bizim Sur dışına gitmemize engel oluyorlardı. Bunun sebebi de sivillerin ölmesi üzerinden siyaset yapmadır. Sokağı geçtiğimde yolların kapalı olduğunu görünce yönümü değiştirdim. Polisleri arayıp geleceğimizi söyledik. Sur`un çıkışında polisler bizi zırhlı araçla alarak Dağkapı civarına getirdi.” dedi.

Kendisi gibi Sur ilçesinden çıkmak isteyip te çıkamayan birçok ailenin olduğunu söyleyen G.B, bu ailelerin PKK baskısından dolayı çıkamadığını belirtti.

“Komşumuzun evinde bulunan bilezikler de çalındı”

İlçede gördüklerini anlatan G.B. şu ifadeleri kullandı:  “İlçede yaşça büyük ve dağdan geldiği belli olan PKK`lileri gördüm. Bunlar arasında Kürtçe bilmeyenlerle de karşılaştım. Hatta aralarında Hristiyanlarda var. Bu sefer bölgede olanların çoğu dağ kadrosundan gelmiş. İlçeyi terk eden kişilerin evlerinin kapısı PKK tarafından kırılarak yakacak diye kullanılıyor. Evler talan ediliyor. Benim evimde bulunan bazı malzemeler PKK`liler tarafından alındı. Yapılan talan hakkında bir PKK`liyi uyardım ve ‘neden evlerimizi talan ediyorsunuz` dedim. Bana ‘sen bela mı istiyorsun` dediler. Ben de evime getirerek çalınan eşyalarımı göstererek ‘bu talan değilde nedir?` diye sorduğumda sustu. Hatta bir komşumuzun evinde bulunan bilezikler de çalındı.”

Şimdi ise bir yakının evinde kaldığını söyleyen G.D, çukur ve barikatlara olan tepkisizliğe bir anlam veremediğini belirtti.

Sur ilçesinde yaşananların bir başka görgü tanığı T.A. ise çukurların belediye araçları tarafından kazıldığını iddia etti.

“Mühimmat ve silahlar kâğıt toplama araçları ile Sur bölgesine götürüldü”

Belediye kamyonlarının da bölgeye barikatlar için kum götürdüğünü ifade eden T.A, “Büyükşehir Belediyesinin bilgisi dâhilinde bu çukurlar kazılmış. Belediyenin kepçesi ile kazılmış ve kamyonlar kum götürüyor döküyor. Mühimmat ve silahlar kâğıt toplama araçları ile sur bölgesine götürüldü. Kâğıt toplama araçları sadece caddelerden kâğıt topluyor. Bu araçların sur içinde ne işi var. Belediye araçları tarafından PKK`ye yemek götürülüyor. Bu araçlar da genelde kapalıdır.” diye konuştu.

“Kendi memleketimizde mülteci olduk”

Sur ilçesinde elektrik, su ve telefon hizmetinden faydalanılmadığını ve halkın perişan olduğunu belirten T.A, “Sur bölgesi Kobani`ye dönmüş. Kendi memleketimizde mülteci olduk. Göç eden aileleri görüyorum bazıları sırtlarında battaniye ve yorganlarla geliyor. Kimileri gidecek yerleri olmadığından dolayı saatlerce bu soğuk havada dışarıda bekliyor. Ben bir aile gördüm gece battaniye ve yorganıyla dışarıdaydı.” sözleri ile yaşanan mağduriyetleri anlattı.

Sokağa çıkma yasağına verilen bir günlük arada ilçeden çıktığını dile getiren B.S. ise PKK`nin halkın göç etmesine izin vermediğini ve bunu sivillerin ölümlerinden siyaset yapma için yaptığına dikkat çekti.

“14 yaşında bir çocuğun ihtiyar bir kadını dövdüğünü gördüm”

Boşalan evlere PKK`nin el koyduğunu belirten B.S, “ PKK`liler bazı evlerin duvarına vuruyorlar evde kimse var mı yok mu diye. Bazen de matkap ile duvar deliyormuş gibi yapıyorlar. Bu durum karşısında biz de duvara vurarak evde olduğumuzu ima ediyorduk. Sokağa çıkma yasağına bir gün ara verildiğinde evini terk eden bir komşumuzun evi talan edildi. Benim gördüğüm kadarıyla bölgede bulunan kişiler buranın halkı değildir. Özellikle batıdan gelenler var, bunu konuştukları düzgün Türkçeden anlıyorduk. 14 yaşında bir çocuğun ihtiyar bir kadını dövdüğünü gördüm. 12 yaşında olup elinde silah ile çukurun başında duran çocukları gördüm.” şeklinde konuştu.

“15 gündür ailemden uzak bir yerde kalıyorum”

Eşini ve çocuğunu güvenli bir yere bıraktığını söyleyen B.S. şu ifadeleri kullandı: “15 gündür ailemden uzak bir yerde kalıyorum. Şu an aldığım haberlere göre benim evim de talan edilmiş. Bu evi geçen sene borçlanarak aldım. Eşim gebe bugünlerde doğum yapacak. Ne yapacağımı bilemiyorum.” (M.Hüseyin Temel / Emrah Deniz – İLKHA)








 

Bu haberler de ilginizi çekebilir