VAN - Mustazaf-Der genel merkezinden bir heyet, deprem bölgesinde mağduriyet yaşayan vatandaşları ziyaret ederek, bölgede incelemelerde bulundu. Mahmut Uçar ve beraberindeki üç kişilik heyet, Molla A.Rahim Timurtaş eşliğinde, vatandaşları kaldıkları çadır, baraka ve evlerde ziyaret ederek hem sorunlarını dinlediler hem de geçmiş olsun dileklerinde bulundular.

İnançlı Olmamız Bizi Musibet, Bela ve İmtihanlara Karşı Dokunulmaz Kılmaz
İlk olarak A.Mecit Balka`yı evinde ziyaret eden Mustazaf-Der heyeti karşılaştıkları sıcak ilgi, muhabbet ve misafirperverlikten dolayı memnuniyetlerini dile getirdiler. Depremin ilahi bir uyarı, ikaz ve ibret olduğunu söyleyen Molla A.Rahim Timurtaş, "Deprem elbette ki kendi başına, rastgele olmuş bir olay ya da sıradan bir vakıa değildir. Aklı başında olan, düşünüp tefekkür etmeyi bilen ya da kim olduğunun farkında olan herkesin ibret alacağı ilahi bir ikazdır. Ne mutlu o kimseye ki bundan kendisini ve amellerini düzeltmek için pay çıkarabilenlere" şeklinde konuştu.

Molla A.Rahim Timurtaş sözlerini şöyle sürdürdü, "Kadere iman etmiş olmamız, takdiri ilahi karşısında teslim olmamız elbette ki tedbir almamıza engel değildir. İnançlı olmamız bizi musibet, bela ve imtihanlara karşı dokunulmaz kılmaz. Tedbirimizi alır, takdire rıza gösteririz."

Mustazaf-Der heyetinden Mahmut Uçar da,"Allah-u Teâlâ bizleri bir daha böylesine zor durumlarla imtihan etmesin" diyerek sabır tavsiyesinde bulundu.

 

Allah`tan Gelen Baş-Göz Üstüne de…
Depremzede A.Mecit Balka takdiri ilahiye rıza gösterdiklerini, Allah`tan gelen herhangi bir imtihan ve musibeti sabırla karşılamaya çalıştıklarını ifade ederek, bu konuda sabır ve duadan başka yapabilecekleri bir şeyin olmadığını söyledi. Balka sözlerine şöyle devam etti: "Takdiri ilahiye sabır göstermeyenin kendisi zarar eder, Allah`tan ne gelmişse baş-göz üstüne, fakat şu deprem musibeti içinde bizi en çok üzen insanların yaptığı, mantığı ve gereği olmayan haksız ve hukuksuz uygulamalardır.

Benim cezaevinde kalan iki oğlum var. Kısa bir süre önce İsmail isimli olanını buradan kalkıp gidemeyeceğimiz bir uzaklığa, Amasya cezaevine gönderdiler. Kalkıp ziyaretine gidelim diyoruz, gidemiyoruz. Haftada on dakikalık telefon görüşmesi yapacağız, telefon hatlarının telleri çalınmış, telefon çalışmıyor. Allah`tan gelene sabretmek kolay da, kullardan zulüm görünce insan sabredemiyor. Oğlum bir cezaevinden diğerine sürgün ediliyor, önceki cezaevinin kantininden satın almış olduğu kap-kacak, traş malzemesi v.s. bu cezaevinin kantininden satın alınmamış denilerek kendisine verilmiyor. Bu zulmü yapanları Allah`a havale ediyorum" şeklinde sıkıntı ve üzüntüsünü dile getirdi. A.Mecit Balka`yı üzülerek ve duygulanarak dinleyen Mustazaf-Der heyeti tekrar sabır tavsiye ederken, ellerinden gelen her türlü girişimde bulunacaklarını söylediler.

 

Allah`tan Gelene Sabretmek Gerekir
Daha sonra depremzedelerden Ahmet Taş ve İbrahim Baştin`i de ziyaret eden Mustazaf-Der heyeti adına konuşan Mahmut Uçar, "Allah`tan gelene sabretmek gerekir. Maşallah depremzede kardeşlerimizi de sabırlı ve metin gördük. Allah ayaklarımızı İslam üzere sabit kılsın ve ibret çıkarabilen kullardan etsin" dedi.

Heyet aynı zamanda bu sene hac vazifesini ifa edip dönen Aydın Taş`a da hayırlı olsun ziyareti gerçekleştirdi. Toplam dört kardeş olduklarını söyleyen Aydın Taş, "23 Ekim`deki depremde henüz hac farizası için yola çıkmamıştık. Allah`a hamdolsun her ne kadar Rabbimiz bizleri böyle bir imtihanla sınamış olsa da hac farizamızı yerine getirmek için yola çıktık. O mübarek mekânları görmek, oralarda bulunmak, insanın birçok manevi sıkıntısını alıp götürüyor. Kardeşlerim arasında bu yıl sıra bendeydi. Ben de bu sıramı kullandım. Ailelerimiz şu an burada değil. Onları başka bir şehre yerleştirdik. Biz dört kardeş şimdi buradayız. Bakalım Rabbim ne takdir edecek. Sabredip göreceğiz" diye konuştu.

Gelip Görmek Lazım
İbrahim Baştin ve kardeşi Hüseyin Baştin`i ise kendi imkânlarıyla kurdukları barakada ziyaret eden Mustazaf-Der heyeti, zor şartlarda yaşayan depremzedeleri görmeden çekilen sıkıntıları anlamanın mümkün olmadığını belirterek, " Gelip görmek lazım, ihtiyaçları yerinde tespit edip, çekilen sıkıntılara doğrudan müdahil olmak daha verimli olacaktır" dediler.

Heyet, ilk depremin ardından oldukça fazla hasar gören Erciş ve köylerde de inceleme yapacaklarını belirttiler.

 

Mahmut Aytekin - İLKHA