• DOLAR 32.382
  • EURO 35.036
  • ALTIN 2326.3
  • ...
`Çatışmalar ruhları köreltiyor`
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Sokağa çıkma yasağının devam ettiği Diyarbakır`ın Sur ilçesinde çatışmaların beraberinde getirdiği mağduriyetler hakkında değerlendirmelerde bulunan Dicle Üniversitesi Felsefe Tarihi Anabilim Dalı Başkanı Bülent Sönmez, yaşanan çatışmaların ruhları kör ettiğini belirtti.

Çatışmaların ne gibi travmalara sebep olduğuna değinen Sönmez, “Sorunu bir bütün olarak ele aldığımız zaman göçün oluşturduğu travmalar var ama en önemlisi savaşın oluşturduğu travmalardır. Biz savaşları genelde kan ve gözyaşıyla, cenazelerle hatırlıyoruz. Ama savaş aynı zamanda ruhları da kirletiyor. Savaş ortamında yetişen çocukların psikolojisinin konuşulması imkânını ortadan kaldırıyor. Çünkü ölümler araçsallaştırılıyor. Ölümlerin araçsallaştırılması ayrı bir sıkıntıdır. Dolayısıyla savaş ortamında insan psikolojisini de dikkate almak zorundayız.” dedi.

“Çatışma ortamında mağdur insanlar çoğalıyor”

Çatışma ortamında yetişen bir çocuğun psikolojisinden bahseden Sönmez, çatışmaların kendi ahlakını çocuklara dayattığına vurgu yaptı. Sönmez, “Bölgemizde uzun süreli çatışma ortamı var. Bu ortamda yetişen hangi çocuğa insani değerden bahsedeceğiz. Bu çocuğu ne tür insan bakış açısına kavuşturacaksın. Bu çok zor bir şeydir. Çatışma aynı zamanda kendi ahlakını da dayatıyor. Çatışma ortamında mağdur insanlar çoğalıyor. Mağdur insan her türlü hakkı çiğnemeyi kendisine hak olarak görebiliyor.” ifadelerini kullandı.

“Yaşananlardan en çok zararı halk görüyor”

Çatışmalardan dolayı en çok zararı halkın gördüğünü ve halkın bu nedenle göç ettiğini belirten Sönmez, son olarak şöyle konuştu:

“Diyarbakır çok kadim, eski bir kenttir. Diyarbakır halkının kendi mağdurlarına sahip çıkacaklarına inanıyorum. Dünyada bu bölgede yaşayan insan kalitesini başka bir yerde görmek mümkün değildir. Halkımızın bu olaylara seyirci kalmasını istemiyorum. Halkımız bu sorunların üstesinden geleceğine inanıyorum. Bu halk sahip olduğu değerlerle dünyaya örnek olabilecek dinamiklere sahiptir. Ötekileştirmeden insanlara sahip çıkılırsa bu sorunların çözüleceğine inanıyorum. Talep nedir? Bu talepleri kim temsil ediyor? Kim neyi talep ediyor? Neyin talep edildiği söylensin ki sorun çözülsün. Muhatap kim? Yaşananlardan en çok zararı halk görüyor. Sur`da sanki bir tiyatro oynanıyor. Sorun, istenen taleplerin tarafların biraya gelmesiyle çözülür. İnşallah huzurlu günler olacaktır. Kendi dinamiklerimiz üzerinde tekrar durmamız lazım. Çünkü 100 yıl önce bu dinamikler üzerinde çeşitli kültürler birada yaşıyordu.” (M. Hüseyin Temel, Mustafa Kaynak – İLKHA)








 

Bu haberler de ilginizi çekebilir