• DOLAR 32.602
  • EURO 34.814
  • ALTIN 2497.565
  • ...
Astsubayın Ordudan Atılma Sebebi; Eşinin Başörtüsü
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 
Yüksek Askerî Şûra (YAŞ) toplantılarına getirilmeden, sıralı sicil yoluyla Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK)`nden atılan Astsubay Mustafa Dinç, Savunma Bakanlığı`na yazdığı mektupla haklarının iade edilmesini istedi.
 
İki kardeşinin 1995 yılında peş peşe hayatını kaybetmesinden 2 yıl sonra sırf namaz kıldığı ve eşi başörtülü olduğu için genelkurmayın kararı ve `bakan onayı` ile TSK`dan atıldığını belirten Dinç, hayatını kaybeden kardeşlerinin yasını bile tutmasına fırsat verilmediğini söyledi.
 
Ankara`nın Polatlı ilçesinde hamallık yaparak geçimini sağlamaya çalışan Mustafa Dinç, Milli Savunma Bakanlığı`na yazdığı mektupla orduda yaşadıklarını anlattı ve yardım istedi. 1990 yılında İzmir Gaziemir Ulaştırma Okulu`ndan mezun olduktan sonra Ankara Polatlı Topçu Füze Okulu Destek Kıtaları Ulaştırma Bölüğü`nde göreve başladığını belirten Dinç, aileden gelen yaşam tarzından dolayı namazlarını aksatmamaya çalışmış. Ramazan ayında da oruç tutuğunu ve asla görevini aksatmadığını belirten Dinç, 1993 yılında Kars Sarıkamış Ulaştırma Bölüğü`nden Ulaştırma Kıdemli Üsteğmen Gökhan Yalvaç`ın kendi bölüklerine tayin olmasıyla hayatının zehir olduğunu belirtiyor. Bu kişinin namaz kılanı ve oruç tutanları sevmediğini iddia eden Dinç, zamanla neredeyse nefes almanın bile yasaklandığı bir boyuta gelindiğini ve ilk savunmasını emre itaatsizlikten verdiğini, ardından da 4 gün oda hapsine mahkûm edildiğini anlattı.
 
Dinç, "Bir gün Cuma namazını kılmak için evimin karşısında ve askeri kışla sınırları içerisinde bulunan Mehmetçik Camii`ne gelmiştim ki daha önce kendisini camide hiç görmediğim bir arkadaşım hemen yanımda saf tutmuş. Bu olay beni bayağı şaşırtmış ve bir o kadar da sevindirmişti. Fakat bu arkadaşın beni bölük komutanının emri ile takip ettiğini anlamam çok uzun sürmedi. Sonradan kendisi bu olayı bana itiraf etmiş ve durumun vahametini gözler önüne sermişti." diyor.
 
"ŞENER ERUYGUR EŞİMİN BAŞÖRTÜSÜNÜ AÇTIRMAMI İSTEDİ"
Baskıların gün geçtikçe sistematik bir hal aldığını dile getiren Dinç, Ergenekon davasından yargılanan eski Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Şener Eruygur ile arasında geçen hadiseyi de anlatı: "O günkü okul komutanı olan Tuğgeneral Şener Eruygur, beni odasına davet ederek önce nazik bir üslupla, daha sonra da tehditvâri bir tarzda eşimin başını açtırmam gerektiğini, yoksa beni ordudan attıracaklarını söyledi."
 
Ara tayinle Siirt 3`üncü Komando Tugayı Ulaştırma Bölüğü`ne tayin olduğunu ifade eden Dinç, namaz kılıp oruç tutmasından dolayı gittiği yerlerde baskıların devam ettiğini belirtti. Komutan eşlerinin evlerine gelerek eşinin başını açması konusunda baskı yapmaya başladıklarını belirten Dinç mektubunu şöyle sürdürdü: "Eşim bir gün bana, artık dayanamadığını ve başını açmak istediğini söylediğinde bunun imkânsız olduğunu ve bu baskının son bulacağını anlatmaya çalışıyordum.

Bu arada çocuğumun öğretmeni, kendisi de bir subay eşi olan hanımefendi oğluma `yobaz kafalı Konyalı` diyerek hakaret etmiş ve çocuğumun üstünde de baskılar artırılmaya başlanmıştı. Misafirliğe gittiğimiz bir zamanda evimizin kapısının zorla kapıcıya açtırılarak sözde dini neşriyatlar aranmış. Evin düzeninin berbat bir şekilde bozulduğunu görmek beni, eşimi ve çocuğumu aşırı derecede üzmüştü. Sadece evimin emir üzerine arandığı söylenerek konu geçiştirilmiş ve şikâyetçi olmamız durumunda farklı muamelelere maruz kalacağımız uyarısını almıştık."
 
 

 

Bu haberler de ilginizi çekebilir