• DOLAR 32.597
  • EURO 34.798
  • ALTIN 2407.712
  • ...
`Hoş geldin Nisanur!`
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

 Bismi Hû..Modern dünya kadına ne vaat etti? Orta çağdan beri kadınları insan yerine koymadan onları sadece kendi çıkarları doğrultusunda kullanmaktan geri durmadılar. Onlara gayri insani muamelede bulunuldu. Oysaki Allah, kadını en güzel bir şekilde yaratmış. Ve ona kendi merhametinden vermişti. Beşeri sistemlerde kadının ne kadar aşağılandığını ve sömürüldüğünü tarih boyunca görmek mümkündür.

 “Size işkence eden, kadınlarınızı sağ bırakıp oğullarınızı boğazlayan Firavun ailesinden sizi kurtarmıştık; bu Rabbinizin büyük bir imtihanı idi.” (Bakara: 49)

 Günümüz kapitalist ve emperyalist düzenlerinin kadına bakışı çağlar öncesindeki firavunun zihniyetiyle nasıl da bire bir örtüşmekte. Bu günün sistemleri kadınlara özgürlük adına erkekleri kişiliksizleştirerek etkisiz ve vasıfsız hale getirip kadınları ön plana çıkarmışlardır. Tıpkı firavunun erkekleri öldürüp kadınları sağ bırakması gibi.

Evet, kadınlar vitrine çıkarılarak eşitlik ve özgürlük vaatleri ile sömürülmekte. Bir araba lastiği reklamında dahi kadının zarafeti kullanılıyor. Özgürlük teraneleriyle evlerinden alınarak ofislerde, mağazalarda vitrin süsü muamelesi yapılıyor.  Kendisine karşı şefkat ve sadakati olan eşine dahi tahammülü olmayan kadınlarımız;  işyerine giderken giymek zorunda olduğu alımlı elbiseler ve kozmetik ürünlerine harcadığı maaş uğruna, yeri geldiğinde en kaba patronuna tahammül etmek ve kibar davranmak zorunda bırakılmıştır. Sahte özgürlük peşinde gezinen kadın kendi yuvasından ayrılmakla neler kaybettiğinin farkında dahi değildir. Kadınlara her alanda iş imkânı sağlandığı için erkeler iş bulmakta güçlük çekmekteler. Bütün bunlar olurken asıl darbeyi yine kadınlar yemekte. Olan yine kadınlara olmaktadır. Bu işten tek kazançlı çıkan günümüz firavunları olan emperyalist ve kapitalist sistemin organ ve temsilcileridir.

Tüm bunları dile getirmekteki asıl amacım günümüz dünyasındaki kadının konumuna dikkat çekmek isteğimdir. Bir yandan küfrün dayattığı ve bir sermayeye dönüşen kadın modeli öte yandan geleneksel toplumun her şeyden uzak tutuğu ve evine hapsedilen,  gerçek değerinin üzeri çizilen, Rabbinin kendisine yüklediği misyondan bihaber silik kadın modeli.

Bu kadın tiplerinden ayrı bir kadın portresi vardır ki Günümüze kadar süregelen kadın sömürüsünü ve yozlaşmış aile yapısına inat İslam’ın ön gördüğü kadın modelini ortaya koymaktadır. Elbette bu konu felsefi ve ilmi olarak daha net bir şekilde anlatılmalıdır.

İşte,  kadınlarımıza yol gösterecek, onlara kişilik kazandıracak, şeref ve itibarını kaybetmeden, emperyalizme oyuncak olmadan onurlu bir şekilde toplumda yerini alan Müslüman kadın modelini ortaya koyacak bir dergi yayın hayatına başlıyor. Bu dergi otuz yıldır Müslüman kadın portresinin alemdarlığını yapan bir camianın bağrından çıkıyor. Henüz yolun başındalar ve ilk adımlarını atıyorlar.

Feryadımızı, sevdamızı, heyecanımızı haykırabileceğimiz bir umut kapısıdır bu dergi. Bu derginin kıymetini bilmemiz gerekiyor. Evimize giren bir reyhan edası ile bu dergiyi büyütmeli ve ona sahip çıkmalıyız. Amaç sadece derginin evlerimize girişi de olmamalı. Reyhan nasıl ki dokundukça rayihasını etrafa saçıyorsa bizlerde dergiyi evlerimize almakla yetinmemeliyiz. Dergimize dokunmalıyız. Her satırının okunmasını sağlamalıyız. Dergimizi Rabbimizin bir lütfu bilmeli ve yazılanlardan istifade etme yoluna gitmeliyiz. Zira toplumun ıslahı ve muvahhit aile yapısının oluşumunda bizlere büyük görevler düşmekte.

Seneler öncesinde böyle bir dergiye sahip olabileceğimizi tahayyül dahi edemezdik. Elhamdülillah bu günleri de gördük.

Dünün acılarından kopup ta gelen muvahhide bacılarımız hoş geldiniz.

Adı dergimiz ile müsemma olan nurlu kadınlar evimize hoş geldiniz

NisaNur dergimiz yüreğimize hoş geldin.  Yarınlara dair bize umut verdin.

Ayşegül Yıldız / Dogruhaber

Bu haberler de ilginizi çekebilir