• DOLAR 32.51
  • EURO 34.783
  • ALTIN 2499.528
  • ...
`Biz bu filmi Başbağlar ve Mavi Marmara davasında gördük`
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Diyarbakır`da 6-8 Ekim`de kurban eti dağıtırken PKK`liler tarafından katledilen Şehit Yasin Börü ve arkadaşlarının Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesi`nde görülen davasını takip etmek için Türkiye`nin birçok ilinden gelen hukukçular ve STK temsilcileri, davada yaşanan hukuksuzluklara tepki gösterdi. Avukat ve STK temsilcileri, Başbağbar ve Mavi Marmara`da yaşanan hukuksuzlukların burada tekrar ettiğini belirttiler.

“Başbağlar ve Mavi Marmara`daki filmleri burada gördük”

Şehit ve Tutuklu Aileleriyle Dayanışma Platformu Başkanı Recai Yurdan, “Yasin ve arkadaşlarının davası için insani ve İslami kimliğimiz olarak burada olmamız gerektiği için buradayız. Biz daha önce bu filmleri izledik. Biz bunu Başbağlar mahkemesine gittiğimiz zaman yargılamalarında gördük. Biz bu filmleri Mavi Marmara`da gördük. Ve maalesef şuanda da ben Ankara demiyorum Enkara diyorum. Şuanda da Enkara adliyesinde gördük maalesef.” diyerek yaşanan hukuksuzluğa tepkisini dile getirdi.

“Hükümet yetkilileri gerçekleri ortaya çıkartsın”

Davanın takibi için Hükümet yetkililerine seslenen Yurdan, “Buradan özellikle hükümete sesleniyorum; lütfen Allah rızası için bu davanın peşine düşsün. Gerçekleri ortaya çıkarsınlar. Biz daha önce yaşadıklarımızı yaşamayalım. Biz sonuna kadar bu davanın arkasında olacağız. Ta ki değil burada yargılanan insanlar, asıl bunları sokaklara dökenlerin yargılanmasını gördüğümü güne kadar biz burada olacağız İnşallah.” dedi.

“Bu normal bir dava değildir”

İHH Başkan Yardımcısı ve dava avukatlarından Gülden Sönmez ise davanın normal bir dava olmadığını, Türkiye ve Dünya kamuoyu tarafından takip edilen bir dava olduğunu söyledi. Sönmez, “Burada da gördüğünüz gibi daha önceki duruşmada olduğu gibi Türkiye`nin dört bir tarafından hem avukatlar hem de şehitlerin davasını sahiplenmek için gelen birçok insan var. Ayrıca şehitlerin aileleri de burada ancak mahkeme geçen duruşmada olduğu gibi bu duruşma dada bize çok yetersiz bir salon sundu. Hatta o kadarki bu salonda müşteki avukatların bile görevlerini yapabilmelerine fiziki imkân oluşturmayan bir salondu. Biz geçen duruşmada da mahkemenin tavrına ve yargılama ortamının yetersizliğine dair itirazlarımızı sunmuştuk. Bu duruşmada da avukatlar ayakta. Çalışacakları bir ortam yoktu. İnsanlar dışarda salona giremediler. Şehitlerin aileleri oturacak yer bulamıyor. Bütün bu sıkıntıların bu yargılamanın bu şekilde yapılmaması gerektiğine yeni bir ortam tesis etmesi konusunda bir talepte bulunduk. Burası Türkiye`nin başkenti ve Ankara adliyesi böyle bir ortamı oluşturması ve ya önceden hesap edilmesi gerekirdi.” diye konuştu.

“Avukatlar olarak mahkeme salonunu terk ettik”

Avukat Sönmez sözlerini şöyle sürdürdü; “Mahkemenin Yasin Börü davasının nasıl bir dava olduğunu, 34 sanıklı bir dava ve böyle takip edilen bir dava olduğunu bilmemesine imkân yok. Bizim talebimizi bütün bu öngörülerle hareket etmesi gerekirken ret etti. Bunun üzerine biz avukatlar olarak mahkeme salonunu terk ettik. Böyle bir ortam oluşturmadığı takdirde görevimizi yapamayacağımız için yargılamanın devam etmemesi gerektiğini söyledik. Ancak mahkeme usule aykırı bir şekilde yargılamayı tek taraflı bir şekilde devam ettirdi. Bu çok büyük bir hataydı. Bunun üzerine hem ortamın tesis edilmemesi hem bu şekilde yargılamanın devam etmesi üzerine ve mahkeme heyetinin başından beri ortaya koyduğu tavır üzerine bizde mahkeme heyetinin ve savcının reddi konusunda yazılı bir şekilde mahkemeye sunduk. Mahkemenin çekilmesini talep ettik. Avukatlar olarak bu davanın adil bir şekilde görüldüğü kanaati yok bizde. Bu ortamın tesis edilmesi dışında da yargılanmaya devam edilmemesi gerektiğini düşünüyoruz. Bu davayı takip eden herkesin de bu konudaki taleplerini Adalet Bakanlığına telefon ve faksla ilettiğini de şahit olduk. Bizde adliyede gereken yerlere ilettik. Umudumuz odur ki; zaten soruşturma aşamasında yargının birçok hatası eksiği var. Kolluk kuvvetlerinin çok büyük eksikliği hata ve yanlışları var. En azında yargıda düzeltilmesi gereken şeyleri düzeltirler umarız. Bundan sonra adil bir ortam oluşur ve yargılama hakkıyla devam eder. Aksi takdirde biz mücadelemizi tepkimizi sürdürmeye devam edeceğiz.” (M. Salih Keskin/Mehmet Aslan – İLKHA)

 




İHH Başkan Yardımcısı ve dava avukatlarından Gülden Sönmez



Şehit ve Tutuklu Aileleriyle Dayanışma Platformu Başkanı Recai Yurdan
 

Bu haberler de ilginizi çekebilir